Cinsel isteğinizi artırmak sizin elinizde!

Cinsel isteksizlik erkeklerin cinsel sorunlarında erken boşalma ve sertleşme bozukluklarından sonra 3. sırada yer alır. Cinsel istek doğal bir durumdur acıkmak, terlemek vs. gibi öğrenilebilen bir durum değildir. Kendiliğinden ortaya çıkar. Kısacası cinsek istek yokluğu erkeklerin ve kadınların yaratılışına aykırı anormal bir durumdur.

Cinsel istek bozukluğu kadınlarda daha sık olmaktadır. Peki neden erkekler daha çok başvuruyor? Yanıt gayet basit. Cinsel istek azlığı erkeklerde sertleşme bozukluğuna neden olur. Sertleşme olmayınca ilişki gerçekleşmez. Oysa ki kadınlar isteksiz olsalar bile ilişkiye girebilir. Bu nedenle kadın cinsel isteksizliği maskelenmiş bir sorun olmaktadır.

Cinsel isteksizlik ile cinsel korku ve endişeyi birbirine karıştırmamak gerekir. Kişiler özgüven eksikliğinden (kendini beğenmeme, penisinin ufak olduğu düşüncesinden vs.) erken boşalma ve sertleşememe korkusundan dolayı ilişkiden kaçar. Bu sorunlar çözülmediği sürece kişilerin sağlıklı bir ilişkiye girmeleri beklenemez. Cinsel isteksizlik yaşam boyu olabilir, kişi hayatının hiçbir döneminde uyaran olmasına rağmen cinsel heyecan duymaz.

Cinsel isteksizlik partner ile bağlantılı olabilir. Kişi partnerine karşı cinsel heyecanını kaybetmiş olabilir. Ama başka uyaranlara karşı ilgi duyar, Örneğin; bu amaçlı porno yayınlar izleyip mastürbasyon yapar ve bundan zevk alır. Ya da başka partnerler ile olmak cinsel heyecan verir. En sık görülen cinsel istek azalması budur. Burada partnerler arasında cinsel iletişimsizlik, uyum eksikliği, kişisel çatışmalar, kişilik bozuklukları, inançlar gibi bir çok etken vardır. Bunlar çözümlenmeden sağlıklı bir ilişki yaratılamaz.

Cinsel isteği normal olan kişiler zamanla gerek partnerlerine gerekse diğer uyaranlara karşı cinsel heyecan hissetmezler. Bu durumda genellikle tıbbı sorunlar (diyabet, kanser, ilaçlar, hormon bozuklukları vs.) vardır. Tıbbı sorunlar ortadan kaldırılınca cinsel heyecan tekrar yerine gelir. Yapılan araştırmalar cinsel düşlerin, cinsel fantezilerin, arzunun ve isteğin yaşla birlikte anlamlı bir şekilde düştüğünü gösteriyor. Tabi yaş ile birlikte kilo sorunu, sigara, düzensiz hayat, hormonsal ve diğer hastalıklar bu durumu daha da ağırlaştırabilir.

Erkeklerde en önemli nedenlerden biri Andropoz dediğimiz yaşlanma belirtilerini içeren hormonsal değişikliklerdir. Gençlikte kendiliğinden olan cinsel heyecan yaş ilerledikçe ancak caba sarf edilerek elde edilebilir. Birde aynı partner ile uzun süren birlikteliklerde bu çabanın çok daha fazla olması gerekir. Yaş ile birlikte sertleşmenin de azalması cinsel istek azlığı yaratabilir.

Sertleşme bozukluğu ve erken boşalan olan kişilerde cinsel isteksizlik doğal olarak gelişir. Unutmayalım ki kişi yapamadığı (sertleşme bozukluğundan dolayı) yada zevk alamadığı (erken boşalmadan dolayı) eylemden ya kaçar (cinsel isteksiz olur) yada o eylemi çabuk sonlandırmak ister (erken boşalma olur). Burada sertleşme veya erken boşalma tedavisi uygulandığı zaman kişilerin cinsel heyecanı geri döner.

