"Türkiye'de Çin-Sovyet Bloku Faaliyetleri" başlıklı CIA belgesinde Türkiye'deki anti Komünist yapının gücüne dikkat çekilirken Sovyetler'le kültürel ve ekonomik bağlarda artış olasılığına dikkat çekiliyor.
CIA belgeleri arasında 2 Mayıs 1960 tarihli, yani 27 Mayıs darbesinden 25 gün önce "Türkiye'de Çin-Sovyet Bloku Faaliyetleri" başlığını taşıyan bir belge de bulunuyor. "Gizli" damgalı belge CIA tarafından Operasyon Koordinasyon Kurulu (OCB)'nun kullanımına zemin oluşturmak üzere Dışişleri Bakanlığı'na hazırlanmış.
Belgenin "Genel" başlıklı bölümünde şöyle deniliyor:
"SSCB'nin daha yakın kontakt için sürekli baskısı Türk Başbakanı Menderes'in Temmuz'da Moskova'yı ziyareti Kruşçev'in de daha sonraki bir tarihte ziyareti iadesi anlaşmasıyla sonuçlandı. SSCB Orta Doğu'da 'birlikte var olma'yı yayması önünde Türkiye'yi büyük bir maina olarak değerlendirmeyi sürdürse de Moskova muhtemelen Türkiye'nin özellikle Yunanistan ve İran olmak üzere müttefiklerini anti sovyet politikalarını ılımlılaştırmayı kabul etmeye ikna etmesini sömürme peşinde. Türkiye Doğu Almanya hariç SSCB ve tüm Doğu Avrupa peykleriyle diplomatik ilişkilerini sürdürüyor."
Belgenin "Ekonomi" başlıklı paragrafında Türkiye'nin 1959 yılındaki fotoğrafı şöyle çekiliyor:
"1959'da Türkiye'nin blokla (doğu bloku) ticaretinde; Türkiye'de 1958'de mümkün kılınan büyük krediler sonrası geniş ölçüde Batı'da artan satın alımlardan kaynaklı ani düşüş vardı. 1959'un ilk 11 ayında blok ticareti 74 milyon dolara düştü, 1958'da 120 milyon dolar idi. Bu 11 ay toplamda Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 12.3'ini toplam ithalatının ise yüzde 9.6'sını temsil etti. 1958 rakamı toplam ihracatın yüzde 23.7'sini, ithalatın ise yüzde 18.2'sini temsil ediyordu. Türk tüketicileri Batılı malları tercih etse de blok düşük vasıflı tütün gibi marjinal tarım hammaddelerini satın almada istekli. Blok tarafından uzatılmış yeni kredi yok. Blok 17 milyon 100 bin dolar kredi taahhüt edilmişti çekilen 8 milyon 500 bin doları çekildi."
Raporun "Yıkıcı Faaliyetler" paragrafında ise şu özet yapılıyor:
"Türkiye'de bilinen Komünist örgüt az ve Türk Komünistleri neredeyse güvenlik güçleri tarafından etkisiz halde tutuluyor. Küçük dış propaganda akışının etkin biçimde bloke olduğuna inanılıyor. Blok yayıncıları başarısız bir şekilde Türkiye'nin kronik ekonomik güçlüklerini sömürmeyi deniyor. Moskova'nın Türkiye'nin Kürtleri arasında etkin bir yıkıcı kampanya sürdürdüğü görünmüyor."
TEKRAR MENDERES-KRUŞÇEV ZİYARETLERİ YAKINLAŞMA DEĞİL UFUKTAKİ DETANTTAN PAY KAPMA
CIA belgesi 27 Mayıs'tan hemen önce Türk - Sovyet yakınlaşması konusundaki yaygın inanışa ışık tutacak satırlar içeriyor. Menderes-Kruşçev yakınlaşmasının daha çok ufukta sezilen "detente"ten Türkiye'nin pay kapma ön hazırlığı olduğu iddiası yer alıyor. Raporun "Türkiye'nin reaksiyonu" başlıklı paragrafı şöyle:
"Ankara'nın Kruşçev-Menderes ziyaretleri mutabakatı açıkça Batı'nın SSCB ile detant (ülkeler arası huzur) olarak görülen eğilimine karşı savunma amaçlı bir hareketini niyetliyor ve hükümet muhtemelen bunun Türkiye'yi Doğu-Batı ilişkilerinde zirve sonrası iyileşmelerden avantaj sağlamada olumlu bir konuma getireceğini umuyor. Ankara Türkiye'nin Batı ile askeri anlaşmalar üzerindeki dış politikasını baz almaya devam edeceğini ve güçlü Batı yanlısı eğiliminin ziyaretlerden etkilenmeyeceğini vurguladı. Hem hükümet partisi hem de muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi güçlü biçimde anti Komünist. Bununla birlikte ziyaretlerle ilgili olarak Türk yetkililer, SSCB ile bir kültürel ve sağlık anlaşması ve muhtemel bir ekonomik anlaşmanın sonuçlandırılmaya hazır olduklarını ifade etti."
Raporun "Görünüm" başlıklı son paragrafında, doğu blokunun herhangi bir siyasi ve ekonomik etkisinin, Türklerin Rusya ve Komünizm'e karşı duydukları içe işlemiş şüphe ve düşmanlık tarafından büyük oranda bertaraf edileceği belirtildi. Paragrafta, "Blokun kültürel ilişkileri ve muhtemel ekonomik ilişkilerinde artışlar olası görülse de Türkiye'nin Batı yanlısı dış politikasında temel bir değişiklik olmaması bekleniyor. Öngörülebilir gelecekte Türkiye'nin büyük miktarda blok yardımı kabul etmesi ihtimali yok. Moskova'nın daha yakın ekonomik bağ oluşturmak için uzun vadeli beklentileri belki de Ankara'nın Batının yardımıyla iç ekonomik sorunlarıyla baş etmede başarı ölçüsüne önemli derecede bağlı" denildi. (ANKA)