Gül KABA-Ömer HASAR/İSTANBUL, (DHA) - SAĞLIKLI cinsel birlikteliğin insan bedenine ve ruhuna sayısız faydası olduğunu söyleyen Cinsel Terapist Dr. Öğretim Üyesi Kenan Eren, "İlişki sırasında salgılanan immunoglobulin, virüslere ve olası enfeksiyon etkenlerine karşı bizi korur o yüzden gribi engeller" dedi.
Sağlıklı cinsel birlikteliğin yaşanması için toplumdaki algının yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çeken İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi ve Cinsel Terapist Kenan Eren, "Cinsel birliktelik basite indirgenerek yaşanıyor.Çiftler, örf, adet, gelenek ve göreneklerden aldıkları bilgilere yenik düşerlerse cinsel işlev bozuklukları ortaya çıkar, istek azlığı olur" diye konuştu.
"İLİŞKİYİ 'TENSEL' DEĞİL 'TİNSEL' ELE ALMAK LAZIM"
Sadece 'ten' üzerinden ele alınan ilişkinin çok uzun sürmeyeceğini belirten Dr. Eren, "Cinselliği tensel değil tinsel bir olgu olarak ele almamız lazım. Tinsel, 'ruhsal,zihinsel' demek. Sadece ten üzerinden oluşan cinsel birliktelik çok uzun sürmez ya da ilerlemesi çok zordur. İlişki tin üzerinden giderse o ten hep çekici gelir. Biz tenden başlatıyoruz, tenden tine ulaşmak zordur. Sağlıklı cinsellikten kastım, yaşanan ilişkinin, kişilerin kendi fantezilerini, düşüncelerin uygulayabildikleri bir mecra olması gerekiyor. Çünkü cinsellik, kişiden kişiye, kültürden kültüre değişir" ifadelerini kullandı.
"KALP KRİZİ RİSKİNİ DÜŞÜRÜYOR"
Cinsel birliktelik sırasında mutluluk salgılayan pek çok hormonun harekete geçtiğini söyleyen Dr. Eren,"Bizi huzurlu,güvende hissettiren, zevkin doruğuna taşıyan pek çok mutluluk hormonu ilişki sırasında salgılanır. Cinsel birliktelik gribi engeller evet koruyucu etkisi vardır. Çünkü immunoglobulin (antikor) devreye girer ve virüslere, olası enfeksiyon etkenlerine karşı bizi korur. Ayrıca kalp, damar hastalıklarına iyi gelir, kalp krizi riskini de düşürür" dedi.
"KADIN TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ ALTINDA EZİLİYOR"
Toplumda kadının üzerindeki algının değişmediği takdirde cinselliğin can sıkıcı bir jimnastikten öteye geçmeyeceğini vurgulayan Dr. Eren, "Kadın en çok toplumsal cinsiyet rolleri altında eziliyor. Üzerinde, 'ağır başlı olmalı, kahkaha atmamalı, gülmemeli' gibi bir algı var. Öyle durumlarda 'hafif kadın' oluyor, algı böyle. Bu algı değiştirilmezse cinsel birliktelik sırasında kadın nasıl eşit katılım sağlayan partner haline gelsin ki?Türkiye'deki cinsel birliktelik, yanlış inanışlar, algılar ve mesajlar aşılamazsa can sıkıcı bir jimnastikten öteye geçemez. Sadece cinsel organların bir araya geldiği eylem olur" diye konuştu.
"CİNSELLİK EĞİTİMİ KREŞLERDE BAŞLASIN"
Çocuklara verilmesi gereken cinsellik eğitimlerine de dikkat çeken Dr. Eren, "Cinsellik eğitiminin kreşlerde başlaması gerekiyor. Çünkü cinsellik doğduğumuz andan itibaren bizimle birliktedir. Eğitimin içeriği insanların kendisi tanıması yönündedir. Aslında kulağımız nasıl işitir, gözümüz nasıl görür? gibi bir mantıktır" ifadelerini kullandı.
"5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA CNİSELLİK NASIL ANLATILIR? UZMANLAR BİLİYOR"
Çocuklara 'nasıl sevişilir?' eğitimi vermeyeceklerinin altını çizen Dr. Eren, "Cinsellik eğitimi deyince insanlar neden kaygılanır? Çocuklara cinsellik nasıl anlatılır? 100 yıldır bilimsel olarak ortaya konmuştur. 5 yaşındaki, 8 yaşındaki veya 13 yaşındaki çocuğa cinsellik nasıl anlatılır? Bunu uzmanlar biliyor, merak etmeyin, korkmayın" dedi.