Çaycuma ilçesi Saltukova beldesindeki çiftlik evinde 2012 ile 2014 yılları arasında istismara uğradığını söyleyen H.K.Y.'nin şikayetiyle sözde tarikat lideri İ.A. hakkında 2021'de soruşturma başlatıldı. İstismarın olduğu ilk zamanlar ailesinden destek göremediği için şikayetçi olmadığını belirten H.K.Y., İ.A.'nın kendisini 'mehdi' ilan ettiğini, ailesi ve diğer kişilerin korktuğu için konuşamadığını söyledi. Şikayet sonrası İ.A. hakkında dava açıldı. Dava süreci devam ederken, Şubat 2022'de H.K.Y.'nin ablası N.M.Y. 19 yaşında, 2012'nin Temmuz ayında tarikat evinde, İ.A.'nın cinsel saldırısına maruz kaldığını öne sürerek, savcılığa başvurdu.
N.M.Y., savcılık ifadesinde "Akşamüstü beni yatak odasına çağırdı. 'Başımıza kaza bela gelir' diyerek dini duygularımı istismar ederek cinsel saldırıda bulundu" dedi.
İ.A.’nın H.K.Y.'ya yönelik eylemi nedeniyle açılan dava, Kasım 2022'de sonuçlandı. İ.A., 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 'iyi hal' indirimi ile 11 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. İ.A. için adli kontrol tedbirleri uygulandı.
İ.A. hakkında bu kez N.M.Y.'ye yönelik 'zincirleme şekilde nitelikli cinsel saldırı' suçlaması ile 21 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya İ.A. ile avukatı katıldı. Mağdur taraftan ise duruşmaya katılan olmadı.
Savunması için söz verilen İ.A., "Kesinlikle mağdurun iddiaları doğru değil. Kendisine cinsel saldırıda bulunmadım. Mağdur ilgi çekmek için üzerime iftira atıyor. N.M.Y.'nin babası ile İstanbul'da bir cemiyette tanıştım. Sonra çiftçilik yapmak için köyüme döndüm. Sonra aile köye yanıma gelip giderken, 'Burada kalalım. Biz de sizinle çiftçilik yapalım' dediler. Bizim binada boş bulunan 3'üncü kattaki dairede kalmaya başladılar. 1-1,5 yıl kaldılar" dedi.
Ailenin diğer kızı N.Y.'nin, köyde kurdukları kooperatifte çalıştığını ve kendi apartmanında oturduğunu belirten İ.A., "Ailesi, diğer kızları N.Y.'yi benim eşim yapmak istemiş. Bunları sonradan N.Y.’den duydum. Daha sonra, bunlardan uzak durmaya başladım ve onları uyardım. Bu olayların çevrede duyulmaması için kimseye anlatmadım. Sonra olayları eşime anlattım ve onları dışlamış gibi oldum. Onlar da gidip, çevreye dışlandıklarını anlatmışlar. Ama neden dışlandıklarını anlatmamışlar. Bizimle barışmaya çalıştılar. Barışamayınca N.Y.'yi benim kullandığımı ve aklının yetersiz olduğunu öne sürerek bana iftira attılar" diye konuştu.
Sanık avukatı ise suçlamaların asılsız olduğunu öne sürerek mağdur beyanlarının soyut kaldığını söyledi. Avukat, sanığın duruşmalara katılmasının zorunlu tutulmamasını talep etti. Mahkeme heyeti, İ.A.'nın duruşmalara katılmamasına, yalnızca avukatına verilen vekaletin yeterli olduğunu karar verdi. Duruşma N.M.Y.'nin ifadesinin alınması için ertelendi.
(DHA)