Cildin yapıtaşları kollajen, elastin ve hyalüronik asittir. Dokuda bu yapılar iç içe geçmiş olarak bulunurlar ve cildin nemli, diri, sıkı görüntüsünü sağlarlar. Kollajen ve elastin protein yapısındadır. Genç kollajen, kapasitesinin 40 katı su tutma potansiyeline sahiptir. Cildimiz yaşlandıkça kollajen üreten hücrelerin üretim kapasiteleri düşer, hücrelerin yaşamını sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için ihtiyacı olan temel madde yani hyaluronik asit miktarı ilerleyen yaşla beraber azalır.
HACİM VERMEKLE KALMAYIP AYNI ZAMANDA KOLLAJEN ÜRETİMİNİ TETİKLİYOR
Klinik tecrübelerime dayanarak senelerdir hyalüronik asit dolgusu yaptığım hastaların yıllar içinde giderek daha az dolgu maddesine ihtiyaç duyduklarını söyleyebilirim. Üstelik tedavi aralıkları da zaman içinde giderek açılıyor. Yapılan araştırmalar hyalüronik asit bazlı dolgu maddelerinin cilde sadece hacim vermekle kalmayıp aynı zamanda kollajen üretimini de tetiklediğini gösteriyor. Tüm bunlara ilave olarak, cildin su tutma yeteneği de zayıfladığında hücresel canlılık kaybolur. Ciltte matlık, sıkılık kaybı, gözeneklerde belirginleşme ve en önemlisi sarkmanın başlaması kollajene yatırım yapma zamanının geldiğini işaret eder.
Kollajen yalnızca ciltte değil, tüm iç organlarımızda da bulunur. Organları oluşturan hücrelerin birbirine tutunmasını sağlayan matrixin yapıtaşıdır. Dokularda bulunan kollajenin formları birbirinden farklıdır.
Örneğin; cildi oluşturan esas kollajen, kollajenI ve kollajen III formudur. Yaş aldıkça kollajenler yıpranmaya eskimeye başlarken yeni kollajen, elastin üretimide yavaşlar, azalır. Eskiyen kollajenlerin su tutma kapasitesi azalır, yapı taşları zayıflayan cilt dokusunda kuruma, kırışıklık, sarkmalar oluşur, artar, cilt yaşlanır.
GENÇ YAŞLARDAN İTİBAREN BİLİNÇLİ YOL İZLENMELİ
Tıpta, tanı ve tedavi yöntemlerinin koruyucu hekimliğin son yıllardaki gelişimi, ortalama insan ömrünü uzatmıştır. Bu yıl yaşlılık sınırının 75 yaş olduğu açıklandı. Uzayan orta yaş popülasyonun toplumda fonksiyonel ve sosyal olarak kabul görmesi, daha genç, sağlıklı ve dinç görünebilmesi gerekliliği, son 20 yılda anti-aging ve medikal estetik alanında çalışmaların, yöntemlerin ve tedavilerin hızla gelişmesini sağladı.Son yıllarda ise dokunun yapıtaşı olan kollajen yapımının uyarılması, arttırılmasının önemi daha çok anlaşıldı. Dokuyu korumak, cildin yaşlanmasını yavaşlatmak için genç yaşlardan itibaren bilinçli yol izlenmelidir.
CİLDİ ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ ETKEN GÜNEŞ IŞINLARI
Bir dermatolog olarak, cildin ne kadar önemli bir organ olduğunu bilir ve bu büyük organı içerden ve dışarıdan etkileyen unsurları dikkate almak gerektiğini düşünürüm. Bence, cildi olumsuz etkileyen en önemli dış etken güneş ışınlarıdır. Kollajenin kırılmasına hatta kırılanların onarılmasına imkan vermeyen güneş ışınları, güneş koruyucu kullanmak suretiyle engelleyebildiğimiz tek etkendir. Oysa organik problemler veya hastalıklar, hormonal bozukluklar gibi iç etkenlerin kontrol edilmesi çok daha zordur.
