HABER

Cilveliyim! Mavi boncuk dağıtırım

Kahkahalı, hazır cevap kadın Saba Tümer: 'Sevgisini göstermeyi bilen yürekli bir adam arıyorum'

Cilveliyim! Mavi boncuk dağıtırım

Ekrandaki Saba Tümer eğlenceli, kahkahalı, hazır cevap bir kadın...

Kahkahalarıyla stüdyoyu çınlatan şuh kadın diyorlar senin için. Sen kendini şuh buluyor musun?
Şuh göreceli bir kavram, ama evet, ben kendimi şuh buluyorum. Kahkahamdan dolayı mı şuh oluyorum, tam bilmiyorum ama bunu ben yapmıyorum. İçimden geliyor. Zaten içimden gelerek yapmasam anlaşılır. Gülmemin bu kadar dikkat çekeceğini bilmiyordum.

[**

**](http://aktuel.mynet.com/galeri/unluler/turk-unluler/saba-nin-dekoltesinin-arkasindakiler/3879/92900/sayfa/1/)

Ekrandaki Saba Tümer eğlenceli, kahkahalı, hazır cevap bir kadın. Özel hayatında da böyle misin?
Özel hayatımda daha fütursuzca konuşurum. Ekranda frene basıyorum. Bu aralar ağzımdan çıkanları kontrol edemiyorum, pat diye söylüyorum.

Gazetemi yatakta okur, çayımı yatakta içerim

Gecelerin kadını mısın? Hep gece programlarında mı olacaksın? Gündüz programları da denedin ama bu kadar başarılı olmadın...
Evet, ben gecelerin kadınıyım. Beni izleyenler de beni gece ekranda görmek istiyor. Metabolizmam gece daha iyi çalışıyor. Gece kendime geliyorum. Afyonum geç patlıyor. Tatilde de 04.00’ten önce uyuduğum olmadı.

Nasıl uyanıyorsun?
11.30 gibi kalkıyorum. Ben uzun süre yataktan çıkmam. Gazetemi yatağımda okurum, çayımı yatağımda içerim. Acele evden çıkmayı sevmem. Çok acele çıkacaksam bile çayımı yatakta içerim.

Sana hizmet eden biri var mı?
Sürekli yok, bazı günler var. Çayımı kendim yapar yine yatağa girerim. Çayımdan bir yudum bile alsam yine yatağa girer çıkarım. Keyif ritüellerim var. Elma yiyeceksem elmamı da yatağımda yerim. Biraz internete bakarım. Sonra da evden çıkarım.

Bana sahiplenen biri gerek o yüzden hâlâ evlenemedim

Teyzemin 29 yaşındaki oğluyla yaşıyorum

Yalnız mı yaşıyorsun?
Teyzemin oğluyla yaşıyorum.

Şaşırdım! Kaç yaşında?
29.

Koruma gibi!
“Bu İstanbul’da yalnız yaşanmaz” dedim.

İzmir’den geldiğinde kızkardeşinle yaşıyordun diye hatırlıyorum...
Evet, o evlenince teyzemin oğluyla yaşamaya başladım.

Yalnız kalmayı sevmiyor musun?
Yakında kalabilirim. O da evlenecek. Artık ne yapacağım bilmiyorum. Aileden başka birini bulmam gerekebilir. Teyzemin oğluyla birlikte yaşıyoruz ama o erken kalkıp işe gidiyor, benim geldiğim saatte uyuyor. Geçenlerde aradı, “İki gündür Çeşme’deyim” dedi, ben farketmemiştim. Benim çalışma tempomda, biriyle saatlerimin uyuşması çok zor.

Dışarıdan bakıldığında senin erkek kuzeninle yaşadığın inandırıcı gelmez...
Herkes şaşırıyor ama ben yalnızlığı sevmiyorum. Evde karşılaşmasak da birisi var mı evde evet var, bunu bilmek bana iyi geliyor. Canım istediğinde odasının kapısını çalar konuşurum.

Bana sahiplenen biri gerek o yüzden hâlâ evlenemedim

“Koca değil, baba arıyorum” demişsin...
Evet. İyi bir baba arıyorum.

İyi baba olmayan bence iyi koca da olamaz. Bunu mu anlatmak istedin?
Bence de öyle. Benim için aile kavramı önemli. Annemi küçük yaşta kaybettim. 24 yaşındaydım annem öldüğünde.

Neden kaybettin?
Aniden kalp krizinden öldü annem. Ben hayatta şunu bilmek istiyorum, bir gün çocuğum olursa ve Allah korusun bana bir şey olursa kocam iyi bir baba olmalı.

Bu korku bende de vardı. Ben de annemi kaybettim, eşim de babasını erken kaybetmiş, hayat bir yerde sanırım insanları buluşturuyor...
İnsanın annesini kaybetmesi böyle bir korku ve stres yaratıyor. Benim içimde de bu tip korkular çok vardı, hâlâ da var. Ben bu konularda seminerlere gidiyorum. Gerekiyor bu tip şeyler.

Baban?
O hayatta. Kız kardeşim var, onun oğlu var.

Senin iyi baba modelin nasıl bir baba?
Sevgisini göstermeyi bilen, sahiplenen biri... Herkes baba olabilir ama dediğim gibi biyolojik bir babalıktan bahsetmiyorum. O yüzden de hâlâ evlenmedim.

