Yaşamın herhangi bir döneminde ve gerek erkek gerek ise kadın bireylerde cinsel isteksizlik gelişebilir. Bununla beraber cinsel isteksizliğin 3 temel türünün bulunduğu bilinir. Dolayısıyla cinsel isteksizliğin hangi türünün yaşandığı, bu duruma yol açan faktörün saptanmasını da kolaylaştırır. Hormonal, psikolojik ya da fizyolojik faktörler cinsel isteksizliği tetikleyebilir. Bu nedenle cinsel isteksizlik belirtileri 6 aydan daha uzun bir süre boyunca görülürse mutlaka bir hekime danışılmalı ve tedavi planına uyum sağlanmalıdır.
Erkek ya da kadın bireylerde görülebilen cinsel isteksizlik, psikolojik veya fizyolojik sebeplerden kaynaklı olarak gelişebilir. Çünkü her bireyin cinsel yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan sağlıklı olması mühimdir. Kimi dönemlerde bireyin cinsel isteksizlik duyması ya da aklına cinsel yaşamına ilişkin herhangi bir şeyin gelmemesi söz konusu olabilir. Normal şartlarda kısa süreli cinsel soğukluk yaşanması olağandır. Ancak cinsel isteksizlik 6 ay ve daha uzun bir süre boyunca devam ettiği takdirde bu duruma neden olan faktörün saptanması önerilir.
Kadınlarda cinsel isteksizlik partnerleri ile olan ilişkilerini, bireysel ruh hâllerini ya da günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bununla beraber erkeklerde cinsel isteksizlik görülmesi de olağandır. Dolayısıyla cinsel isteksizliğin cinsiyet farkı göz etmediği ve bireyleri gerek fiziksel gerek ise psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyebildiği hatırlatılmalıdır. Nitekim cinsel isteksizliğe bağlı olarak cinsel ilişkiye girmede güçlük çekilir. Yine bu durumdan mustarip olan bireylerin cinsel olarak uyarılmaları da yaşadığı cinsel isteksizliği değiştirmez. Bu nedenle cinsel isteksizliğin psikolojik yorgunluğu ve farklı cinsel ya da psikiyatrik rahatsızlıkları beraberinde getirebildiği unutulmamalıdır.
Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilen cinsel isteksizliğin bazı türleri mevcuttur. Bu durumun tıp alanında belirtilen türleri ise aşağıdaki gibidir;
Farklı nedenleri olabilen cinsel isteksizliğin belirtileri de kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak yaygın olarak görülen cinsel isteksizlik belirtileri şu şekildedir:
Psikolojik ya da fizyolojik birtakım faktörlerin cinsel yaşamı olumsuz olarak etkileyebildiği bilinir. Dolayısıyla "İsteksizlik neden olur?" sorusu cinsel yaşam açısından yanıtlanacağı zaman farklı nedenlerden söz edilmesi gerekir. Bireylerde farklı dönemlerde görülebilen cinsel isteksizliğin sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
Cinsel isteksizliğin nedenleri temelde fizyolojik ya da psikolojik bağlamda ele alınır. Ancak bu faktörlerin erkeklerde veya kadınlarda yaygın olarak görülenlerinin belirtilmesi de mümkündür. Bu bağlamda "Erkeklerde cinsel istek neden azalır?" sorusuna yanıt olan faktörler şu şekilde belirtilebilir:
Temelde cinsel isteksizliğin nedenleri cinsiyet göz etmese de kadınlarla erkeklerin hormonal değişimleri farklı bir şekilde yaşadığı bilinir. Dolayısıyla kadınlarda cinsel isteksizliği daha çok etkileyen bazı hususlar olabilir. Bu bağlamda kadınlarda cinsel isteksizliğe yol açabilen baskın faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Kadınların yaşamlarını etkileyen hormonal değişimlerin yaşandığı iki temel dönem arasında gebelik ve menopoz yer alır. Dolayısıyla menopozda ve hamilelikte cinsel isteksizliğin neden oluştuğu da sıklıkla araştırılır. Gebelik döneminde kadın vücudunda büyük değişimler oluşmakta iken hormon seviyeleri de farklılık gösterir. Yine menopoz döneminde de regl döngüsünün sonlanmasına bağlı olarak kadınların hormon seviyelerinin farklılaştığı söylenebilir. Dolayısıyla hormonal değişimlere bağlı olarak cinsel isteksizliğin ya da aşırı cinsel isteğin görülmesi olağandır. Bu süreçte bir uzmana danışılması ile cinsel problemlerin daha kolay bir şekilde atlatılması mümkündür.