Cinsel döngüye veya cinselliğin doğasına karşı eylemler cinsel isteksizlik yaratır. Örneğin haftada 3 kez mastürbasyon, 2 kez de partneri ile ilişkiye giren birisi cinsel döngüye aykırı davrandığı için bir süre sonra cinsel istekte azalma yaşayabilir. Birden çok partneri olan kişilerde de aynı sorun olabilir. Cinsel şarj süresi dikkate alınmaz ise cinsel heyecan kaybedilebilir.
Cinsellikte aynı kişi, aynı ortam, hep aynı tarzda ilişki bir süre sonra cinsel isteksizlik yaratabilir. Bu durumu engellemek için kişiler fanteziler geliştirmeli, mekan değiştirmeli kısacası cinsel heyecanı tekrar kazanabilmek için çaba sarf etmelidir. Bunun en güzel örneği tatiller sırasında yaşanan cinselliktir.

Cinsellikte devamlı kişisel gelişim gerektirir. İlişki sırasında aynı şeylerin kendini tekrar etmesi bir süre sonra sıradanlığa ve alışkanlığa döner. Bu da cinsel heyecanımızı kaybetmemize neden olur.

Cinsel uyaran olmaması cinsel heyecanı azaltır. Cinsel uyaranı kişi önce kendi başlatır. Cinsel fantezi, cinsel düş kurarak yani bu konuda en büyük cinsel organımız olan beynimizi çalıştırmalıyız. Gece yatarken hesap kitap yapan, işini düşünen birisinin sabah sertliği olması beklenemez. Neden olsun ki, yarın ki planlarınızda cinsellik yok. Beyin neden penise sinyal göndererek kontrol etsin ki?

Cinsel iletişim eksiklikleri cinsel heyecanı azaltır. 20 yıldır aynı yastığa baş koyduğunuz partnerinizin cinsellikte nelerden hoşlandığını nelerden hoşlanmadığını, hangi fantezileri tercih ettiğini bilmek ve gereğini yapmak sağlıklı bir ilişki için gereklidir. Aksi halde partnerinizin kapalı cinsel dünyası hiçbir zaman size açılmaz. Bazen de başkalarına açılma tehlikesi vardır ki buna aldatma denir. Cinsellik her iki tarafın zevk alıp zevk verdiği bir eylemdir. Zevk alınmayan bir eylem heyecanı ve isteği azaltır.

Gerek cinsel bilgi eksikliği gerekse inançlar ve hurafeler cinsel isteksizliğin önemli sebeplerinden biridir. Mastürbasyonun kör edeceği, sivilce çıkaracağı, spermlerin biteceği inancı ve buna rağmen yapılması kişinin kendi içinde bir çatışmaya neden olur. Suçluluk, kendine zarar verme ve haz duyguları bir arada yaşanması cinsel heyecan kaybına hatta cinsel davranış bozukluklarına neden olabilir. Kadının orgazm olmayı bilmemesi ya da hiç yaşamaması cinselliği bir atalarından kalan bir miras ya da sorumluluk gibi görmesi sadece kendinde değil partnerinde de cinsel isteksizlik yaratabilir. Cinsellik bir bilimdir, sanattır ve öğrenilmesi gerekir.

Cinsel isteksizlikle ilgili daha birçok neden sayılabilir. Bunlar pratikte en sık gördüğümüz nedenlerdir. Cinsel isteğiniz az ise öncelikle bu bahsedilen kriterleri sorgulayınız. Durum tespiti yapıldıktan sonra gerekli düzeltmeler yapılınca her şey doğası gereği kendiliğinden düzelir.

Op. Dr. Berk Karataş
** Üroloji Uzmanı
www.berkkaratas.com
Instagram:opdrberkkaratas

Facebook:drberkkaratas

Youtube:drberkkaratas-youtube