HABER

CHP'nin 36. Olağan Kurultayı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (3) - "Ben 15 Temmuz darbe girişiminden önce demokrasiye yapılacak ihanetler karşısında 'direnme hakkımızı kullanacağım' dediğimde bütün saldırılar üstümüze gelmişti. Şimdi tarih bizim yanımızda, tarih bizi doğruladı. Kim despot bir yönetimi istiyorsa halkın direnme hakkı vardır ve direnme hakkı kutsal bir haktır" - "Güçler ayrılığı ilkesi fiilen sona erdi. Türkiye, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüştü. Bir daha söylüyorum, 80 milyon vatandaşıma bir kez daha söylüyorum; Türkiye önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak bizim boynumuzun borcudur. Bu düzeni yıkmak Kuvayımilliyecilerin namus borcudur"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben 15 Temmuz darbe girişiminden önce demokrasiye yapılacak ihanetler karşısında 'direnme hakkımızı kullanacağım' dediğimde bütün saldırılar üstümüze gelmişti. Şimdi tarih bizim yanımızda, tarih bizi doğruladı. Kim despot bir yönetimi istiyorsa halkın direnme hakkı vardır ve direnme hakkı kutsal bir hakkıdır." dedi.

Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'ndaki yaklaşık bir saat süren konuşmasında, ekonomik verileri değerlendirdi. Ekonominin ancak OHAL'in kaldırılmasıyla düzelebileceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda, ekonomi politikalarının tepeden tırnağa yeniden düzenleyeceklerini söyledi.

Bütçe, vergi ve para politikalarını "üreten Türkiye" anlayışıyla yeniden düzenleyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, asgari ücretliden vergi alınmayacağını açıkladı. Çiftçinin milli gelirden hak ettiği yüzde 1 hakkı vereceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesini de teşvik edeceklerini duyurdu.

Kılıçdaroğlu, "Bunlar, yakalarını rantiyeciye kaptırdılar çünkü göbekten bağlılar. Biz o göbek bağını Mustafa Kemal'in makasıyla keseceğiz." dedi. Sanayide, tarımda ve her alanda üreten bir Türkiye yaratacaklarını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi saman ithal eden ülke ayıbından kurtaracaklarını söyledi.

Hükümetin bilgi yoğunluklu üretimden haberi dahi olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin beşinci temel sorununun demokrasi olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. Demokrasi için ağır bedeller ödedik. Gencecik çocuklarımızı, başbakanlarımızı darağacına gönderdik. Demokrasi için bu ülke ağır bedeller ödedi. Biz ağır bedeller ödenmemesi için, 'herkes düşüncesini özgürce ifadede edebilsin' diye, 'yargı bağımsız, tarafsız olsun' diye, 'hiçbir sınıfa ayrımcılık tanınmasın' diye çalışacağız." ifadelerini kullandı.

"Yüzde 10 seçim barajı kalksın" diye mücadele ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yargı sisteminin 12 Eylül ve 12 Mart darbe hukukundan arındırılması için çalıştıklarını da söyledi.

- Hesap veren yönetim

"Hesap soran, baskıcı, despot değil; vatandaşa hesap veren bir devlet için demokrasiyi savunuyoruz." diyen Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi süreciyle Türkiye'nin farklı bir sürece girdiğini belirtti. Darbe gecesi hayatını kaybeden şehitlere rahmet ve saygı dileğinde bulunan Kılıçdaroğlu, darbecilere ve demokrasi düşmanlarına karşı hep birlikte ortak bir mücadele yaptıklarını anlattı.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz günü halkın, demokrasiyi askıya almak isteyenlere karşı "direnme hakkını" kullandığını aktararak, "15 Temmuz'dan söz etmemin temel nedeni, halkın direnme hakkını kullanmasındandır. Ben 15 Temmuz darbe girişiminden önce demokrasiye yapılacak ihanetler karşısında 'direnme hakkımızı kullanacağım' dediğimde bütün saldırılar üstümüze gelmişti. Şimdi tarih bizim yanımızda, tarih bizi doğruladı. Kim despot bir yönetimi istiyorsa halkın direnme hakkı vardır ve direnme hakkı kutsal bir haktır." diye konuştu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de Bursa nutkunda bu hakka vurgu yaptığına işaret eden Kılıçdaroğlu, baskılara karşı her türlü mücadeleyi sonuna kadar yapacaklarını bildirdi.

