İZMİR (İHA) - İzmir'de polisin 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucu hayatını kaybeden Baran Tursun'un Karşıyaka Adliyesi'nde görülen üçüncü duruşmasına CHP'li milletvekilleri de katıldı. Baran Tursun'un ailesine destek için duruşmaya katıldıklarını belirten CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, "Yargı çok hantal, yargıya baskı yapılmasın diye buradayız" dedi. Sanık polis avukatları ise duruma tepki gösterdi.
İzmir Karşıyaka Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü duruşması görülen Baran Tursun Davası'na CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ile CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş katıldı. Duruşmada Tursun Ailesi'nin avukatları, olayın kovalamaca olduğunu, polislerin barikat kurmadıklarını belirterek araç çekici şoförü ile muavininin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme çekici şoförü ile muavininin tanık olarak dinlenme talebini kabul ederek duruşmayı 19 Ocak 2009 tarihine erteledi.
Duruşmanın ardından açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, yargının çok hantal olduğunu belirterek, yargıya baskı yapılmasını önlemek amacıyla duruşmaya katıldıklarını söyledi. Baran Tursun olayının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, davada ancak üçüncü duruşmanın görülebildiğini ve davanın birkaç parçaya bölündüğünü belirten Segiven, "Bu olay bir an önce çözülsün. Çocuklar ölmesin. Davayı takip etmeye devam edeceğiz. Aileye destek olmak için buradayız. Bu tür olayların bir daha tekrarlanmaması için buradayız" dedi. Olayın uzamasının görevini iyi yapan polisleri de zan altında bıraktığına dikkat çeken Sevigen, polislerin belli eğitimden geçtikten sonra rütbe ve silah almaları gerektiğini söyledi. Tursun Ailesi'nin yalnız bırakılmasını önlemek için duruşmada hazır bulunduklarını dile getiren Sevigen, "Bu tür davalarda bir tarafta polis varsa haklı ya da haksız ister istemez meslektaşları ona destek oluyor. Dava boyunca silah gösteriliyor, işaretler yapılıyor, birbirlerine laf atıyorlar. Tüm polisleri suçlamak doğru değil ancak aile de mağdur olmasın. Bu sözlerim bıyık altından gülenlere" diye konuştu.
Duruşmalarda etrafta çok sayıda polis olduğu gerekçesiyle Başbakan'a mektup yazan baba Mehmet Tursun ise daha önceki duruşmalar sırasında adliye içinde ve dışında çok sayıda sivil polis bulunduğunu, ancak üçüncü duruşmada polis sayısında azalma olduğunu belirterek, "Polisten boğulduk demiştik. İki raportör tutuldu ve duruşmalara giren çıkanlar tespit edildi. Bize destek olan milletvekillerine de binlerce teşekkür ediyorum" dedi. Duruşmanın ardından açıklama yapan sanık polis O.E.A.'nın avukatı Muammer Yurdakul ile Tolga Yurdakul ise CHP'li milletvekillerinin duruşmalara katılmalarına tepki gösterdi. Milletvekillerinin konuyla ilgili olarak kendilerine de nezaketten danışmaları gerektiğini belirten Muammer Yurdakul, "Sanki konu tek taraflı gibi gösterilmeye çalışılıyor. Milletvekillerinin katılımı psikolojik baskıdır, davanın seyrini de değiştirebilir. Ben 35 yıldır CHP'ye hizmet veriyorum, yazıklar olsun" dedi. Avukat Yurdakul milletvekillerinin açıklamalarıyla ilgili olarak gerekli incelemeyi yaptıktan sonra suç duyurusunda bulunabileceklerini belirtti. Adliye çıkışında milletvekillerini gören bazı vatandaşların da ellerindeki belgeleri vekillere vererek sıkıntılarını anlatmaları dikkat çekti.