Cilt hastaları üzerinde Puva tedavisinin çok büyük önemi olduğunu belirten Denizli Devlet Hastanesi Cildiye Uzmanı Dr. Figen Bilen, "Vücudun geniş kısmına yayılmış, ufak noktalar halinde dağınık bölgelerde olan sedef plaklarında ve lokal tedaviye dirençli hasta gurubunda başarıyla uygulanmaktadır. Yer yüzüne ulaşan güneş, farklı dalga boyundaki ışınları bir arada bulundurur. Ultraviyole ışınları ise 400 ile 700 nanometre arasındaki dalga boylarını içeren ışın demetidir. Ultraviyole ışınları içinde olan A ve B ışınlarının yapay radyasyon kaynakları ile cilt hastalıkları tedavisinde kullanılması fototerapi olarak bilinmektedir. Fototerapi, psariasis ve vitiligo dışında güneşle alevlenen hastalıklar, atopik egzama, inatçı temas egzamaları, şeker hastalığı gibi sistematik hastalıklara bağlı kaşıntılar, derinin bazı lenfomaları ve bağ dokusu hastalıkların bir kısmının tedavisinde bir çığır açmıştır. Hastaya güneşe duyarlaştırıcı ilaçlar kullanarak, hastalığın cinsine göre belli sürelerde yapay ultraviyole kaynakları uygulanmaktadır" dedi.
Yapay ultraviyole ışınlarının cilt hastalarının umut ışığı olduğunu belirten Dr. Bilen, "Genelde pek çok hastalığın sedef hastalığı ve ala hastalığı başta olmak üzere, tedavisi bu yöntemlerle hızla bulunmuş ve hastalara umut ışığı olmuştur. Sedef hastalığı olan kişiler uygun tedavi görmediklerinde psikolojileri bozulabilmektedirler. Hatta sağlıksız alternatifler arayıp genel sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar" dedi.