Doyumlu bir cinsel ilişki için kişinin kendi bedenini tanımasının önemine dikkat çeken uzmanlar, bireylerin cinsel haz noktalarının farkında olması durumda karşılıklı olarak yatak odası keyfini artıracağını söylüyor. Bireyin cinsel haz noktalarını fark etmesi ve bunu eşiyle paylaşmaktan kaçınmaması, daha doyumlu bir cinsel ilişki yaşanmasını sağlayacaktır.
Mutlu bir cinsel yaşamın karşılıklı güven, dürüstlük, açıklık, paylaşım ve saygı üzerine temellendirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Hiç kimsenin hoşlanmadığı bir cinsel davranışı yaşamaya zorunlu olmadığının altını çizen uzmanlar, çiftlerin kaygılarını konuşarak önceden çözmek gerekir.
Varsa cinselliğe ilişkin yanlış inanışlar birlikte konuşularak ve paylaşılarak aşılmalıdır. Bir insanın başka bir insana cinsel yakınlık duyması, herkes için farklı davranışları içerebilir. Bu nedenle kişiler kendi aralarında sevdikleri, haz aldıkları ve istedikleri veya sevmedikleri cinsel davranışları konuşmalıdır.
Cinselliğin sadece cinsel organlarla ilgili olmadığını belirten uzmanlar, cinselliğinin bedensel, psikolojik, sosyal koşullardan etkilendiğine dikkat çekiyorlar. Cinsellikle ilgili duygular, düşünceler ve yerleşmiş inançlar vardır. Yerleşmiş inanışların çoğu zaman hatalı olabildiği bilinmektedir. Cinsel sorunların ve bozuklukların ortaya çıkışında kişinin bedensel ve psikolojik özellikleri ya da ikili ilişkilerin etkileşimleri etkili olabilir. Doğal olarak cinsel sorunların tedavisi de, oluşumunda rol oynayan etkenlere göre değişebilir.
Ülkemizde cinsellik tabu olarak görüldüğünden birçok cinsel problem hasıraltı edilerek görmezden gelinir. Cinsel terapi ile tedavi edilebilen cinsel işlev bozukluklarının vajinismus, erken boşalma, sertleşme bozukluğu, disparoni (kadında ağrılı cinsel ilişki) kadın ve erkekte cinsel istek bozukluğu, kadında uyarılma bozukluğu, kadın ve erkekte orgazm bozukluğu olduğu ifade ediliyor.