"Cinsel istismarda başdöndürücü artış oldu"

AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, çocuklara yönelik cinsel istismarın ulaştığı boyutları ve alınması gereken tedbirleri rapor haline getirerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sundu.

Başbakan'a sunulan rapor çocukların karşılaştığı cinsel istismarın korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. Çömez raporunda, "Ortada gerçekten önemsenmesi gereken bir sorun var. Bunu bugün görmez ve önlem almazsak, korkarımki ilerleyen yıllarda çok daha vahim olayları tartışıyor olacağız" uyarısında bulundu. AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, çocukların karşılaştığı cinsel istismarın temel nedenlerini ve alınması gereken önlemlerle ilgili hazırladığı kapsamlı raporu geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan'a sundu. Çömez, 'Çocukların Cinsel Sömürüsü, Sorunlar ve Çözüm Önerileri' başlıklı raporunda, çocuklara yönelik ticari cinsel sömürünün son yılarda Türkiye'nin önemli bir sorunu haline geldiğine dikkat çekti. Çocuk fuhuşu, çocuk pornografisi, cinsel amaçlı çocuk ticareti, çocuklarla cinsellik amaçlı turizm ve zorunlu erken evliliğin bu sorunun alt başlıkları olduğunu dile getiren Çömez, soruna bugüne kadar bilimsel verilere ve istatistiklere dayanarak yaklaşılamadığı için gerçek boyutu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olunmadığını kaydetti. Ortaya çıkan münferit vakaların ardı araştırıldığında, ilişki ağı ve yöntemleri irdelendiğinde, Türkiye'nin ciddi bir tehdit ile karşı karşıya olduğunun görüleceğini ifade eden Çömez, 1990'lı yılların başında ilk kez tehlikenin endişe verici boyutunun farkedildiğini, kurulan sivil toplum örgütleri ve icra edilen uluslararası konferanslarla küresel çözüm politikalarının araştırılmaya başlandığını bildirdi.

'BAŞ DÖNDÜRÜCÜ ARTIŞ YAŞANDI'
Raporda, çocuk istismarının Türkiye'de çok farklı boyutlarının çok geniş bir alanda risk oluşturmaya başladığına vurgu yapılarak, sorun temel nedenleri 'aile içi şiddet', 'aile içi istismar', 'göç ve kentleşmeye bağlı ortaya çıkan zor yaşam koşulları', 'parçalanmış aileler', 'suça karışmış aileler', 'madde bağımlılığı' ve 'eğitim eksikliği nedeniyle, çocukların tehdide açık hale gelmesi' olarak sıralandı. "Çocuklara yönelik cinsel sömürü, bugün geleceği tehdit eden en büyük risklerden biri" diyen Çömez, en fazla 12-18 yaş grubu kızların tehdit altında olduğunu dile getirdi. Son 20 yılda internetin yaygınlaşmasıyla birlikte çocukların cinsel istismarında baş döndürücü bir artış olduğuna dikkati çeken Çömez, raporda şu tespitlere yer verdi: "Münferit sapkınlık olarak ortaya çıkan bu durum, siber alemde süratle yayılarak çocuk pornografisi şeklinde dünyanın her tarafına bulaştı. Sorunu fark eden gelişmiş ülkeler, hemen yasal düzenlemeler yaptılar ve etkin önlemler aldılar. Ancak oluşan pazar içten içe büyüdü ve ürün temini için geri kalmış ülkeler kullanılmaya başlandı. Önce Latin Amerika'da başlayan ürün arayışı sonra Uzak Doğu'ya kaydı ve Afganistan ve Irak gibi ülkelerden sonra ülkemize de ne yazık ki ulaştı. Dünya genelinde çocuk pornografisinin 20 milyar dolarlık bir sektör haline geldiği rapor ediliyor. Gerçekte ise, bu rakamın 80 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. 100 bini aşkın çocuk pornografisi sitesi için ürün temini çabalarının önümüzdeki dönemde daha da artacağını varsaymak kehanet olmaz. Bu ne yazık ki halen 2 milyon olan mağdur çocuk sayısının artabileceği anlamını taşıyor. Türkiye'de olayın vahameti henüz rakamlarla kanıtlanmadı. Ancak, son derece büyük bir tehlike olduğundan söz etmek mümkün."

