Cinsel Terapist: Cinsel Tacizleri Cinsel Eğitimlerle Önlemek Mümkün

İbrahim MAŞE/MERSİN, Çocukların yetiştirilmesindeki feodal zihniyeti değiştirmenin psikolojik açıdan daha sağlıklı bireyler meydana getireceğine vurgu yapan Yaşam Yanardağ Çelik, alınması gereken önlemlerden birinin anaokulundan itibaren çocuklara kademeli bir şekilde cinsel eğitim verilmesi olduğunu söyledi. Bastırılmış ve yok sayılmış cinsel dürtülerin cinsel sapkınlıkların en büyük nedenlerinden olduğunu ifade eden Çelik, cinselliğin eğitiminin olması ve konuşulmasının insanları sapık yapmayacağını, tam tersi konuşulmadıkça, eğitilmedikçe cinsel içerikli suçların gün geçtikçe daha da artacağını kaydetti.
'HER ŞEY AİLEDE BAŞLIYOR'
Hiçkimsenin tecavüzcü ve cinsel sadist olarak doğmadığını, başta ebeveynler sonra sosyal çevre ve toplumun insanları sevmeyerek, iterek bir caniye ve sadiste dönüştürdüğünü belirten Çelik, "Çocuklarınızı sevgiyle sarmalayın ki onlarda sevgiyle sarmalamayı öğrensinler. Erkekler siz de eşlerinize ve diğer kadınlara saygı duyun ki oğullarınızda kadına saygı ve sevgi duymayı öğrensin" diye konuştu. Anne ve babaların çocuklara olan yaklaşımı ve ailede gördüğü eğitimin önemine değinen Çelik, şunları söyledi:
"Tutumlarımız onların kişilik yapılanmasını oluşturuyor. Şiddet gören şiddet uygulamaya, tacize uğrayan taciz etmeye meyilli olabiliyor. Bu suçlar işlendiğinde insanların ilk konuştuğu ve bağıra bağıra söylediği 'Bunları yapanları idam edelim, hadım edelim sonra idam edelim.' Sonra ne olacak? Bu tür cezaların caydırıcılığı o kadar az ki. Doğru soru nasıl cezalandırmalı değil de nasıl önlenmeli olmalı. Bunun içinde yapılacak çok şey var elbette. Bunların başında erkeğin kutsandığı ve yüceltildiği bu feodal zihniyeti değiştirmek geliyor. Her şeyin ailede başladığını tekrar hatırlatıp özellikle anne babalığın ne kadar önemli bir meslek olduğunu vurgulamak istiyorum. Hastalıklı kişiler bir araya gelip hastalıklı bir aile ortamında çocuk yetiştiriyor. Böyle bir aile ortamında çocuğun; fiziksel ve duygusal şiddet görmesi, taciz ve tecavüze uğraması kaçınılmaz oluyor. Sonrasında değersizlik, aşağılık ve sevilmeme duyguları nedeniyle kendi de hastalıklı bir ürün haline gelebiliyor."
'SİSTEM, ÇOCUKLUKTAN BOZULUYOR'
Çocukluk evresinin kişilik oluşmasında çok önemli bir evre olduğunun altını çizen Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sistem çocukluktan bozuluyor. Dolayısıyla, 'Ne giyiyordu, o saatte neden dışarıdaydı, tahrik edici bir yanı var mıydı?' gibi sorular son derece yersizdir. Kadınların cinsel sadistler tarafından kurban edilmelerinin güzellikleri, açık kıyafetleri, kahkaha atmaları, tahrik edici olmaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Cinsel kökenli aşağılık ve suçluluk duygusu içinde olan bu hastalıklı caniler kurbanlarını belli bir mantığa ya da kriterlere göre seçmezler. Eğer böyle olmuş olsaydı kadına yönelik şiddet suçları Amerika'da Türkiye'ye oranla on kat fazla işleniyor olurdu ve İran gibi kadına kapalı olmayı emreden toplumlarda ise bu gibi suçlar hiç işlenmezdi. Cinselliğin büyük bir tabu olduğu konuşulmasının dahi ayıp, yasak ve günah olduğu bir toplumda yaşamaktayız. Dünya üzerinde taciz ve tecavüzün yoğun olarak yaşandığı bölgelere baktığınız da cinsellikle ilgili her şeyin ayıp sayıldığı, eğitimin içinde yer almadığı ülkelerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Her şey ailede başladığına göre önlem ve çözümlerin de aileden başlaması gerekiyor. Bu nedenle bu saatten sonra yapacağımız şey yetiştirdiğimiz çocukları cinsiyet ayrımı yapmadan karşı cinsine saygı duymayı öğreterek, bir cinsin diğerine üstün olmadığını model olup göstererek büyütmektir."