İstanbul (AA)- Avrupa Cinsel Sağlık Birliği (ESDA) Başkanı İrem Hattat, Türkiye'yi de etkileyen küresel ekonomik kriz nedeniyle "Cinsel Sağlık Danışma Hattı"nı arayanların sayısında yüzde 30 artış meydana geldiğini bildirdi.
Hattat, yaptığı açıklamada, Aile Sağlığı Araştırma Derneği (ASAD) tarafından ESDA şemsiyesi altında 2002 yılında oluşturulan "Cinsel Sağlık Danışma Merkezi"nin 0212-282 01 01 numaralı bilgi hattına yapılan başvurulara ilişkin bilgi verdi.
Danışma hattının 2002 yılındaki açılışından bu yana büyük ilgi gördüğünü ve 12 ülkede bulunan ESDA danışma hatları arasında en çok aranan hat olduğunu anlatan Hattat, bu yıl Ekim ayına kadar 126 bini aşkın başvuru aldıklarını bildirdi.
Hattat, cinsel danışma hattını arayanların yüzde 82'sini erkeklerin, yüzde 18'ini kadınların oluşturduğunu belirtti.
Tüm ülkeler arasında Türkiye'nin, hattı arayanların en genç olduğu ülke olduğuna dikkati çeken Hattat, "Türkiye'de hatta başvuruda bulunanların ortalama yaşı 29 iken, bu Fransa'da 50, İngiltere'de 48, İspanya'da 46, Yunanistan'da ise 43. Arayanlar arasında yine Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında doktora başvurmama oranı en yüksek ülke de Türkiye. İspanya ve Fransa gibi ülkelerde 10 hastadan 5'i doktora başvururken, bizde 10 hastadan sadece 2'si doktora yöneliyor" diye konuştu.
Hattat, şunları kaydetti:
"Türkiye'de, Avrupa'dan daha çok erken boşalma konusu soruluyordu. Ekonomik krizin etkisiyle Cinsel Sağlık Danışma Hattı'nı arayanların sayısında yüzde 30 artış meydana geldi. Bugüne kadar en çok erken boşalma, sertleşme sorunları, penis boyu ve cinsel istek azlığı soruluyordu. Hattı arayanlar artık özellikle sertleşme sorunu ve ilaç tedavilerine ilişkin bilgi istiyor. Kadınlarda da durum ters. Diğer ülkelerde cinsel isteksizlik sorulurken, Türkiye'de daha çok orgazm problemleri soruluyor."
ASAD başkanlığını da yürüten İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat da Cinsel Sağlık Danışma Hattı'na yapılan başvurulardaki değişime ilişkin şunları söyledi:
"Ekonomik kriz, finansal zorluklar ve benzeri olumsuz faktörler insanların sağlığını hem organik, hem psikolojik, hem de sosyal yönden etkiler. Uzun süreli ve kontrol altına alınamayan stres, vücutta stres hormonlarının seviyesini artırır, bağışıklık sistemini, damar ve sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Stres, damar ve sinir sistemini etkileyerek cinsel fonksiyonları da geriletebilir. Bu bakımdan ekonomik zorlukların görüldüğü dönemlerde cinsel fonksiyon şikayetlerinin artması şaşırtıcı değildir."