Güney Çin Denizi'nin ortasında gördüğüm mercan kayaları beni çok şaşırttı, sersemletti. Palawan Adası'ndaki Filipinli Belediye Başkanı, Filipinlerin kontrolündeki Spratly Adası yakınlarındaki mercanların Çinli balıkçılar tarafından kasten tahrip edildiğini söyleyip "Bizim mercanlarımızı yok ederek bizi cezalandırıyor gibiler" dedi.
Fakat ilk başta bunu ciddiye almadım, belediye başkanının, her suçu sevilmeyen komşularının üstüne atan Çin karşıtı bir siyasetçi olduğunu düşündüm. Nitekim Çin, Güney Çin Denizi'nin büyük bir bölümünün kendi kontrolünde olduğunu öne sürüyor.
Küçük uçağımız Filipinler kontrolündeki Pagasa Adası'na inerken, penceremden en az bir düzine balıkçı teknesinin bir mercan kayalığının yanına demir attığını, arkalarından da kumun, çakılların kalktığını gördüm.
"Bak" dedim kameramanım Jiro'ya. "Belediye Başkanının bahsettiği buydu. Bu mercan madenciliği!"
Çinli balıkçılar teknelerini mercan kayalığına zincirlemiş, tam devir çalıştırdıkları motorların çıkardığı kara dumanlar havalanıyordu.
Bizim teknemizdeki balıkçı, pervaneleriyle mercan kayalarını kırdıklarını söyledi. Sonuç açıktı. Tam bir yıkım. Burası daha önce mercan resifleri olan zengin bir ekosisteme sahipti.
Şimdi denizin yüzeyi, parçalanan mercan kayalarından, beyaz kemik parçalarından oluşan kalın bir moloz katmanıyla örtülü.
Mercanların etrafında yüzerken denizin dibine dalmış ellerinde en az 1 metre boyunda dev bir istiridye taşıyan iki kişi gördüm. İstiridyeyi teknelerinde daha önce çıkardıklarının yanına koydular.
İstiridye ticareti
Yaklaşık 100 yıllık olan bu istiridyelerin daha sonra internette yaptığım araştırmada açık arttırmayla bir çiftinin 1000 ila 2000 dolar arasında bir ücrete satıldığını öğrendim.
İlerleyip birinin adı Tanmen olan iki büyük Çin gemisi ve içinde yüzlerce istiridye gördük.
Tanmen'den çıkan bir tekne geçen yıl Mayıs ayında Filipin polisi tarafından yine bir mercanın yakında yakalanmış ve teknede, soyları tükenmekte olan çoğu ölü 500 şahin gagalı deniz kaplumbağası bulunmuştu.
Çinli avcılar bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çin tepki göstermiş ve Filipinllerin 'Çin'in egemenlik haklarını ihlal ettikleri ve yasadışı olarak avcıları tutukladıkları' suçlamasıyla serbest bırakılmalarını talep etmişti.
Pagasa'daki Filipinli deniz subayları mercan kayalıklarının en az iki yıldır gece gündüz tahrip edildiğini söyledi.
'Neden buna engel olmadıklarını' sorduğumda da "Çok tehlikeli. Çin donanmasına karşı savaş başlatmak istemiyoruz" dedi. Neden mercan kayalıklarını yok ettiklerini hala anlamıyorum. Cevaplardan biri açgözlülük olabilir.
Çin'de soyu tükenmekte olan canlıların ticareti, balık avlamaktan daha çok para getiriyor. Fakat tanık olduğum tahribat, hemen yanındaki Çin'in dev yapay ada inşası programının yarattığı çevre yıkımıyla karşılaştırılamaz bile.
Çin'in henüz yeni tamamladığı adası Miscief resifi 9 kilometreden daha uzun. Bu da, 9 kilometrelik canlı resifin milyonlarca ton kum ve çakılla örtülmesi anlamına geliyor.