Cilt özellikleri, bakımı ve korumayla ilgili birçok şey duyuyoruz. Ancak bazıları doğru bazıları yanlış.
1: UVB ışınları içermediği sürece solaryum makinaları güvenlidir
Güneşlenmenin sağlıksız olduğunu ve genç yaşlanma ve cilt kanserine yol açtığını biliyoruz. Ancak solaryum makinaları nasıl?
Bu tip makinaları üreten şirketler çoğu zaman sözde UVB ışınlarını filtrelediklerini belirtiyor. Ancak solaryum makinasına girdiğinizde UVA ışınlarına maruz kalıyorsunuz. Bu ışın, UVB'den daha zararlı zira derinin daha derinine iniyor ve daha erken yaşlanmaya ve cilt kanseri gelişimine neden oluyor.
2: Güneşten korunma faktörü ne kadar yüksekse o kadar iyidir.
Üç çeşit ultraviyole (UV) ışınları bulunuyor: UVA, UVB ve UVC. UVA ışınları cildin çok derinine iniyor ve bronzluk yaratmak için pigmentasyonu yani cildin doğal rengini değiştiriyor. UVB ışınları da asıl güneş ışınlarıdır. Bu ışınları ayrıca cildin DNA'sına zarar verir ve pigment değişimine, kanserli tümörlere ve erken yaşlanmaya neden olur. UVC ışınları da atmosfer tarafından emildiği için dünyamıza ulaşmaz.
Bir güneş kreminin üzerindeki SPF (Güneşten koruma faktörü) ürünün UVB ışınlarından ya da güneş yanığından ne kadar koruduğunu gösterir. Bir çok krem, bu yüzden, hem UVA hem de UVB ışınlarından koruma sunmak zorundadır. Geniş spektrum UVA be UVB'ye karşı koruma anlamına gelir. Bir kremde en az 15 koruma faktörü aramanız gerekmektedir. Bunlar: meksoril, oksibenzon ya da avobenzone. Titanyum dioksid ya da zinc oksid de aramanız gerekenlerdendir.
3: Bulutlu bir günde güneş kremine ihtiyaç duyulmaz
Bu tamamen yanlış bir inançtır. Ultraviyole ışınlar bulutlu günlerde de güneşten dünyanın yüzeyine ulaşmaktadır. Bu yüzden her gün güneş kremi sürmelisiniz. Terledikten ya da yüzden sonra güneş kremini tekrar sürmelisiniz.
Güneşten koruma faktörlü makyaj yaptıysanız bile bu güvendesiniz anlamına gelmez. Makyajınız, ultraviyole ışınları tutmak için çok zayıf kalır. Bu yüzden makyajınıza ek olarak güneş kremi de sürmelisiniz.
4: Yüzünüzü sabunla temizlemek, hem sivilceden korur hem de sağlıklıdır.
"Yüzünüzü sabunladığınız zaman bazı koruyucu yağları ve bariyerleri de silersiniz. Yani yüzünüzü sabunlamamanız tavsiye edilir. Eğer yapmak zorundaysanız bunu uyumadan önce yapmalısınız. Bunun yerine nemlendirici ya da güneş kremi kullanabilirsiniz.
5: Sivilceyi patlatarak içindeki pisliği almak daha iyidir
İçindeki pisliği almak rahatlatsa da, gerçek şu ki, çıkan pislik kadar bir çoğu da içeri gidiyor. Bu durumda daha fazla iltihapa ve yara izine neden olur. Bu da, sıktığınız sivilceye yere yakın bir başka sivilcenin bir kaç gün sonra tekrar çıkmasının nedenidir. Bunun yerine bir çok kozmetik mağazasında bulabileceğiniz sivilce çıkartıcıları kullanın.
6: Yüz masajı rutin bakım için iyidir
Spa merkezlerinin mantar gibi çoğalmasıyla, popüler efsaneler arasındaki yerini almıştır bu başlık. Ancak Hindistan'dan gelen bir araştırma sonucuna göre bu yüz masajları, yaptıran insanların %80'inde sivilce artışına neden oluyor.
7: Pahalı ürünler en iyisidir
Bu da şehir efsanesi olmaktan ileri gidemeyen bir başlıktır. Bir çok ucuz ürün, pahalı ve nadir bulunan ürünlere göre daha iyi sonuç verir.Bir çok anti-yaşlanma kremlerindeki içerik benzerdir. Tabi ki pahalı cilt bakım ürünleri iyi olabilir. Ancak benzer bir ürün için neden daha fazla ödeyesiniz ki?
8: Yaşlanmayı geciktirici ürünler kırışıklıkları silebilirir
Bir çok kırışıklık kremi cildi hidratlar ve geçici olarak daha güzel görünmesini sağlar. Bu aldatmacaya kanmayın. Bu konuda geçmişten beri kullanılan ve işe yarayan tek ürün topical retinoiddir:
Retinol ya da Tretinoin adıyla satılan bu kremler ya da damlalar cildin içine işlerle ve cilt hücresi iş hacmini artırır. Araştırmalar bunların sivilce sayısını azaltığını, çizgileri ve kırışıklıkları azaltığını ve erken yaşlanmayı ya da güneş zararını tersine çevirdiğini ortaya koydu.
9: Lazerler 20 yaş genç gösterir
Piyasada bir çok değişik tip lazer bulunmaktadır ve hepsi de farklı işe yarar. Bazıları güneşle ilgilidir bazıları da kırışıklık. Bazıları cildin derinine işler ve kolajenleri harekete geçirir. Lazerler gün geçtikçe daha iyi hale gelse de hastaların ne yapabilecekleri konusunda gerçekçi olması gerekiyor. Eğer cilde ağır hasar verilirse, geri dönüşü yoktur.