SUÇLULARIN PROFİLİ
Raporda, çocuklara yönelik cinsel istismarın Türkiye'deki yelpazesinin olduça geniş olduğuna da işaret edildi. İstismarın boyutlarının işlenen diğer suçlarla daha karmaşık hale geldiği belirtilen raporda, mağdur çocukların genellikle suça karışmış sorunlu aile çocukları olduğu kaydedildi. Suç işleyenlerin 'sosyo-kültürel düzeyi düşük, madde bağımlısı, düşük paralar karşılığında bunu yapan hem suçlu hem mağdur kişiler' olarak tanımlandığı rapyorda, görüntüleri kayda alıp aktaranların ise yarı profesyonel bilgisayar kulanıcıları olduğun bildirildi. Denetimi olmayan internet kafelerden ya da yer değiştiren servis sağlayıcılardan aktarımın yapıldığı dile getirilen raporda, "Sürecin gerçek mimarları ise, yurt dışı bağlantılı beyaz yakalı profesyonel çete mensupları. Diğer mağdurlar ise, 18 yaş altı genç kızlar. Kurulan tuzakla, cinsel içerikli görüntüleri kayda alınıyor ve bununla şantaja tabi tutuluyor. Yeni çekimlere boyun eğmek, fuhuş sektöründe çalışmak, kamera tuzağı kurmak yada kuryelik yapmak şeklinde dayatılan şantaja boyun eğilmediği takdirde, görüntüler çoğaltılarak satılıyor. Büyük kentlerde kalabalık yerlerde el altından satılan CD'lerin yanında, internet yoluyla da servis yapılıyor. İstismarın belki de en göz önünde olanı çocuk fuhuşu. Sokakta yaşayan kız çocukları, ailelerinden kapkaç için kiralanan çocuklar ve ne yazık ki koruma altına alınmış bazı çocuklar bu sektör için kullanılıyor" denildi.

İŞTE ÖNERİLER
Çömez, Başbakan Erdoğan'a sunduğu raporda çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi için alınacak tedbirlere de yer verdi. 'Ortada gerçekten önemsenmesi gereken bir sorun var. Bunu bugün görmez ve önlem almazsak, korkarım ki ilerleyen yıllarda çok daha vahim olayları tartışıyor olacağız' uyarısının yapıldığı raporda çözüm önerilerini şöyle sıralandı:
" - Yürürlükte olan yasalar ve uluslararası sözleşmeler daha altgehdit altında olduğunu dile getında olduğunu etkin uygulanmalı
- Türkiye Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi derhal imzalanmalı
- İmzalanan uluslararası sözleşmelerin etkin uygulanması için eylem planı hazırlanmalı
- Yasalardaki düzenlemeler mevcut koşullara göre yeniden ele alınmalı
- TCK'da çocuklara yönelik cinsel suçlarla ilgili maddelerin tanım, kapsam ve cezai müeyyideleri yeniden düzenlenmeli. Cezalar arttırılmalı, ağırlaştırılmalı ve af kapısı kapatılmalı
- İnternet servis sağlayıcılarının çocuk pornografisine ilişkin raporlamalarda bulunması yasal zorunluluk haline gelmeli
- İnternette çocuk pornografisini izlemek, görüntü aktarmak ve çocukları cinsel içerikli eylemlere hazırlamak suç olmalı ve ağır yaptırımlar getirilmeli
- Çocuk istismarının boyutlarının araştırılması için TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulmalı
- Çocuk istismarının önlenebilmesi ve halkın bilinçlenmesi için sivil toplum kuruluşları teşvik edilmeli
- Gönüllü internet gözlem grupları oluşturulmalıdır. İçişleri Bakanlığı tarafından fahri olarak çalışacak, izleme ve ihbarda bulunacak kişilere fahri internet müfettişliği sertifikası verilmeli ve merkezde toplanacak bilgilere destek olmaları sağlanmalı
- Servis sağlayıcılara, filtrasyon getirilmeli
- Kişiye özel sabit IP uygulaması getirilmelidir. Türkiye'de halen dinamik IP uygulaması var. Bu yüzden IP numarası üzerinden takipler oldukça zor. İlerleyen zamanda, sayının artması ile de takip imkansız hale gelecektir. Uluslararası servis sağlayıcılardan kota temin edilmeli ve sabit IP uygulamasına geçilmelidir. Türk Telekom bu uygulamayı gecikmeden başlatmalı
- İnternet kafelerin denetimi sağlıklı olarak yapılmalıdır
- Çocuk Polisi ve İnternet Polisi sayısı arttırılmalıdır. Mağdura ulaşmak için çaba harcanmalıdır. Yurt çapında sayı, bilgi ve teknik donanım olarak güçlendirilmiş bir yapı kurulmalı. Bu yapı, suçluya ulaşmak yanında mağdura ulaşmak ve rehabilitasyonunu sağlamak için çalışmalı. Merkezi bir arşiv oluşturularak tüm bilgiler burada toplanmalı ve değerlendirilmeli
- Okul Aile Birlikleri, okul müdürleri ve öğretmenler çocuk istismarı konusunda eğitimleri sağlanmalı
- Sağlık çalışanlarının çocuk istismarı konusunda dikkatli olması sağlanmalı
- Basın meslek kuruluşları, medyanın çocuk istismarı konusunda haber yapma etiğinin çizgisini belirlemeli
- Çocuk istismarı ihbar hattına pratik bir işlerlik ve yaygınlık kazandırılmalı
- Çocuk istismarı konusunda riskli olan bölgelerin idarecileri hizmet içi eğitimden geçirilmeli
- Pedofiller suç işlemeye ve tekrarlamaya meyilli oldukları için özel yöntemlerle izlenmeli
- Yurt dışından Türkiye'ye gelen eğitimciler işe başlamaları için yeterince araştırılmaları, sabıka ve sicil kayıtları dışında suç istidatları ve kişilik özellikleri de araştırılmalı
- İstismar kurbanı çocukların rehabilitasyonu için daha etkin eylem planları oluşturulmalı".