Çin'in ekonomik büyümesi üst üste yedinci çeyrekte de yavaşladı. Avrupa ve ABD'deki sorunların Çin mallarına yönelik talebi azaltması bunun başlıca nedeni olarak görülüyor.
Çin'de son 3 aydaki yıllık ekonomik büyüme oranı yüzde 7,4'e geriledi. Önceki çeyrekte bu oran yüzde 0,2 daha yüksekti.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisinin, yavaşlamaya rağmen istikrarlı olduğu ve yeniden atağa kalkabileceği belirtiliyor.
Devletin yönetim kadrosunda değişime hazırlanan Çin'deki istikrar, durgunluk ve borç batağı kıskacındaki Batı ekonomilerini de yakından ilgilendiriyor.
Haber üzerine, Hong Kong'daki Hang Seng borsa endeksi yüzde 0,7; Şanghay'daki hisseler ise yüzde 1,2 yükseliş kaydetti.
Crédit Agricole-CIB ekonomisti Dariusz Kowalczyk, "Açıkçası, artık devam eden yavaşlamanın üzerine sünger çekilebilir" diyor.
Kowalczyk'e göre, son çeyrekte sanayi üretiminde, perakende satışlarda ve sabit varlık yatırımlarında yıllık artış, Eylül ayında ekonomideki gelişme eğiliminin arttığına işaret ediyor.
Çin ekonomisinde son yıllarda yaşanan hızlı büyüme, esas olarak ihracatçı imalat sektörüne ve hükümetin teşvik kredilerine dayanıyor.
Ancak özellikle Euro Bölgesi'ndeki borç krizi ve ABD ekonomisindeki canlanmanın çok ağır olması, Çin'in ihracatına darbe vurdu.
Bu nedenle, Çin ekonomisindeki büyümenin ilerki aylarda yüzde 7'nin altına düşebileceği ve bunu hem Çin'de, hem de bağlantılı ekonomilerde bir çöküşün izleyebileceği kaygıları doğmuştu.
Çin'de işten çıkarmaların yaşanmasından ve işsizliğin tırmanmasından endişe ediliyor.
Ancak açıklanan diğer veriler daha olumlu: Eylül ayındaki sanayi üretimi, geçen yıla göre yüzde 9,2 artış gösterdi. Ağustos'ta bu oran yüzde 8,9'du.
Perakende satışlarda yüzde 14,2 artış görülmesi ise, Çin'de iç tüketimin arttığına işaret ediyor.
Hong Kong'daki Nomura'nın Çin ekonomisi uzmanı Zhang Zhiwei, "Eylül verilerinin, ekonomik canlanmanın Temmuz ve Ağustos'a göre güçlü olduğunu gösterdiğini" ifade ediyor.
Hafta sonu açıklanan dış ticaret verileri de olumlu. Eylül ayındaki ihracat artışı oranı bir önceki yıla göre yüzde 9,9. Bu oran, Ağustos ayında sadece yüzde 2,7'ydi.
Kaygılı dönem, Çin devletinin tepe yönetiminde 10 yılda bir gerçekleşen kan tazelemeye rastlıyor.
Çin Komünist Partisi, Kasım ayında yeni liderlerini ortaya çıkaracak.
Çin yönetimi bu döneme, iç tüketimi artırma ve büyümeyi sürdürme amaçlı önlemlerle giriyor.
Merkez bankası, bankaların daha fazla kredi açabilmesi için, rezervlerinde tutmak zorunda oldukları para miktarını son 5 ay içinde 3 kere düşürdü.
Faiz oranları da Haziran ayından bu yana 2 kez indirildi.
Ayrıca, ekonomik kalkınmayı desteklemek için 150 milyar dolarlık altyapı projelerine onay verildi.
Şimdi gözlemciler, Çin yönetiminin olumlu veriler nedeniyle bu kadarıyla yetinmeyi seçebileceğini tartışıyor.
Kowalczyk, "artık esaslı bir önleme, özellikle faiz oranı indirimine gerek olmadığı" görüşünde.
IHS Global Insight'ın Direktörü Tony Nash ise BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bu eğilim yakın dönemde devam edecek gibi" diye konuştu.