15 Temmuz darbe girişimini direnme hakkını kullanarak, engellediklerini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 20 Temmuz'da ise bir sivil darbeyle karşı karşıya kaldığını ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Direnme hakkını kullanıp 15 Temmuz'u savuşturanlar, 20 Temmuz'da bir sivil darbe ile karşı karşıya kalmışlardır. 20 Temmuz'da OHAL ilan edildi. 1 milyonu aşkın kişi mağdur hale getirildi. FETÖ ile mücadele adı altında ne kadar muhalif kişi varsa tüm grupların üzerine baskıyla gittiler. Akademisyenler tutuklandı. Gazeteciler, aydınlar tutuklandı. Buradan haksız yere tutuklanan, hapishaneye atılan bütün gazetecilere selam olsun. Milletvekilleri tutuklandı. İşçilerin grev hakkı yasaklandı. Suçun şahsiliği ilkesi yok edilerek aile boyu suçlama getirildi. Belediye başkanları ya görevden alındı ya da zorla istifa ettirildi. Güçler ayrılığı ilkesi fiilen sona erdi. Türkiye, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüştü. Bir daha söylüyorum, 80 milyon vatandaşıma bir kez daha söylüyorum; Türkiye önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak bizim boynumuzun borcudur. Bu düzeni yıkmak Kuvayımilliyecilerin namus borcudur."

Bütün bunlar olurken, iktidarın FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için her türlü numarayı çektiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, OHAL parlamentoda görüşülürken tarihlerine olan saygıları nedeniyle açık ve net bir karşı duruş sergilediklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasına da değinerek, "Referandumu biz kazandık, sizler kazandınız, 80 milyon kazandı. Ama YSK içine yerleştirilen çete, mühürsüz bir seçimi yasal bir seçim haline getirdi. O nedenle gün gelecek o çeteden de hesap soracağız." diye konuştu.

- Adalet yürüyüşü

Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği yürüyüşü hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu kararı aldığında kendisine "yürüyemez" dendiğini aktardı. Kılıçdaroğlu, "Biz Köroğlu'yuz Köroğlu, sen kim oluyorsun? Biz hakka, hukuka ve adalete inanmış bir partiyiz." dedi.

Bu yürüyüşle "adaletin çürümüşlüğü"nü sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya gösterdiklerini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Biz 432 kilometrenin her milimini onurla, gururla yürüdük. Dünyaya meydan okuduk, 'adalet istiyoruz, hak istiyoruz, hukuk istiyoruz' dedik. Maltepe'de görkemli bir miting yaptık. Bütün dünyada haber oldu. Maltepe'de önümüzde bir duvar vardı. Şimdi bu kurultayda size sözüm söz, o duvarı yıkacağız. Onların duvarlara bize vız gelir. Bizden çekiniyorlar, bizden korkuyorlar. Korkmakta da haklılar. Çünkü, bütün baskılara direniyoruz, çünkü sözümüzü açıkça dile getiriyoruz. Çünkü açıkça onlara ve onların feriştahlarına meydan okuyoruz."

- Partililere görev

Kurultaya katılan partililere teşekkür eden Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası partililere önemli görevler düştüğünü bildirdi. Kılıçdaroğlu, şunlar kaydetti:

"Kurultaydan sonra hepiniz Anadolu'ya dağılacaksınız, sizlere çok büyük görevler düşüyoruz. Onurunuzla duracaksınız ve mücadele edeceksiniz. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var, bu huzuru her yerde savunacaksınız. İki; bu ülkenin adalede ihtiyacı var, adaleti savunacaksınız. Üç; bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var, demokrasiyi her yerde savunacaksınız. Huzuru, demokrasiyi, yeni bir anayasa ihtiyacını her yerde seslendireceksiniz. Bu bizim demokrat olduğumuzu, adaletten yana olduğumuzu, bu bizim yeni bir anayasa ile birlikteliğimizi savunduğumuzu gösterir. Ben değil, 'biz ne olacağız' diyenlerle birlikte mazlumun yanında olacağız. Hala iddianamesi hazırlanmamış bir iki yıldır içeride yatanlar var. Hakkı, hukuku her yerde savunacağız. Biz demokrasi savunan insanlar olarak bu görevleri yerine getirdiğimizde göreceksiniz ki tek adam rejimi yıkılacak. Parlamenter demokrasi sistemi kurulacak, tarafsız cumhurbaşkanı olacak. Şimdi duvarı aşma zamanı. Şimdi çarkı değiştirme, tefecilerden kurtulma, cebini dolduranlardan kurtulma zamanı. Şimdi bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe tek adam rejimine karşı çıkma zamanı. Demokrasiyi, hakkı ve hukuku savunma zamanı. Şimdi bayrağa ve Türkiye'ye, kahraman ordumuza, Mehmetçik'e sahip çıkma, kucaklaşma, beraber olma, gerginliklerden Türkiye'yi kurtarma zamanı, şimdi hak hukuk adalet zamanı."

- Kurultaydan notlar

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında, sinevizyondan "adalet yürüyüşü"nden görüntüler gösterildi. Kurultayda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın da yer aldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

Kurultayda sonuç bildirgesini hazırlayacak komisyon, oylama ile belirlenerek çalışmalara başladı.

Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un, partinin kesin hesap raporunu sunduğu kurultayda, Parti Meclisi seçimlerinde "çarşaf liste" yönteminin uygulanacağı belirtildi.

PM seçimi için başvurular da başladı.

(Bitti)

En Çok Aranan Haberler