Birkaç kere buluştuk ve arkadaşlığından hoşlandım. Ancak, anksiyete şikayetim vardı. Bir akşamüzeri, beni işten aldı ve gerçekten hoş, rahatlatıcı bir günün ardından, kendimizi onun yatağında bulduk. Ama devam ederken, vücudum aniden gerildi. Nefes alamıyormuum gibi hissettim ve ağlamaya başladım.
Şöyle düşünüyordum: Ben ne yapıyorum? Bu adamdan gerçekten hoşlanıyor muyum? Daha önce bunu yaptığüın zaman ne olduğunu hatırlıyor musun? İncinmiştin. Dur, hemen şimdi dur.
Hıçkırıklar içinde ve zorla nefes alırken onu iterek “Benden uzak dur!” diye bağırdım. Tabii ki o da uzaklaştı ve beni sakinleştirmek için aklına gelenleri yapmayı denedi. Panik atak geçirdiğimi söyledim ve özür diledim. Nefes alışım normale döndüğünde, giyindik ve ben eve gitmek istediğimi söyledim. Beni arabasıyla götürmeyi teklif etti ama ben otobüsle gitmekte ısrar ettim. Otobüs beklerken bana; “Bu iş yürümeyecek değil mi?” dedi.
Kafamı salladım, ona sarılıp hoşça kal dedim ve onu bir daha hiç görmedim. O zamandan beri kimseyle seks yapmayı denemedim.
ANOREKSİYA HASTALIĞINA BENZER BİR DURUM
“Cinsel isteksizlik” ifadesini ilk ne zaman duyduğumu hatırlayamıyorum ama nasıl hissettiğimi kesinlikle çok iyi hatırlıyorum: Hasta ve aynı zamanda rahatlamış. Cinsel isteksizlik, aşırı korku ve anskiyete nedeniyle cinsel aktiviteden kaçınmaya zorluyor. Ben de bunu yaşadım. Geleneksel anoreksiya hastalarını yemekten uzak durduğu gibi, seksüel anoreksiya hastaları da cinsel ilişkiden uzak duruyor. Pek çok kişi seksüel anoreksiyi aseksüellik ile bir tutuyor, her ikisini de cinsel aktiviteye olan ilgi eksikliği olarak kabul ediyor. Seksüel anoreksiya Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı veya Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda (DSM - Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) yer almamakla birlikte, bir kaçınma bozukluğu olarak kabul ediliyor ve oldukça yıkıcı bir durum.
Herşey on yıl önce başladı. O zaman 23 yaşındayım, aşk yaşıyordum ve James* gibi birinin benimle bir şey yapmak isteyeceğine inanamıyordum.
Beni öpmesine izin vermeden önce, bana karşı duyduğu hissi ve ilgiyi göstermek için aylarca beni ikna etmeye çalıştı. Birçok badireyi birlikte atlattık. Her ikimiz de The Supremes dinlerken temizlik yapmayı seviyoruz, her ikimiz de gizli kalmış tarihi olayları seviyoruz ve çoğu kez aynı anda aynı şeyi düşünüyoruz. Yakışıklıydı ve yaşı benden biraz büyüktü, beni ailesiyle tanıştırdıktan sonra bile onun gerçek olduğuna inanamıyordum.
Tüm bu yaşananların, bir gün gelip sevilmeye değer birisi olduğumu düşündüğüm için bana güleceği ve ilişkiyi sonlandıracağı bir oyun olduğunu zannettim.
“KAYGILARIMIN TÜMÜNÜ DOĞRULADI VE HİÇBİR AYRILIK VE VEDALAŞMA OLMAZSIZIN BİRDEN BENİMLE GÖRÜŞMEMEYE BAŞLADI”
Kendime saygı duymakla ilgili her zaman sorun yaşıyorum ve bu hissayat, James ile başlayan bir şey değil. Lisedeyken, benim haricimde herkes çiftler halindeydi. Sebebi denememiş olmam değildi, kimse benimle ilgilenmemişti. Üniversitedeyken düşündüğüm şey, gecenin ilerleyen saatlerinde seksle sonuçlanan anlamlı ilişkilerdi.
İçgüdülerim doğru çıktı. Sonunda, biriyle ilişki yaşama fikrine açık olduğumda tüm kaygılarımı doğruladı ve geride hiçbir ayrılık ve vedalaşma yaşanmadan ansızın benimle görüşmeme başladı.
Üç yıl sonra, yeniden ortaya çıkıp bana bir hata yaptığını ve en azından birşeyler içmek için benime görüşmek istediğini söyledi. Kararlı olmama rağmen (tüm arkadaşlarımın tavsiyesi) birşeyler içmek için onunla buluştum. O gece onunla yattım. Kendimi güvende, rahat ve harika hissettim. Sonraki birkaç hafta sürekli görüştük, aradan hiç zaman geçmemiş gibiydi. Arkadaşlarımın sevgisini yeniden kazanmaya çalışıyordu (ikinci defa).