Sperm bankasından çocuk yapma fikri sana nasıl geliyor?
Biz ailece çok bağlıyız. Şu anda yalnız çocuk büyütme fikri bana yakın gelmiyor. Bu düşüncem iki üç yıl sonra belki de değişebilir, bilemiyorum.

Habertürk’te güzel günlerim geçti, şimdi yoluma bakıyorum

Gazeteye röportaj da yapıyordun, devam edecek misin?
Şimdilik düşünmüyorum. Tamamen televizyona odaklanacağım.

Habertürk’ten ayrılışın üzerine çok şey yazıldı. Bir yarışmaya jüri olman...
Habertürk’te güzel günlerim geçti. Bana o imkânı verdikleri için herkese teşekkür ederim. Ama dün dündür. Şimdi yoluma bakıyorum.

CNNTürk’e geçtiğinde çevren nasıl tepki verdi?
Sokakta izleyiciler “Artık CNNTürk izleyeceğiz” diyor. Ama yakın çevremi sorarsan, aramasını beklediğim insanlar aramadı.

Programa çıkarken bir uğurun var mı?
Ekibim uğurlu. Zaten ilk görüşmemde “Hüseyinsiz çıkmam abi demiştim.” Ekibim de benle geldi, mutluyum. Programa çıkarken bazen meditasyon filan yaparım. Bir kolyem vardı, o görevini tamamladı, transfer oldum.

İlişkilerimde kolay biriyim

İlişkide nasıl birisin?
Bana göre kolay biriyim. Benimle ilişki yürütmek kolaydır. Manasız kıskançlıklarım yoktur. “Neredesin?” diye sıkıştırmam, sormam. Keyifliyimdir ama çevrem çok geniş; adama göre bu zor bir durum. “Şuna buna neden selam verdin?” diyorlar. Ben bu sene Alaçatı’da yemek yiyemedim. İzleyiciler sürekli geldi yanıma, yorum yaptılar, fotoğraf çektirdiler. Yürekli bir erkek arıyorum.

Mavi boncuk dağıtmayı severim

Çok çapkın bir kadın mısın?
Severim mavi boncuk dağıtmayı, ama bunun çapkınlıkla arasında bağ yok.

Flörtöz müsün?
Cilveli diyelim. Hoş hoş konuşup sohbet etmeyi, mavi boncuk dağıtmayı severim. Bir gün biriyle, yarın başkasıyla olan biri değilim. Aşk acısı yaşamaktan korktuğum için ilişkiden kaçıyorum galiba...

Bir erkekle aynı evde yaşadın mı? Kuzenle olanı sormuyorum...
4.5 yıl yaşadım. Ben yine çalışıyordum, karşılaştığım zamanlar çok keyifliydi, mutlu beraberlikti.

Evlenince eski heyecan kalmıyor

Evlilik sana yakın mı?
Bedenleri sigorta altına almak çocuk yapmayacaksan lüzumsuz. O imzayı atınca değişiyorsun, eski heyecan kalmıyor. Malın diye bakıyorsun. Sevgili olarak kalınca tetiktesin. Evlilik rehavet veriyor insanlara. Çocuk başka bir olay.

Çocuk olunca kadınlar da değişiyor...
Ebru Şallı’yı takdir ediyorum. “Önce kocam” dedi. Öyle düşünmese de “Önce kocam” demeli. Erkekler pohpohlanmayı seviyor, ama kadınlar buna ihtiyaç duymuyor.

Konuklarımın canını acıtmayı sevmiyorum

Programına davetli olanların sana rahatlıkla geldiklerini düşünüyorum. Senden korkmuyorlardır...
Evet. Ben kimseyi huzursuz etmiyorum. Özel hayatına girmiyorum. Can acıtmayı sevmiyorum.

Böyle de çok izlenilebiliniyor...
Aynen öyle. Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi yapmıyorum. Bir şekilde herkes kendini iyi ifade etmek istiyor. Kendini tanıtmak istiyor. Kalkıp karşımdaki çok oynarsa kısa şekilde “Bak ben buradayım, aptal değilim” diyorum.

Sen benim şu anda yaptığım gibi dışarıda bir mekanda da buluşup röportaj yaptın, canlı yayında da yapıyorsun. Nasıl bir fark var?
Kahkahalarla gülüyorsun, yazıya bunlar dökülemiyor. Ayrıca canlı yayında söylenenler doğrudan çıkıyor, ama yazıda söylediklerine sonradan pişman olanlar oluyor, kesilip biçiliyor.

Kasmadığım için konuğum kamerayı unutuyor

Programın senin şovun, konukların da genelde “ünlüler.” Onlar da bir yanıyla kendi şovlarını yapıyor. Bu anlamda samimiyet yakalamak bence çok zor. Senin başarın samimiyeti yakalamak oldu.
Benim onları acıtmayacağımı bildikleri için dökülüyorlar. Bir de ben de çok rahatım. Oturuşum bile rahat. Öyle kasılmıyorum, dimdik kalmıyorum. Kasmadığım için karşımdaki de kameraları unutuyor.

Konuk olarak çağırırken çekindiğin insanlar oldu mu?
Ben daha önce nerede ne konuştuklarına bakıyorum. Sıkışınca açık biçimde “Rahat olun” dediğim oluyor. “Şu aramızdaki duvarı artık bir aşsam” diyebiliyorum.

Vatan

En Çok Aranan Haberler