Almanya'da gerçekleştirilen 59. Münih Güvenlik Konferansı ikinci gününde devam ediyor. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi konferansta yaptığı konuşmada, ABD’nin "gözetleme balonu" olarak nitelendirdiği Çin’e ait balonu vurarak düşürmesine tepki gösterdi.
Wang Yi, "Bir savaş uçağını bir balonu düşürmek için göndermiş olmak, bu tür eylemler histerik ve saçma" dedi. Wang Yi, ABD’den samimiyet göstererek hatalarını düzeltmesini, Çin-ABD ilişkilerini zedeleyen hadiseyle yüzleşmesini ve sorunu çözmesini istediklerini hatırlattı. Wang, "Dünyada birçok balon var, ABD hepsini vurup düşürecek mi?" diyerek ABD’nin pragmatik ve olumlu bir Çin politikası izleyip ikili ilişkileri sağlıklı bir gelişme istikametine döndürmek için çalışmasını temenni ettiklerini ifade etti.
Wang Yi, Ukrayna kriziyle ilgili yaptığı değerlendirmede ise, "Herkese, özellikle de Avrupalı dostlarımıza bu savaşı durdurmak için ne gibi çabalar gösterebileceğimiz üzerinde sükunetle düşünmeyi tavsiye ediyorum" dedi. Ülkesinin Ukrayna krizindeki tutumuna değinen Wang Yi, "Çin, ne oturup izleyecek ne de yangına körükle gidecek. Çin, barış ve diyalog çağrısı yapmayı sürdürecek" ifadelerini kullandı. Wang Yi, Çin’in Ukrayna kriziyle ilgili bir belge yayımlayarak konu hakkındaki tutumunu açıklayacağını ve tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerekliliğini vurgulayacağını kaydetti. Wang Yi ayrıca, "Öyle görünüyor ki bazı ülkeler müzakerelerin başarıya ulaşmasını veya savaşın bir an evvel bitmesini pek istemiyor" şeklinde konuştu.
Çin ile Tayvan arasındaki krizi de değerlendiren Wang Yi, "Tayvan Boğazı’nda barışı sürdürmek istiyorsak Tayvan’ın bağımsızlığına kararlılıkla karşı çıkmalı ve tek Çin politikasını kararlılıkla korumalıyız" dedi.
Öte yandan, Çin, Tayvan’ı kendi topraklarının parçası olarak görürken, "barışçıl yeniden birleşme" adı altında Tayvan’ın idaresini eline almayı istiyor ve bu konuda güç kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtiyor. Pekin yönetimi ayrıca diğer ülkelerin Tayvan ile resmi olarak temas kurmasını da "egemenlik ihlali" olarak yorumluyor. (İHA)