Ama yaklaşık üç ayın ardından, yatağa gitmeye hazırlanırken ayrı odada uyumak istediğini söyledi. Nedenini sorduğumda, “Şey…. Başka biriyle görüşüyorum” dedi ve banyoya gitti. Görünüşe göre, aylardır başka bir kadınla ilişkisi vardı. O dönemde doktora tezimle meşguldüm, bu nedenle beni yalnız bırakması hoşuma gitmişti. Ancak, o zamanlarda yaptığı şey hoşuma gitmemişti.
"BİR DAHA KİMSEYE GÜVENEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORDUM"
Bana bunları söyledikten sonra, ceketimi aldım ve dışarı çıktım, dört katı hızla inerek bir taksiye bindim. Beni defalarca aradı ama cevap vermedim. Evet, beni incitmişti (yine) ama daha da fazlası, buna izin verdiğim için hayal kırıklığına uğramıştım. Bir daha bir erkeğe güveneceğimi düşünemiyordum.
Kendimi kapattım. Her zaman var olan anksiyetem o kadar kötüleşti ki, kalp krizi geçirmediğimden emin olmak için hastaneye giderek EKG çektirdim. Doktor kalbimin (en azından fiziksel olarak) iyi durumda olduğunu söyledi – sürekli tekrarlayan panik ataklar yaşıyordum. Kalp sorunum olmadığı için mutluydum ama kalp kırılığının ruhsal ve fiziksel sağlığım üzerinde bu kadar derin etkisi olmasını kabul edemiyordum. Aslında, panik ataklarımın nedeninin James olduğunu bilmek beni daha da sinirlendirmişti. Hala benim üzerinde etkisi olduğunu, fiziksel sağlığım üzerinde bu kadar büyük etkisi olduğunu düşünmekten nefret ettim.
Kendimi ayıpladım. Eğer tekrar hayatıma girmesine izin vermeseydim, EKG makinesi bağlı bir şekilde muayene masasında uzanıyor olmazdım. Hepsini ben yaptım diye düşündüm. Onunla tekrar görüşmeyerek bu durumu kontrol altına alabilirdim ama yanlış bir karar verdim ve şimdi de bunun bedelini ödüyorum.
Bundan sonra uzun bir süre boyunca, sosyalleşmekten vazgeçti ve arkadaşlarımla buluşmaya ara verdim.
Cinsel isteksizlik nedeniyle yıllarca tedavi gördüm ama bu bile sorun oldu. Durum o kadar özel ki, bu durumla ilgili yardımına başvurduğum terapistim bile konuşmaktan çekindim. Konu olduğu zaman, bunun hakkında yüksek sele konuşursam daha gerçek olacakmış gibi korktum. Terapistim çok anlayışlı ama aynı zamanda bu sorunu çzmek için ona geldiğimin de farkında ve her seansta en az bir kaçdakika boyunca bu konuda konuşmam için çabalıyor.
Bana, cinsellikte beni korkutan şeyin neolduğunu soruyor ve biriyle görüşmeye başlamak için hazır olmama yardımcı olmaya çalışıyor. James veya önceki ilişkilerimden herhangi biri hakkında konuşmak isteyiğ istemediğimi soruyor. Konuşmam geremeksine rağmen, beni üzdüğü için her defasıda bunu reddediyorum ve terapiden ayrılırken kendini gelirken olduğundan daha kötü hissetmek istemiyorum.
Bu konu hakkında konuşma düşüncesi bile sinirlenmeme neden oluyor ve bu konudan uzak durrmaya çalışarak iş ve romantik olmayan ilişkiler hakkında konuşmaya başlıyorum. Tüm yaşamımı yalnız geçiren birisi olarak, romantik ilişkilerin hayattaki en önemli amaç olmadığına öylesine inandırdım ki kendimi, terapi sırasında bu konudan bahsetmeye bile gerek duymadım. İlişkimin olmaması ve seksüel anoreksi hakkında konuşmak, sanki bende yanlış olan bir şeyler varmış ve sonsua kadar yalnız olacakmışım gibi kendimi kötü hissetmeme neden oluyor.
Terapide ilerleme kaydettiğimi söylemek isterdim ancak dürüst olmak gerekirse etmedim. Yıllar geçti ve ben hala bir ilikiyi sürdümeyi veya ilişkim olmasını düşünemiyorum.
Başka biriyle fiziksel yakınlık kurmayı çılgınca özlediğim ve kendimi bundan dolayı eleştirdiğim zamanlar oldu, öyle ki bunu değiştirebilecek tek kişi benden başkası değildi. Geçen yıl, ilgilendiğim bir erkekle üç randevuya gitme cesaretini gösterdim ve işler yürümediğinde, bende olumsuz etki yaptı, aksiyete ve depresyon kötüleşmeye başladı.
Kaynak: Cosmopolitan.com