Kadınlarda ya da erkeklerde görülebilen cinsel isteksizlik, yaşamın herhangi bir döneminde meydana gelebilir. Dolayısıyla ergenlikte veya yetişkinlikte oluşabilen bu durumun evlilik öncesinde ya da evlilikte gelişmesi de olağandır. Ancak evlilikte cinsel isteksizlik daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle evlilikte cinsel isteksizliğin neden oluşabildiği aşağıdaki gibi açıklanmalıdır:
Yukarıda belirtilen durumların, evlilikte ortaya çıkan cinsel isteksizliği etkileyen temel nedenlerden olduğu bilinir. Dolayısıyla evlilikte herhangi bir durumun çözülmesi için nasıl birlik olunması gerekiyorsa cinsel isteksizliğin atlatılmasında da iş birliği hâlinde hareket edilmesi mühimdir. Eşler birbirlerine destek olarak ve açık bir iletişim kurarak aralarındaki problemleri giderebilir. Ancak cinsel isteksizlik belirtileri görüldüğü zaman bu duruma sebep olan faktörün belirlenmesi için çift olarak cinsel terapiste başvurulması en doğrusudur. Böylelikle cinsel isteksizliğin temelinde yatan problem tedavi edilerek ilişkide kaybedilen canlılık yeniden kazanılabilir.
Yaygın olarak psikolojik faktörlerden ötürü tetiklenen cinsel isteksizlik, fizyolojik nedenlerden de kaynaklanabilir. Bu nedenle cinsel isteksizliğin tedavisinde ilk olarak bir hekime başvurulmalıdır. Çünkü cinsel isteksizliğe metabolik, nörolojik ya da fizyolojik bir durumun yol açıp açmadığının saptanması mühimdir. Yine bu süreçte hekimlere yaşam öyküsünün eksiksiz bir şekilde aktarılması önemlidir. Daha sonra cinsel isteksizlik yaşayan kişiye hormonal testler, kan testleri ve fiziksel muayene uygulanabilir.
Eğer cinsel isteksizliğe prostat, kalp ve damar rahatsızlıkları, nörolojik rahatsızlıklar veya metabolik problemler yol açıyorsa bu hastalıkların tedavi edilmesi gerekir. Ancak cinsel isteksizliğe fizyolojik durumların yol açamadığı belirlenirse kişi genelde bir psikolog ya da psikiyatra yönlendirilir. Bu süreçte ruh sağlığı uzmanları, kendi gözlemleri ve danışanlarına uyguladıkları testlerin sonuçlarına göre spesifik bir tedavi planı oluşturur. Çözümünde bireysel terapilere başvurulabilen cinsel isteksizlik sorunu için aile ve çift terapisi yöntemleri de kullanılabilir. Ayrıca cinsel terapiler de bu sorunun aşılmasında ön plana çıkar.
Kadınlarda ya da erkeklerde cinsel isteksizliğin tedavi edilmesi benzerdir. Ancak bu duruma fizyolojik ya da metabolik sorunlar yol açıyorsa cinsel isteksizliğin tedavi yöntemleri cinsiyet gruplarına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin erkeklerde cinsel isteksizliğin prostat, erken ya da geç boşalma veya sertleşme sorunundan kaynaklanması muhtemeldir. Bu gibi durumlarda erkek bireylerin sorunun kaynağına göre üroloji uzmanlarına veya psikologlara başvurmaları gereklidir. Daha sonra uzman tarafından oluşturulan tedavi planına sadık kalındığı takdirde cinsel isteksizlik sorunu aşılabilir.
Bir kadının ya da erkeğin herhangi bir dönemde cinsel isteksizlik yaşaması oldukça doğaldır. Ancak bu durum 6 aydan daha uzun bir süre boyunca görülüp kişiyi olumsuz yönde etkilemeye başladığı takdirde tedavi edilmelidir. Kadınlarda cinsel isteksizlik tedavisi de bu soruna yol açan sebebe göre planlanır. Psikolojik problemlerden kaynaklı olan cinsel isteksizlik; bireysel seanslar, çift veya aile terapileri ile giderilebilir. Metabolik problemlerden kaynaklanan cinsel isteksizliğin tedavisi için bir endokrinoloji uzmanına, cinsel rahatsızlıkların tetiklediği cinsel isteksizliğin iyileştirilmesi için ise bir jinekoloğa başvurulmasında fayda vardır. Buna bağlı olarak kişiye özel tedavi planının oluşturulması ile cinsel isteksizlik sorunu kısa sürede atlatılabilir.