Prof. Dr. Mustafa Gerek, Çin'de geliştirilen aşının Türkiye'deki gönüllü uygulamalarına katıldı. Ankara Şehir Hastanesinde aşıyı yaptıran Prof. Dr. Gerek, aşı sonrasındaki izlenimlerini paylaştı. Prof. Dr. Gerek, "Henüz herhangi bir yan etki veya bir şey hissetmiyorum. Hatta aşının yapıldığı yerde bile bir sıkıntı hissetmiyorum. Plasebo mu yoksa gerçek aşı mı henüz bunu bilmiyoruz; ancak 15'inci günde 2'nci dozlarımız yapılacak. Ondan sonraki dönemde bir takip dönemimiz ve antikor oluşup oluşmadığına dair bazı kan testleri yapılacak. Ona göre de sonuçlar değerlendirilecek" diye konuştu.
Prof. Dr. Gerek, aşının toplumda herkes tarafından kabul edilebilen bir konu olmadığına dikkat çekerek, "Aşı karşıtlığı da söz konusu olacaktır. Türkiye'de çiçek aşısı dışında da aşıyla ilgili bir yasal zorunluluk yok. Belki bu enfeksiyona özgü olarak zorunlu tutulmayı gerektiren bir yasal düzenleme de söz konusu olabilir. Kişisel olarak da buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu salgın kolay yayılabilen virüs salgını ve herkesi etkileyebilir. Dolayısıyla eğer Sağlık Bakanlığı yeterli üretimi temin edebilecek olursa ki, gelecekte kendi ulusal aşılarımız da söz konusu olacak. Belli bir yaşın üzerindeki herkesin aşılanması zorunlu olması gerekir. Biz de hem bu bilimsel çalışmalara katkıda bulunmak hem de aşıda gönüllü olan diğer deneklere kendileri ile birlikte olduğumuzu, bu riskleri kendileri ile birlikte paylaştığımızı göstermek adına bu aşı çalışmasında gönüllü denek olarak yer aldık" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gerek, kendilerinde bir çizelgenin olduğunu, günlük olarak ateş veya diğer semptomların görülüp görülmediğine bakıldığını söyleyerek, "Şu anda çizelgelerimizi doldurmakla mükellefiz. Bende 1 hafta süre içerisinde ateş yüksekliği söz konusu olmadı. Aşıdan kaynaklı olabilecek hiçbir semptom hissetmedim. Önümüzdeki dönemde de diğer tekrarlardan sonra sanırım 1'inci ayın sonunda yine kan tetkiki yapılacak. Antikor oluşup oluşmadığına bakılacak. Bu aşıdan kaynaklı olarak 1 yıl süreyle de izleneceğiz. Ruhsat almış bir aşı uygulama noktasına geldiği zaman bu aşıyı uygulamakta gönüllü ve taraftar olmakta fayda var. Bugüne kadar yapılan çalışmalar içerisinde en güçlü antikor oluşturacak olan uygulamanın aşı olduğu, hatta hastalığı geçirenlerden daha fazla ve güçlü bir biçimde aşının antikor oluşturduğu şeklinde yayınlar var. Dolayısıyla bu hastalığı yeneceksek hep beraber aşı olduğumuz zaman yenebiliriz. Toplumsal bağışıklığı bu şekilde elde edebiliriz. Bunun için de aşıya karşı çıkmamakta fayda var."
(DHA)