Çiçek: "AB bize tarih vermek zorunda"
ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) çağdaş dünyanın değerleri ile uyuşmadığının söylenebileceğini ancak verilen sözün tutulmamasının da çağdaş dünyanın değerleri ile uyuşmadığını vurguladı.
Türkiye Adalet Akademisi, 2004-2005 eğitim yılını Ankara Adliyesi'nde düzenlenen törenle açtı. Törene Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile milletvekilleri, yargı mensupları ve çok sayıda davetli katıldı. Törenin açış konuşmasını yapan Türkiye Adalet Akademisi Başkanvekili Yılmaz Uğurlu, adalet hizmetlerinin görülmesi sırasında görülen aksaklıklarının giderilmesi, hızlı, tarafsız ve adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesinin, yasalarda yapılacak değişikliklerle tek başına sağlanamayacağını ifade ederek yasaları, toplumun değişen sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarına uygun, bilimsel yollarla yorumlayıp uygulayacak hakimler yetiştirmedikçe, en mükemmel yasaların yapılmasının bile beklenen sonuçları doğuramayacağını vurguladı. Türkiye'de ukuk eğitimin yeterli olmadığının herkes tarafından kabul edildiğine işaret eden Uğurlu, eğitimdeki büyük açığı gidermenin, Türkiye Adalet Akademisi'ne görev olarak verildiğini hatırlattı. Uğurlu, Türkiye Adalet Akademisi'nde bugüne kadar 210 adli yargı hakim ve savcı adayına meslek öncesi eğitim verildiğini belirtti.
Törende bir konuşma yapan Çiçek, salondaki ses sisteminde yaşanan arıza nedeniyle mikrofonsuz konuşmak zorunda kalınca, "Mikrofon çalışmasa da adaletin sesi her yere ulaşır" dedi. Yargı mesleği için eğitimin büyük önem taşıdığını vurgulayan Çiçek, yargı alanında eğitim konusunda eksiklik yaşanması durumunda bunun toplumda açacağı yaraların da büyük olacağına dikkat çekti. Türkiye Adalet Akademisi'nin statik değil dinamik, ufku açık insanların eğitim aldığı bir kurum olması gerektiğini dile getiren Çiçek, Türkiye'de hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisi konusundaki eksikliğin giderilmesi gereğine değindi. Türkiye'de her sorun karşısında yasa değişikliğini gidilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını savunan Çiçek, çok iyi yapılmış yasaların iyi yetişmemiş uygulayıcıların elinde çok kötü bir hale gelebileceğini belirtti.
Kamuoyunda uzun süredir tartışılan Türk Ceza Kanunu Tasarısı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çiçek, tasarının yepyeni, özgün bir tasarı olduğunu ve bu ay içinde yasalaşması konusunda gerekli kabulü bulacağına inandığını ifade etti. Yasal değişikliklerin durup dururken yapılmadığını anlatan Çiçek, Türkiye'nin bir medeni dünya içinde yer almaya çalıştığını, 17 Aralık tarihinin de bunun için önemli bir tarih olduğunu söyledi. AB'nin, Türkiye'nin önüne yeni şartlar koymasına gerek olmadığını kaydeden Çiçek, "Bize tarih vermeye mecburlar. Çünkü siyasi kriterlerin tamamı yerine getirildi. Eksiklikler varsa, müzakere sürecinde düzeltilir" diye konuştu. TCK'da bazı maddelerin yer almamasının, TCK'da bir eksiklik olarak görülebileceğini ve çağdaş dünyanın değerleri ile uyuşmadığının söylenebileceğini dile getiren Çiçek, buna karşılık verilen sözde durmamanın da çağdaş dünyanın değerleri ile uyuşmadığına dikkat çekti. Çiçek, "Avrupa, 17 Aralık'ta tarih vermediği, müzakereye başlamadığı takdirde verdiği sözde durmamış olur. Bu da çağdaş dünyanın değerleri ile uyuşmayan bir husustur. İçinde yer almaya çalıştığımız bu dünyanın bazı öncelikleri, uygulamaları var. Bunu ister istemez vaktinden önce iç hukukumuza uyarlamaya mecburuz" değerlendirmesinde bulundu.
