Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Doktor Hatice Nuran Uz Aktekin, saç dökülmelerine karşı uyarıda bulunarak, saç dökülmesinin kadın erkek her iki cinsiyeti de etkilediğini, doğru teşhisle saç kaybının önlenebileceğini söyledi.Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Hatice Nuran Uz Aktekin, saç dökülmesi hakkında açıklamalarda bulundu. Saç dökülmelerinin farklı çeşitlerinin olduğunu belirten Aktekin, dökülme sebeplerinin kalıcı olup olmadığını, dökülmenin nasıl başlayıp nasıl ilerleme gösterdiğine göre ayrıldığını söyledi.Saç dökülmesinin erkeklerde androgenetik alopesi denilen ‘kelliğin’ en sık görülen şekil olduğunu belirten Aktekin, kadınları da ise özellikle menopozdan sonra bu durumun olduğunu ve ciddi psikososyal sorunlara yol açabileceğini söyledi.Saç dökülmesinin kadınlarda daha çok endişe veren bir durum olduğunu belirten Aktekin, "Günde 80- 100 tele kadar dökülme normal kabul edilir ancak bunu saymak pratik olmadığı için elimizle bir tutam saç çektiğimizde 4-5 tel saç geliyorsa bu önemlidir. Ya da saçların ayrıldığı çizgi genişlemeye başladıysa veya saçlı derimiz görünür hale geldiyse, doktora gitmek gerekir. Saç dökülmesi saçların zamanla ve yaygın şekilde seyrelmesi şeklinde olabileceği gibi, saçkıran denilen saçlı deride yuvarlak-oval şekilli saçsız yamalar yapacak şekilde ve daha hızlı da olabilir. Kaş kirpikler ve vücut kılları da dökülebilir. Saçlı deri ön çizgisinin geriye çekilmesi ve tepe bölgesinde açılmayla karakterizedir. Burada genetik yatkınlık söz konusudur ailede varsa dihidrotestosteron hormonun da etkisiyle dökülme yirmili yaşlarda bile başlayabilir" diye konuştu.Saç dökülmesinin birçok sebebinin olduğunu belirten Cildiye Uzmanı Dr. Aktekin, saç dökülmesiyle gelen hastanın hikayesi, fizik muayenesi, kan testleri, dermatoskopik muayene ve gerekirse biyopsi yapılarak tanıya varıldığını belirterek, saç dökülmesinin tedavisi için birçok etkenin göz önünde bulundurulduğunu ifade etti.Saç dökülmesine yönelik tedavinin kısa sürülebileceği gibi uzun sürme ihtimalinin de olduğunu belirten Aktekin, "Çok sıkı diyet yapmış mı, kullandığı ilaçlar olmuş mu, yakında bir ameliyat geçirmiş mi, doğum yapmış mı, kimyasal maddelere sıkça maruz kalmış mı örneğin saç boyası ya da saç şekillendiricilere ya da adet düzeni nasıl gibi, tabi stres faktörü de oldukça önemlidir. Yine hastanın başka sistemik hastalıkları var mıdır, guatr, yumurtalık kistleri, romatizmal hastalık, iltihaplı barsak hastalığı, kanser ya da kemoterapi almış mı bunlara bakılır ve gerekirse laboratuvar testleriyle demir, B vitamini, çinko düzeyleri, hormonları ölçülerek ve gerekli diğer testler yapılarak sonuca gidilir, bir tanı konur. Bazı durumlarda tedavi uzun süreler alabilir dönemsel ya da sürekli olabilir. Hastalar sabırlı olmalıdır ve saç tedavisi mutlaka Dermatologlar tarafından yapılmalıdır" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz