Genellikle kadınlarda ortaya çıkan cilt lekelerinde aklımıza sadece güneşe korunmasız çıkmamız sonucu gelişen güneş lekeleri geliyor. Oysa cildin yaşlanması, doğum kontrol hapı gibi kullanılan bazı ilaçlar, lazer ile peeling gibi yöntemlerin hatalı uygulanması ve termal ısı da ciltte leke oluşumuna yol açabiliyor. Ayrıca bu lekeler için bilinçsizce kullanılan krem ve ilaçlar da bazen lekeleri tetikleyebiliyor. Siz de cildinizle lekelerden yakınıyorsanız, şimdi bakım yapmanın tam zamanı, çünkü en başarılı sonucu alacağınız dönem, güneşin henüz yüzünü pek göstermediği soğuk havalar! Peki ama bu sevimsiz lekelerden korunmak, varsa kurtulmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalı? Acıbadem Kadıköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Güneri, cilt lekelerine karşı uygulayabileceğiniz yöntemleri anlattı!
Yaz kış demeden güneş koruyucu sürün
Leke oluşumunda en önemli etken ultraviyole ışığı olduğu için yüz ve eller gibi leke oluşumuna yatkın alanları yaz kış demeden 30 -50 koruma faktörlü güneş koruyucularla koruyun. Güneş koruyucu kremi dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce sürün ve ortalama 3 saat sonra yenilemeniz gerektiğini unutmayın. Aklınızda bulunsun, araba ve pencere camı güneş ışınlarını engellemiyor. Bu nedenle ultraviyole A’nın tümü, B’nin de yüzde 35’i camdan geçiyor. Bulutlu günlerde yüzde 60, gölgede de yüzde 50 oranında güneş ışığına maruz kalıyoruz. Dolayısıyla güneş koruyucu ürünleri bu ortamlarda da kullanmayı ihmal etmeyin.
Güneş koruyucunuz ultraviyole A ve B’ye karşı etkili olsun
Leke şikayetiniz varsa seçtiğiniz güneş koruyucunuz hem ultraviyole A, hem ultraviyole B’ye karşı etkili olmalı ve mümkünse içinde glabridin, kojik asit , nikotinamid ve C vitamini gibi leke tedavisinde etkili maddeleri de içermeli.
Makyajı abartmayın
Makyajda kullanılan özellikle pudra ve fondöten gibi ürünlerin kaliteli olmasına özen gösterin. Makyaj altı olarak seçilen kremlerin gün ışığında leke oluşumuna neden olabilecek A vitamini ve meyve asitleri (AHA ) ya da bitki özleri içermemesine dikkat edin. Güneşe çıkarken foto hassasiyet yaratmaması için parfüm, deodorant ve alkol içeren kozmetikler, bitkisel yağlar da sürmemeye dikkat edin. Aklınızda bulunsun, lekelerin üzerine fondöten öncesinde mercan rengi bir kapatıcı uygulamanız, kahverengi lekeleri gözlerden saklayacaktır.
E, C ve A vitamininden zengin beslenin
E ve C vitamini antioksidandan zengin besinler arasında yer alıyorlar. C vitamini ciltte kollajen üretimini destekliyor ve ultraviyole ışınlara karşı ciltte hasarı onarmaya yardım ediyor. E vitamini de ayrıca lekeleri tirozinaz enzimini azaltarak baskılıyor. A vitamini de cilt yaşlanmasında ve leke düzeltmede etkili oluyor. Tüm bu faydaları nedeniyle yeşil sebzeler, kivi, çilek, narenciye ananas, ay çekirdeği ile bademi sofranızdan eksik etmeyin.
Yeşil çay ve bitter çikolata tüketin
Yeşil çay ve bitter çikolata antioksidan özellikleri sayesinde ciltte lekelenme riskini azaltıyorlar. İçerdikleri bu antioksidan maddelerle cilt yaşlanması ve leke oluşturan serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlıyor, cilt kan akımını arttırıyor ve güneşin zararlı etkilerinden cildi koruyorlar. Haftada birkaç fincan yeşil çay ve haftada 2 kez bitter çikolata tüketmeniz cilt sağlığınıza olumlu etki gösterecektir.
Sigarayı bırakın, hem de hemen
Leke oluşumu sigara içenlerde daha sık görülüyor. Bunun nedeni ise sigara içenlerde kan dolaşımının yeterli düzeyde oksijen taşıyamaması yüzünden ciltten toksik maddeleri de
daha az uzaklaştırması. Bunun sonucunda da cilt yaşlanması, dolayısıyla da leke oluşumu riski artıyor.
Solaryuma dikkat!
Solaryumun tıpkı güneşe maruz kalındığında olduğu gibi yeni cilt lekeleri oluşturabileceğini ve var olan olanı arttırabileceğini unutmayın. Solaryumla deri ultraviyole ışınlardan kendini korumak için kalınlığını ve melanin denen renk maddesinin yapımını arttırıyor. Bu durum da cilt yaşlanması ve lekeyle sonuçlanabiliyor.
Koenzim Q10 takviye edin
Koenzim Q10 doğal olarak vücutta bulunan ve yaşla birlikte azalan bir enzim. Güçlü bir antioksidan olan koenzim Q10 desteğini dönemsel olarak kullanılabilirsiniz. Ciltte lekelenmeler varsa koenzim Q10 içeren kremleri tercih etmenizde fayda var.
Tedavi için en uygun zaman!
Kimyasal peeling: Hidrokinon, kojik asit, arbutin, azelaik asit, glikolik asit, retinol içeren kremlerle peelin’e başlanıyor. Mevsim uygunsa glikolik asit gibi bir ajanla kimyasal peeling yapılabiliyor. Mevsim gözetmeksizin, güneşten koruma şartıyla enzim peeling uygulaması oldukça etkili oluyor. Ciltteki koyu rengi oluşturan melanin pigmentini önleyen bu peeling, genelde tek seans yapılıyor. Devam kremi günlük olarak uygulandığı takdirde başarı şansı 2-4 hafta içerisinde yüzde 80-90 gibi oldukça yüksek rakamlara ulaşıyor.
Kriyoterapi: Lentigo, yani güneş ya da yaşlılık lekeleri için sayıca uygunsa, hem yüz hem de ellere kriyoterapi uygulanabiliyor. Bu yöntem sıvı nitrojenin sprey olarak cilde uygulanması ve dokuyu dondurarak tahrip etme esasına dayanıyor. 3 hafta içerisinde alttan sağlıklı cilt ortaya çıkıyor.
PRP uygulaması: Bu yöntem de leke tedavisinde yer alıyor. Her mevsim uygulanabiliyor.2-4 hafta aralarla 3 seans uygulama yapılıyor. İçerdiği büyüme faktörleri ile cildi yeniliyor ve lekeye neden olan hücrelerin aşırı çalışmasını baskılıyor. Kombine tedavilerde başarı şansını artırıyor.
IPL ve lazer yöntemleri : IPL ve Q anahtarlı lazerler ile CO2 fraksiyonel lazerler leke tedavisinde uygulanıyor. IPL yoğun atımlı ışık sistemini oluşturuyor ve lekelerin giderilmesinde başvuruluyor. Q anahtarlı lazer sistemleri de çok kısa süreli atımlar yaparak renk hücrelerindeki pigmenti tahrip ederek etkili oluyor. Fraksiyonel lazerler, ciltte minik sütunlar açarak yeni kollajen üretimini tetikliyor. Tüm lazer sistemleri uygun kişilerde ve uygun lekelerde dermatolog tarafından seçilerek kullanılıyor. Genelde 5-6 seans uygulama gerekiyor.