KADIN

Cinsel terapiyle sorunlar bakın nasıl gideriliyor! Ev ödevinde mastürbasyon ve...

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cinsel terapi, uzman klinik psikologlar tarafından gerçekleştirilen, 10-12 seans arasında süren bir psikoterapidir. Ortalama 3 ay kadar sürer, bazen 5 aya kadar sürdüğü olabilir. Fakat doğru teşhis ve tedaviyle atlatılabilir.

Cinsel terapi, cinsellikle ilgili sorun yaşayan herkesin ihtiyacı olabilecek bir terapidir. Cinselliği istemekle ilgili sorun yaşayan kişiler vardır. Uyarılmayla ilgili ve orgazm evresinde sorun yaşayan kişiler olabilir. Bu hem kadında hem de erkekte geçerlidir.

Cinsel isteksizlik, orgazm bozukluğu veya orgazmın olmaması, cinsel tiksinti bozukluğu, vajinismus, disparoni, erkeklerde boşalmayla ilgili denetimin gerçekleştirilememesi, penisin sertliğini sürdürememe gibi bozuklukların her biri için uygulanan tedaviler farklıdır.

CİNSEL TERAPİDE SORUNLAR NASIL TESPİT EDİLİR?

Bunun için kullanılan bazı ölçekler vardır. Bunlardan bir tanesi doyum ölçeğidir. Kişiler, cinsel öykü alma formunu doldurabilir. İlk regl, ilk orgazm, uzun süreli ilişki geçmişi, çocukluğundaki oyunların etkisi, cinsellikle ilgili mitler tespit edilir.

Cinsellik bazen tiksinti, bazen korku uyandıran bir eylem olabilir. Öncelikle hangi duyguyu uyandırdığı ve hangi evrede sorun yaşandığı bilinmelidir.

Cinsel isteksizlikle ilgili vakalara ilk önce evlilik soruşturması yapılır. Eşle uyum öğrenilmeye çalışılır. Birbirini yok sayan, hakaret eden, fiziksel şiddetin söz konusu olduğu bir evlilikte cinselliğin çok yolunda gitmesi beklenmez. Bunun yanında obsesif kompulsif ya da bipolar bozukluk gibi psikiyatrik bozukluk söz konusu olabilir. Bu nedenle kullanılan ilaçlardan dolayı bir isteksizlik gerçekleşebilir. Bunun dışında cinsellikle ilgili mitler, duygu ve düşünceler öğrenilir.

Mitlerden sonra çok önemli bir konu daha vardır; cinsel bilgi. Hem anatomik hem de cinselliğin nasıl olması gerektiğiyle ilgili kişinin bilgisinin sorgulanması gerekir. Orgazm olamama şikayetiyle gelen bir kadın, aslında klitoristen bir haber olabilir. Bu da cinsel bilgisizliğin olduğu anlamına gelir.

CİNSEL TERAPİDE HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR?

Cinsel terapi için gelen kişiden, düzenli olarak cinsel ilişkiye girdiği kişiyle beraber gelmesini isteriz. Çünkü cinsel işlev problemleri bir kişinin değil bir çiftin problemidir.

Tedaviye başlamadan önce eşlere cinsel birleşme yasağı koyarız. Cinsel terapi süresi boyunca aktif bir cinsel birleşme olmaması gerekir. Eğer bu yasak delinirse cinsel terapinin hiçbir anlamı kalmaz.

Cinsel terapide uzman psikologlar olarak anatomik ve psikolojik bir bilgilendirme yaparız. Ayrıca gevşeme egzersizleri yaptırırız. Bu hem zihinsel hem de bedensel bir gevşeme olur. Cinsel ilişki bozukluğuyla gelen kişi ve eşi, uygulayacağı talimatlarla nasıl gevşeyebileceğini öğrenir.

Bunların yanında ilişki ödevleri veririz. İlişkiyi daha hoş hale getirecek küçük ödevler olmaktadır. Aynı zamanda bedeni keşfetme egzersizleri veririz. Cinsel organların neresinin zevk verdiği, kişinin vücudunun neresine dokunulmasından hoşlandığı gibi konular öğretilir.

Masaj ödevleri, çiftin birbirlerinin zevk noktalarını keşfettikten sonra bunları aktif olarak kullanmayı öğretir.

