Çiçek: Milletin Birliğini Siyasilerin Dili Bozuyor

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasetçiler olarak vatandaşlara dilin kullanımı açısından güzel örnek olamadıklarından yakındı. Çiçek, milletin birliğini siyasilerin dilinin bozduğunu söyledi.

Çiçek, Kırşehir Dernekler Federasyonu'nun düzenlediği iftar programına katıldı. Türk siyasetinin en kötü yanının dil konusu olduğunu vurgulayan Çiçek, "Her geçen gün biraz daha problemli kısım haline getiren yer de burasıdır. Emin olun bu milletin dirliğini, birliğini bozan ne terör örgürü ne de şudur, budur. Bizim kötü kullandığımız dilimizdir" dedi. Çiçek'in hedefinde siyasilerin kullandığı incitici üslup ve dil vardı. Çiçek, konuşmasında, dilin doğru ve yerinde kullanılmasının ehemmiyetinden ve öneminden bahsetti.

Ramazan ayı olması münasebetiyle bir takım güzel özelliklerin kazanılması gerektiğini ifade eden Çiçek, "Bir süreçten geçiyoruz. Siyaset adamları için. Ne çekiyorsak, dilimizden çekiyoruz. Dilimiz insan için çok büyük bir imkan. İyi kullanılmadığında insanın başının belasıdır. Ramazan'ı sadece aç kalarak değil, belki bütün uzuvlarımıza güzel özellikler kazandırarak değerlendirmeliyiz. Onun için eline, beline, diline sahip olmak lazım. Siyasetçiler olarak sizlere güzel örnekler olamıyoruz. Malesef, siyasetimizin en kötü yanıdır. Ve her geçen gün biraz daha problemli kısım haline getiren yer de burasıdır" dedi.

"İNSANIN BAŞINI BELAYA SOKAN DA DİLİDİR"

Milletvekillerine verdiği iftarda bu sözleri söylediğini anlatan Çiçek, "Başın rahat durur, dilin rahat durursa. Dilin rahat durduğunu söyleyemem. Her gün kürsünün bu tarafına geçip kırıp döküyoruz, sonra da kürsünün bu tarafına geçip 'Milletin birliğine ve beraberliğine ihtiyacımız var' diyoruz. Emin olun bu milletin dirliğini, birliğini bozan ne terör örgürü ne de şudur, budur. Bizim kötü kullandığımız dilimizdir. Baş gene tartılır, adamın dili ne ise başının ehemmiyeti de ona göredir. Dil söylenir, şahlanır baş belaya katlanır. İnsanın başını belaya sokan, büyük ölçekte dilidir. Uzun dil hayatı kısaltır" diye konuştu.