ANKARA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Pamukbank ve Halk Bankası'nın birleşmesini öngören yasanın 2 maddesi ile Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın birleşmesiyle ilgili yasanın bir maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi önünde yaptığı açıklamada, bugün yaptıkları başvurunun CHP'nin yürürlüğün durdurulması talebiyle Anayasa Mehkemesi'ne başvurduğu 38. yasa olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, Pamukbank ile Halk Bankası'nın birleşmesini öngören yasanın 2 maddesinin iptaliyle ilgili başvuruları hakkında, "Birleşmeden sonra, toplu işten çıkarmalarda İş Yasası'nın ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün ve Türkiye'nin de taraf olduğu antlaşmada 30 günlük bir süre var. Kişiler ancak 30 gün sonra işten çıkarılabiliyorlar. Ancak bu yasayla bu durum kaldırılıyordu. İlk başvurumuzu bunun için yaptık" dedi.
İkinci başvurularının sebebinin de, işten çıkarmalarda 'benzeri' sözcüğü kullanılarak, işten çıkarmanın bir anlamda idarenin takdirine bırakıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, bununla ilgili olarak da yürürlüğün durdurulması ve iptal talebi ile başvuru yaptıklarını bildirdi. Ayrıca, Ziraat Bankası ve Halk Bankası personelinin aylıklarıyla ilgili olarak da idareye çok geniş takdir yetkisi veren düzenleme hakkında da iptal kararı verilmesi talebinde bulunduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu düzenleme de güvenlik açısından uygun görülmedi ve bu 3 konu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne yürürlüğün durdurulması ve iptali talebinde bulunduk" şeklinde konuştu.
Bu düzenlemelerle birlikte toplu işten çıkarma olaylarının gerçekleşeceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Çalışanların haklarını korumak için yürürlüğün durdurulması talebinde bulunduk" dedi. Kılıçdaroğlu, birleşmeden dolayı banka çalışanlarınn aylıklarıyla ilgili düzenlemelerin yapılması yetkisinin yönetime verilmesinin aylıklardaki standartları bozacağı endişesiyle bu başvuruları yaptıklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, Türk Ceza Kanunu'ndaki çevre suçlarının ertelenmesi ile ilgili karar hakkında bir başvuruda bulunup bulunmayacaklarının sorulması üzerine, "Başvuruda bulunacağız tabii. Bir toplumun çevreye bu kadar duyarlı olduğu bir ortamda, Çevre Bakanlığı gibi bir bakanlığı kurduğunuz bir ortamda, çevre ile ilgili cezaları 2 yıl ertelemek gerçekten de çevreye ihanet edenlere koz vermek anlamına gelir" şeklinde konuştu.