HABER

Cinayetin nedeni "cinsel kimlik bunalımı"

Cinayetin nedeni "cinsel kimlik bunalımı"

Hrant Dink cinayetinin ardından, daha 18 yaşını doldurmamış bir çocuğun bu katliamı 'nasıl ve neden' yaptığı tartışılırken, uzmanlar olayı ergenlik ve cinsel kimlik bunalımı olarak nitelendiriyor.

Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı, cinsel terapist Dr. Cem Keçe, katil zanlısı Ogün Samast'ın ergenliğe bağlı yoğun cinsel dürtüleri olduğunu belirterek, bütün radikal örgütlerin genellikle bu yapıdaki gençleri kullandığını savundu. Ergenlik dönemini sağlıklı geçiremeyen gençlerin öfkeli birey haline geldiğini, kendisi, ailesi, sistem ve herşey ile çatışma içine girdiğini vurgulayan Dr. Keçe, "Yatakta tatmin olmayan insanlar, sokakta gergin, sinirli ve öfkeli dolaşıyor. Bunlar her türlü siyasi olay ve terör faaliyetlerinde kullanılmaya açıktır. Gençleri radikalizmin elinden kurtarmanın tek yolu onları sağlıklı bir cinsel kimliğe kavuşturmaktan geçiyor" dedi.

Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı cinsel terapist Dr. Cem Keçe, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samats'ın ruh hali ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cinsel bilgi düzeyi düşük olan insanlarda cinsel işlev bozuklukları daha fazla görüldüğünü belirten Dr. Keçe, erken boşalma, sertleşme sorunu ve kadınlarda vajinusmus adı verilen cinsel isteksizlik gibi tüm bu sorunların temelinde bilgisizliğin bulunduğunu kaydetti. Geçmişte Anadolu'da yaygın olarak uygulanan 'sağdıçlık' geleneğinin günümüzde yok olmaya başladığına dikkati çeken Keçe, evlilik hazırlığı yapan gençleri cinsel, ahlaki ve dini yönden bilgilendiren en yakın dostlar olan sağdıçların sadece 'düğün yardımcısı' olarak kullanılmaya başlanmasıyla gençlerin özellikle cinsel konularda bilgisiz kaldığını savundu. Sağdıçlık geleneği yok olunca gençlerin cinsel konuda eğitimden mahrum hale geldiğini ve toplumda cinsel sorunların patladığının altını çizen Dr. Keçe, Türkiye'de erkeklerin yüzde 70'inin erken boşalma sorunu yaşadığını, kadınların ise yüzde 80'in orgazmın ne olduğunu bile bilmediğini söyledi. "Yatakta tatmin olmayan insanlar, sokakta gergin, sinirli ve öfkeli dolaşıyor. Bunlar her türlü siyasi olay ve terör faaliyetlerinde kullanılmaya açıktır. Ayrıca bu tür insanların işyerlerinde verimi de çok düşüktür" diyen Keçe, şunları kaydetti:

"Ergenlik öncesi çocuklarımızı mutlaka cinsel danışma ve rehberlik hizmetinden geçirelim, cinsel check-up'tan geçirelim. Bir genç ergenlik döneminde kimlik arayışındadır. Bu gence bir kimlik verilmesi gerekiyor. Ama toplum bastırıyor, aile bastırıyor, aile bir ergenle nasıl diyalog kurulacağını bilmiyor. Bu çocukta ters bir kimlik gelişebilir. Cinsellik konusunda çok yoğun baskı hissediyor. Bunu anlamlandıramayınca öfkeli bir hale geliyor. Topluma, sistemi ve devlete öfkeleniyor ve ter türlü kullanıma açık hale geliyor".

Cinsel terapist Dr. Keçe, Dink'in katil zanlısı 17 yaşındaki Ogün Samast'ın problemli bir ergenlik dönemi yaşadığının anlaşıldığını belirterek, "Ergenlik dönemindeki bu çocuğumuz mutlaka kötü insanlar tarafından kullanılmıştır. Ama temelinde ergenliğe bağlı yoğun cinsel dürtüleri vardır ve bunları nasıl, nerede boşaltacağını bilemiyor. Bütün radikal örgütlerin hepsi bu tür gençleri kullanıyor. 1 Mayıs ve Cuma eylemlerindeki insanların öfkesi nedir? Bütün bunların arkasında bastırılmış duygular ve dürtüler vardır. Gençleri radikalizmin elinden kurtarmanın tek yolu onları bilgilendirmek, sağlıklı ve mutlu bir cinsel kimliğe kavuşturmaktan geçiyor" diye konuştu.

Samast'ın geçmişi incelendiğinde ve bugünkü ruh hali değerlendirildiğinde zanlının kimlik arayışında olduğunun görüldüğünü vurgulayan Dr. Keçe, şöyle devam etti:
"12 yıldır bu işi yapıyorum, şimdiye kadar sadece 2 aile gelerek, 'Çocuğum ergenlik dönemine giriyor, ne yapmalıyız?' diye sordu. Cinsel eğitime anaokulundan başlayarak verilmesi gerekir. Çünkü cinsel kimlik 3-5 yaşları arasında birinci dönem ve ergenlikte ikinci dönem olarak gerçekleşir. Bu iki dönemi sağlıklı ve mutlu getiren bir ergen cinsel kimliğini net ortaya koyar. Topluma kazanılmış birey haline gelir. Bu iki dönemi sağlıklı geçirmeyen genç bocalamaya girecek, çatışma yaşayacak, bu çatışmayı öfke ve kinle yanlış yönlere eğilerek gösterecektir. Bu çocuklara özel oda verilmesi gerekir, Bunları birey, kişi olarak algılanmalı, onları ciddiye almalı, fikri sorulmalı ve birey olduğu hissettirilmeli, ona her açıdan önem önem vermelidir. Yoksa bu tür eğilimlere gerebilirler".

En Çok Aranan Haberler