YAŞLANMAYI YAVAŞLATMAK İÇİN İZLENECEK YOLLAR
Yaşam Biçimi: Sigara, stresten uzak durmak. Günde 8 saat uyumak. Sağlıklı, dengeli beslenmek. Sosyal olmak. Hareketli olmak. Evde pet bulundurmak, pozitif olmak vs.
Cildi korumak: Cildi temiz tutmak, yaz-kış güneş koruyucu kullanmak. Cilde ve yaşa uygun krem kullanmak. 25 yaş itibariyle cildin ihtiyacı olan hyalüronik asit, vitamin, mineral, aminoasitler vs. gibi cilt aşıları ile cildin besinini, nemini cilt altına enjeksiyonla verilmesi ile cildin sağlık, gençliğini korumak, kollajen artışını sağlamak.
Antioxidan almak: Ağızdan Kollajen almak. Son yıllarda özellikle sıvı formlarının ağızdan alınmasının kollajen üretimine, dolayısı ile doku gençleşmesine faydası çalışmalarda gösterilmeye başlamıştır. Özellikle sığır kollajeninden elde edilen helal formları oluşturulmuştur. Başlanırsa en az 2 ay alınmalıdır.
Ayrıca kollajenaz enzimi içeren hyalüronik asitle aktive edilmiş, enzim ve hyalüronik asit birlikteliği olan yeni ürünlerde dokuyu gençleştirmek, yaşlı dokudaki eski kollajeni yıkıp yeni kollajen yapımını sağlamak amacıyla dokuya enjekte edilmektedir. PB adlı bu üründe doku gençleşmesi ve daha sağlıklı bir doku oluşturmakta bize yeni alternatifler sağlamıştır. Teknoloji ile kollajen artışı sağlanmaktadır. Bu uygulamalar ve öneriler mutlaka bir doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır. Her birey özeldir ve o kişiye özel tedavi programı olmalıdır. Senede iki kez doktorunuza kontrol olmalı ve onun önerisi ile ev ürününüz belirlenmeli ve size özel uygulamalar yapılmalıdır. Cilt yaşı bugünkü imkanlarla 20 yaş daha genç tutulabilmektedir.
PEKİ MEVCUT YAPIYI ONARMAK İÇİN HANGİ YÖNTEMLER TERCİH EDİLMELİDİR?
Yaş ilerledikçe eski kollajenlerin atılım hızı yavaşlar ve bu kollajenlerin düzensizliği yüzünden ciltte dalgalanmalar meydana gelir; kollajen liflerin atılamaması yüzünden birbirine yapışmış lifler ciltte çekintilere yol açarak, cildin gevşemesine ve sarkmasına neden olur.
Cildin eski ve yıpranmış kollajenlerinin atılmasına kollajenaz isimli enzim destek olur. Bu enzim, enjeksiyon tekniği ile uygulanarak ciltteki yapışıklıkları rahatlatabilmekte ve bu bölgede yeniden kollajen üretilmesi için uyarıcı görevi görmektedir. Elbette daha genç ciltlerde kollajen yapışıklıkları yoktur. Sadece azalmış kollajen ve hyaluronik asit kaynaklı problemler vardır. Bu durumda yapılması gereken, üretim yapan mevcut hücrelerin "üretim hızını ve miktarını arttıran teknikler" uygulamaktır. Yaşı ilerlemiş ya da yapışık ileri derece kırışıklıkları olan ciltlerin tedavisinde ise, enzimler yeni bir sayfa açıyor. Bu konuda her geçen gün olumlu sonuçlar almak bizi de çok mutlu ediyor. Yeni nesil kollajen tedavisinin bu "akıllı enzimler" olduğunu düşünüyorum ve bu konuda çok hevesle çalıştığımı söyleyebilirim.
Medikal Estetik Uzmanı
Dr. A. Demet Aşkın
www.pbserumturkiye.com Facebook: @pbserumturkiye
Instagram: @pbserumturkiye
Youtube: Nurederm TV