ANKARA(ANKA)- İstanbul 6'ncı İdare Mahkemesi'nin Sabah ve ATV'nin satışına onay veren yürütmeyi durdurma kararı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) ulaştı. TMSF hukuk bürosu mahkeme kararını incelemeye alırken, konuya ilişkin olarak Fon yönetiminin bu hafta açıklama yapacağı bildirildi. Karara ilişkin incelemenin ardından TMSF'nin itiraz başvurusunda bulunacağı öğrenildi.
Ciner Grubu ile TMSF arasındaki hukuk savaşı büyüyor. TMSF, Ciner Grubu'na ait 63 şirkete, ardından da geçtiğimiz ay Merkez Grubu'nun bütün şirketlerine el konulması gözleri Danıştay 13'üncü Daire'nin vereceği karara çevirdi.
İlk davada, İstanbul 6'ncı İdare Mahkemesi, Ciner Grubu'nun Fon'un ATV ve Sabah Grubu'na el koyma kararının yürütmesinin durdurulması için açılan davayı reddetmişti. Ardından, bugün de Sabah ve ATV'nin satışına onay veren yürütmeyi durdurma kararına yapılan itirazı kabul etti. Ciner Grubu'nun avukatlarınca yapılan başvuruyu değerlendiren Bölge İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Konuya ilişkin karar 6 Temmuz'da TMSF yönetimine iletildi. TMSF avukatlarının kararı inceledikten sonra bu hafta karara itiraz başvurusunda bulunacakları öğrenildi. TMSF yetkilileri, Ciner Grubu şirketlerine el konulmasına ilişkin yeterli hukuki nedenler olduğunu belirtirken, Fon yönetiminin bu hafta içinde bir açıklama yapacağını bildirdiler.
SABAH KİMDE KALACAK?
TMSF yetkilileri, İstanbul 6'ncı İdare Mahkemesi'nin kararının Sabah ve ATV'nin mevcut durumunu değiştirmeyeceğini öne sürerken, medya şirketlerinin kimde kalacağı merak konusu oldu. Bazı hukukçular mahkeme kararı ile birlikte medya şirketlerinin Ciner Grubu'na iadesi gerektiğini belirtirken, bazıları da TMSF'nin Bankalar Yasası'na dayanarak bu şirketlerin hisselerini devraldığı için kararın bağlayıcı olmadığı görüşünü öne sürüyor. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin kararında ise şu tespitlere yer verilmişti:
"22 Haziran 2006 tarihinde İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin Esas 2007/822 sayılı kararına yapılan itirazın kabülü ile kararın kaldırılmasına, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. Maddesi uyarınca açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğuracak nitelikte bulunan dava konusu işlemin teminat aranmaksızın ve dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına, dosyanın mahkemesine iadesine, 5 Temmuz 2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi."