Çinli bilim insanları yaklaşık bir yıl önce insan embriyolarının genetiğini değiştirerek dünyayı deheşte düşürmüştü. İnsanların bu konudaki endişesinin nedeni, üzerinde deney yapılan embriyoların yetişkin bireyler olup sahip oldukları genetik deformasyonu bir sonraki nesle aktarabilme potansiyeliydi. Böyle bir durumda istenmeyen sonuçlar doğuracak riskler bir hayli yüksek.
Geçtiğimiz günlerde farklı bilim insanlarından oluşan Çinli bir grup insan embriyosu üzerinde farlı bir genetik deney gerçekleştirdi. Fakat bu sefer bilim dünyasından gelen tepkiler geçen seneki kadar sert değildi. Geçen sene genetik alanında yaşanan birçok gelişmeden sonra bilim dünyası insan embriyosu üzerinde deney yapmaya yaklaşımını fark edilebilir biçimde değiştirdi mi?
İnsan embriyosunda genetik değişiklik yapmayı sağlayan teknolojiye CRISPR deniyor. Çin'de 2015'te yapılan deneyde genetik bir deformasyondan dolayı ortaya çıkan β-thalassaemia adı verilen bir kan hastalığını engellemek üzere, bu rahatsızlığa neden olan genlere CRISPR uyguladı. Ancak gen değişikliği 71 embriyodan 26'sında başarılı olabildi. Başarılı gen değişikliklerinden bazılarında ise istenmeyen başka genetik bozulmalar da gözlemlendi.
İnsan embriyolarının genetiğinin değiştirilmesini etik buluyor musunuz?
— Mynet (@mynet) April 10, 2016
Guangzhou Tıp Fakültesi araştırmacıları, en son gerçekleştirilen CRISPR deneyinde hastalığa neden olan genetik mutasyonları düzeltmek yerine HIV'e karşı vücudun direncini arttıracak yeni bir genetik mutasyon eklemeye çalıştılar.
Genetik materyale eklenen mutasyon CCR5 adlı bir geni hedef alıyor. Bu gen HIV virüsünün tutunarak bağışıklık hücrelerini zayıflatmasını sağlayan bir protein üretiyor. Eğer CCR5 geni mutasyona uğrarsa vücudumuz HIV'e karşı direnç kazanabilir.
Araştırmacıların Journal of Assisted Reporoduction and Genetics'te yayınlanan makalesine göre mutasyona uğrayan gen, 26 embriyodan 4'üne başarıyla eklenebildi. Başarılı vakalarda ise, istenmeyen mutasyonlara rastlanmadı.
Bu deneyin, Çin hükümetinin izin verdiği yasal düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştirildiği yerel bir ahlak komitesi tarafından onaylandı. Deneylerde kullanılan embriyoların hiçbiri canl değil. Yani ileride yetişkin bir insan olma potansiyeli yok. Bu tarz, zaman zaman iki spermin de genetik materyalini aktardığı anormal embriyolar yapay döllenmenin de vazgeçilmez parçalarından biri.
Kaliforniya Üniversitesi eğitim görevlisi Peter Donovan deney sonuçlarını aynı anda rahatlatıcı ve rahatsızlık verici olarak tanımlıyor. Donovan'a göre iki deneyde de %100 verimli değilse de olumlu sonuçlar alınması, ilk deneyin sonuçlarının tesadüfi olmadığının göstergesi.
Bununla birlikte bazı bioetikçi ve bilim insanı Çinli araştırmacıların bu konudaki motivasyonunu sorguluyor. Bilim dünyası CRISPR'nin insan embriyoları üzerinde denenmesi konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir kısım teknolojinin henüz insan embriyosu üzerinde denenmemesi gerektiğini savunuyorken, Donovan gibi, deneylerin bağışlanan embriyolar üzerinde uygulanmasının bizi çok daha hızlı sonuca götüreceğine inananlar da var.
Bu fikir ayrılığına rağmen insan embriyosu üzerinde denemelere karşı tutumun değiştiğini gözlemlemek de mümkün. Çin'de yapılan ilk deneyden sonra Kasım 2015'te ABD, Çin ve İngiltere'den akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen bir zirvede yetişkin birey olma ihtimali yoksa insan embriyoları üzerinde deney yapılmasının etikliği konusunda anlaşmaya varıldı.
Son deneyi gerçekleştiren Çinli grup kullandıkları yöntemin insan sağlığıyla ilgili etkili sonuçlar bulma konusunda etkili olacağıyla ilgili ısrarcı. Grup “konuyla ilgili bilimsel ve etik tartışmalar olsa da daha verimli ve etkili genetik değişiklikler için yeni teknolojiler üretmek ve geliştirmek gerekli” diyor.
Kaynak: Chinese researchers have genetically modified human embryos—yet again