Başlıktaki alengirli lâf, CHP’yi vareden değerler anlamına geliyor. Şu sıralar çokça kullanıldığı için ben de modaya uyayım dedim!
CHP’yi CHP yapan değerler bugün masaya yatırılmış durumda!
CHP yenilikçi mi olacak, yoksa ulusalcı mı?
Tartışılıyor…
İyi hoş da yenilikçi kim, ulusalcı kim?
CHP’nin temel ilkeleri altıokla simgelenmiştir; CHP’yi vareden, günümüze kadar getiren ilkeler şunlardır:
Cumhuriyetçilik…
Milliyetçilik…
Devletçilik…
Halkçılık…
Lâiklik..
Devrimcilik.
Bunların tümüne, Cumhuriyet Devrimciliği ya da Ulusalcılık denilir.
Altıoka damgasını basan, devrimciliktir. Çünkü öteki oklar ya da ilkeler, değerler, devrimin sonucudur. Devrimcilik, millet olmanın önkoşuludur. Ve bunlar, devrimci süreç içinde varolmuşlardır.
Peki yenilikçilik nedir?
Yenilikçilik, ulusalcılığın revize edilmiş şeklidir. Buna, neoliberalizm diyenler de vardır, sosyal demokrasi diyenler de!..
Liberalizm, “neo”su ile birlikte, 19. yüzyılın başlarından itibaren, yahut kapitalizmin tekelleşme (emperyalizm) sürecine girişinden itibaren gericileşen bir burjuva ideolojisidir. Sosyal demokrasi de ondan feyz alan ehlileştirilmiş kapitalizmdir.
Yenilikçilik, son tahlilde, statükoculuktur.
Ulusalcılık ise, devrimciliktir. Antiemperyalist ve antifeodal devrimcilik! Buna, millicilik diyenler de vardır. Zaten ikisi aynı anlama gelir.
Ulusalcılığın altyapısını, yahut ekonomik sistemini, karma-ekonomi modeli oluşturur. Model, devletçilik ile özel sektörcülüğü, devlet kontrolünde aynı potada eritmeyi öngörür. Bugün bu sistemi, ekonomileri dünyaya örnek olan Çin, Hindistan, Rusya, Venezüella gibi ülkeler uygulamaktadır.
Denilmelidir ki, CHP’nin temel değerleri eskimiş değildir; bu açıdan revize edilmeye ihtiyacı yoktur.
Zaten devrimcilik, tarihin hiçbir döneminde “eski” bir kavram olmamıştır. Çünkü devrimcilik toplumları yeniden yaratan eylemin adıdır.
Deniliyor ki CHP içindeki yenilikçi-ulusalcı çekişmesi, CHP’yi bölmeye çalışanların tezgâhıdır!
Ben de öyle düşünüyorum..
Çünkü CHP, ulusalcı bir partidir. Yenilikçilik CHP’yi yenilemeyi değil, kendisine başkalaştırmayı amaçlayan tezgâhtır!
Örneğin CHP’nin berrak bir Kürt politikasına, genelde milli azınlıklar politikasına sahip olmayışının nedeni de ulusalcılıkla yenilikçilik arasında gidip gelmesidir.
Bu noktada şöyle bir soru açılabilir:
Ulusalcılık CHP’nin tekelindeki bir siyasal hareket midir?
Değildir!
CHP, onu bölmeye çalışan tezgâha teslim olsa ulusalcı hareket başka biçimlerde varlığını korur.
Çünkü Türkiye’nin ulusalcılığa ihtiyacı vardır. Özellikle rejimin tutuculuğa dönüşme eğrisi içine girdiği günümüz koşullarında!..
Kaldı ki, CHP ulusalcı çizgideki tek parti de değildir. Örneğin İşçi Partisi de aynı kulvardadır ve CHP’den çok daha net bir ulusalcı politika izlemektedir. İşçi Partisi’nin en büyük handikapı, milliyetçiliğinin, Türkçü/ ırkçı bir derinleşmeye teşne olduğu izlenimini vermesidir!
Malûm:
Milliyetçiliğin derini kişiyi ırkçılığa da götürür, sosyalizme de!..
İP, bu tehlikeli çizgi üzerinde gözüküyor! Umarım Türkçülük İP’nin gündeminde uzun süre kalmaz!..
CHP ile noktalayalım yazımızı:
Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var; ama, yenilikçi CHP’ye değil, ulusalcı CHP’ye! ..
Dinciler, Kürt şovenleri ile el ele verip lâik rejimi dönüştürme sürecine girdiler.
CHP, titremeden, kendine gelmelidir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz