Türkiye’de ilk olarak geçtiğimiz hafta Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde başlatılan Çinli Sinovac Biotech firmasına ait Kovid-19 aşı adayının Faz 3 gönüllü aşılamalarında, ikinci merkez Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi oldu. Merkezde toplam 550 kişinin çalışmaya dahil edilmesi planlanıyor, öncelik yüksek risk grubundaki gönüllü sağlıkçılara veriliyor. Aşılamalar günde 10’ar kişilik gruplar halinde gerçekleştirilecek.
Hastanede ilk aşılanan gönüllü olan ve hastanenin nöroloji bölümünde tekniker olarak çalışan Tarkan Tuna, çok heyecanlı olduğunu ve böyle bir çalışmaya katkıda bulunduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Tuna, “Üniversitemiz içinde bir ilan yayınlandı. Böyle bir çalışmanın merkezimizde başlayacağını duyunca çok gururlandım. Tabii ki ben de gönüllü olarak bu çalışmalara katkıda bulunmak istedim. Önce eşime danıştım. Kendisi ‘Tabii ki, hatta ben de katılmayı düşünebilirim’ dedi. Hemen başvurumuzu yaptık, bilgilendirme formlarımızı okuduk. Daha sonra aklımıza takılan konuları hocalarımızla konuştuk. Çok büyük bir güven telkin etti bütün bu süreçler bize. Aşının güvenilir olup olmadığı, tabii ki herkesin en çok merak ettiği şey bu. Ama tıbbın ilerlemesi için de insanların bir şeyler yapması lazım. Hepimizin bir adım atması lazım” dedi.
Bu çalışmaya dahil edilen gönüllülerden hangisine gerçek aşı hangisine plasebo yapıldığını henüz kimsenin bilmediğini söyleyen Tuna, “Dolayısıyla biz yine eskisi gibi aynı şekilde kendimizi korumaya devam edeceğiz. Gördüğünüz gibi maskelerimiz hala takılı. Bu aşıyı olduk diye kendimizi tamamen güvende hissedemiyiz. Ama hocalarımıza, ülkemizin sağlık sistemine güveniyoruz. Herhangi bir sorun çıkacağını düşünmüyorum. Gönül rahatlığıyla geldim, inşallah bu çalışmalar sayesinde de bu virüs illetinden en kısa zamanda kurtulacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
Çalışmayı yürüten KOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sıla Akhan ise “Faz 3 çalışması aşı için çok önemli bir aşama. Çünkü pandemiyi durduracak olan noktalardan bir tanesi aşı ve biz de bunun içine dahil olduk. Bu yüzden çok ümitle başladık. Umarım iyi sonuçlanır alınır herkes için. Bu pandemiye bir şekilde bir nokta koyduracak aşı çalışmaları” dedi.
Gönüllü olarak başvuran herkesin tüm sorularını yanıtlamaya çalıştıklarını ve imzalı onamlarını alarak çalışmaya dahil ettiklerini vurgulayan Prof. Dr. Akhan, “Öncelikle gönüllü olarak başvuran sağlık çalışanlarımıza aşılama yapıyoruz. Benim dışımda burada yardımcı araştırmacı Dr. Sonay Arslan’a da başvuru yapabiliyorlar. İsimleri kaydediyoruz ve sonra onlarla irtibata geçip konuşuyoruz, soruları oluyor, onları cevaplıyoruz. Kaç kişi olacağını şu anda tam netleştirmesek de önümüzde bir liste var; toplamda tamamlayacağımız sayı belli. Her gün 10 kişiyi aşılamayı planlıyoruz. Liste şu an kabarık ve insanların istedikleri zaman sorularını cevaplayıp, başvurularını kabul ediyoruz. O listeden her gün 10’ar kişiyi çağırıyoruz. İnsanlar en çok yan etkilerini soruyorlar. Onun dışında etkinliğini merak ediyorlar. Tabii ki bu çalışmanın içinde plasebo grubu da olacağı için, çift gör bir çalışma bu çünkü, kime aşı kime plasebo yapıldığını biz de bilmiyoruz. O yüzden de bu etkinliğin ne kadar olacağını, biz de tabii ki merak ediyoruz. Ama bu aşının Faz 1 çalışmalarında, beklenen büyük bir yan etki olmamış. Onun dışında Faz 2’de de zaten dozlar ayarlandığı için, Faz 3’de daha çok etkinlik düzeyi ortaya çıkacak aslında. Burada da bizim için en önemli olan soru bu; etkinliğin ne kadar olduğunu görebilmek” diye konuştu.
Prof. Dr. Akhan, gönüllü onam formlarının önemli olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece aşı değil, tüm çalışmalarda bir onam formu yer alır. Zaten aynı zamanda kişi ile sorumlu araştırmacı da iletişim halinde olur. Detayların anlatılması vs sözel olarak da yapılır. Onları aynı zamanda gönüllü formda da okuyup, orada sormak istediği başka bir şeyler varsa onları da bize iletir ve ondan sonra çalışmaya dahil edilir. Daha sonra gönüllüler bir sağlık taramasından geçirilir. PCR örnekleri alınır, antikorlarına bakılır ki hastalığı geçirmiş mi ya da aktif bir hastalık var mı bu belirlenir. Tıbbi açıdan çok sıkı gözlem altında tutulurlar. Sağlıklı gönüllere yapıldığı için aşılar, çok büyük bir sağlık problemi olan kişiler değil bunlar zaten. Sadece yaş sınırı var burada önemli olan. Testlerle güncel durumlarına bakıldıktan sonra 3 gün içinde aşılamayı yapmamız gerekiyor. 14. günde tekrar bir aşı olacaklar. Ondan sonra gönüllülerimizi aylık kontrollere çağıracağız. Gene PCR testleri yapılacak kontrollerde. Bu arada yeniden de enfekte olabilirler çünkü. Ayrıca antikorların oluşup oluşmadığına bakıyoruz. 4 aya kadar ayda bir gibi kontrollerimiz olacak sonra bu periyot seyrelecek. Bizim için bir yıl önemli. Onda sonraki takipler çok daha seyrek olacak ama bu gönüllerimiz tabii ki her zaman kontrolümüzde kalacaklar.”
KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü ise bu çalışmaya dahil edileceklerini öğrendiğinde mutlu olduğunu söyleyerek “Zaten biz çalışmaya dahil olabilmek için merkez olarak başvuru yapacaktık. Gerek kalmadı biz de dahile dildik. Aşıda Faz 3 büyük bir aşama. Sanırım yakın zamanda da bu ilaç ve aşı çalışmaları bir sonuç verecek. Aşı toplumsal korunmanın oluşması açısından önemli. Toplum bağışıklığının kazanılması oldukça zaman alacak bir durum. Bu nedenle aşılar kritik. Sahada görev alan sağlıkçıların aşılanması önem arz ediyor. Biz üniversite olarak bu konuda aktif olarak çalışmaların içindeyiz ve her türlü desteği de gösteriyoruz zaten. Önümüzdeki aylar içerisinde bir de Almanya'dan bir aşı gelecek, onun da yine Faz 3 çalışması Türkiye’de de yapılacak. Onda da mutlaka yer alacağız” dedi.
(DHA)