MASTÜRBASYON EGZERSİZLERİYLE SORUN AŞILMAYA ÇALIŞILIYOR

Son olarak da mastürbasyon egzersizleri vardır. Nasıl mastürbasyon yapılır, nasıl fantezi kurulur gibi konular uygulamalı olarak danışana aktarılır.

İhtiyaç halinde vajinal giriş egzersizleri yapılır. Kişiyi çok korkutan giriş boyundan daha küçük boylarda bir alet ile giriş egzersizi yaptırırız ve bu egzersizde pubis kaslarının kasılıp bırakılmasını isteriz. Kişi atlattığı her bir basamakta bir başarı kazanır.

Cinsel terapi, hem kadında hem erkekte kullanılan bir terapidir. Cinsel isteksizlik, cinsel uyarılma bozukluğu, orgazm işlev sorunu, vajinismus, disparoni, erken boşalma ve penis sertleşmemesi sorunlarında cinsel terapiler sonuç verecek bir şekilde uygulanabilir.

CİNSEL TERAPİDE SÜREÇ NASIL İŞLER?

Cinsel terapiye gelen kişiler, ilk etapta çekingen ve kaygılıdır. Çünkü cinsellik çok mahrem bir alandır.

Çiftler karşılarındaki kişilerin uzman olduğuna güvenmek ister. Bu yüzden de cinsel terapi aslında güven ilişkisinin kurulduğu seanslarla başlar. Bu yaklaşık 3-4 seans sürer. Bu seanslar boyunca aile öyküsü ve cinsel öykü alınır. Cinsellikle ilgili duygu ve düşüncelerin ölçüldüğü bir ölçek uygulanır. 4 ve 5. seanslarda terapist ile danışan arasında bir güven bağı kurulmuştur.

Daha sonra ikinci aşamaya geçilir. Bu aşamada uygulamalar ve bir takım ödevler bulunmaktadır. Burada danışanın performansı önemlidir. Çünkü her aşamada ne olursa olsun kişi kaygı duymaya devam edecektir. Bu performans kaygısı ya da acı korkusu olabilir.

Danışanların ödevlerini her gün düzenli olarak uyguluyor olması lazımdır. Eşlerden iletişim ortamını mümkün olduğunca stabil tutmaları istenir. Terapinin evde işleyen süreci de budur.

Sonlanma aşaması ise başarı aşamasıdır. Eğer güvenle uygulama dönemleri sağlıklı bir şekilde sonlandıysa, terapide başarılı olmamak için hiçbir engel kalmamış demektir.

ÇİFTİN TAVRI NASIL OLMALIDIR?

Cinsel işlevle ilgili bir sıkıntı yaşayan çift, terapiye bazen çok öfkeli gidebilir. Birbirine kızmış olabilirler. Büyük bir umutsuzluğa düşebilirler. Aldatılmış olabilirler.

Çiftlerin birbirlerine anlayışlı, ılımlı, alttan alan ve motive edici şekilde yaklaşması lazımdır. Terapilere birlikte katılmak gerekir. Eğer bir tartışma ortamı yaşanacaksa, terapi süresi boyunca bu tartışmanın mümkünse ertelenmesini tercih ederiz. Ya da terapinin bir seans bu tartışmayı sonlandırmak için kullanılır.

Kızgınlık, hayal kırıklığı, üzüntü gibi duyguları gizlemek çok zordur. Terapistle içinde bulunulan duygu durumu paylaşılmalı ve o duygu durumu değiştirilmeye çalışılmalıdır.

CİNSEL SORUNLAR VE İLİŞKİLER AİLELERİ NASIL ETKİLER?

Cinsel sorunlar ilişkileri ve evlilikleri çok kötü etkiler. Bunun ne kadar kötü olacağını da, eşlerin birbirlerine davranış şekli belirler.

Cinsellikle ilgili kendinde bir sorun olduğunu düşünen kişinin kendini eksik, beceriksiz, bozulmuş hissettiğini söyleyebiliriz. Bu tür bir yetersizlik duygusu direkt dışa vurulmayabilir, öfke ya da keder olarak ortaya çıkabilir. Dolayısıyla öfkeli ya da kederli biri kendisini ilişkisine fazla veremez. Kişi kendini böyle hissederken bir de eşi tarafından eleştirilirse o zaman işler daha da karmaşıklaşır.

Evliliği ayakta tutan faktörlerden biri de cinselliktir. Cinsellik ayağının altta olmaması evliliğin sendelemesine sebep olabilir.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler