Cinsel yolla bulaşan 40'tan fazla hastalık türü olduğu bilinir ve bu hastalıkların kişiden kişiye temas yoluyla geçtiği gibi dolaylı olarak da bulaşabildiği gözlenmiştir. Kişilere gündelik hayatlarında sorunlara neden olabileceği gibi bazı zararlar da meydana getirebilen bu hastalıklar, cinsel temas ile bulaşabilir. Bu tür hastalıklardan korunmak ve sağlıklı bir şekilde cinsel yaşam sürdürebilmek için birçok yöntem bulunur. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve bu hastalıklardan korunma yolları için gerçekleştirilen birçok bilimsel çalışma mevcuttur. Uzman doktorlara danışılarak kişiye en uygun korunma yönteminin belirlenmesi ve doktorun yönlendirdiği biçimde korunma sağlanması en doğru seçenek olacaktır.
Cinsel birleşme ile bulaşan hastalıklar korunmasız cinsel ilişki esnasında kişiler arası vücut salgıları aracılığı ile bulaşabilir. Genelde cinsel birleşme sırasında bulaştığı bilinen bu hastalıklar, kan ve kan ürünleri nakli, ameliyatlar ve diş çekme gibi birtakım cerrahi müdahaleler sırasında da bulaşabilir. Enfekte anneden gebelik, doğum esnasında bebeğe bulaşma ile de ortaya çıkabilirler.
Korunmasız cinsel ilişki ile ortaya çıkan enfeksiyonlar tedavi edilmediği takdirde kronikleşip sürekli olarak tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği gibi, bazıları da ciddi kronik sağlık sorunlarına neden olabilir (HIV ve HCV enfeksiyonlarında olduğu gibi). Bununla birlikte bazı kişilerde ise devamlı olarak enfeksiyon aktarımına da neden olabilir.
Sıklıkla görülen cinsel yolla bulaşan hastalıkları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Cinsel yaşamda dikkat edilmesi gereken bir konu olan cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda cevabı en çok merak edilen soru, "Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ne zaman belli olur?" sorusudur. Cinsel birleşme ile bulaşan hastalıkların belirti vermesi, enfekte olan kişinin bağışıklık sistemine ve hastalığın ne olduğuna göre farklılık gösterir. Bundan dolayı bazı hastalıklar kısa sürede semptom gösterebilir, bazılarının da semptom göstermesi ayları bulabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri aşağıdaki gibidir:
Serviks, üretra ve rektum bölgelerinde bulunan bu bakteri, bazen de vücudun diğer bölümlerinde de görülebilmektedir. Klamidya, cinsel rahatsızlıklar içinde en çok rastlanan sorunlardan biridir. Kadınların %70 veya 75'inde belirti göstermediği söylenen klamidya, erkeklerde de yüksek yüzdede belirti göstermeden ilerleyebilir. Tedavi edilmemesi durumunda kısırlığa neden olabilir. Tipik belirtileri olmasa da sık idrara çıkma, idrarda ve vajinal bölgede yanma, sarımsı akıntı ve kaşıntı gibi sorunlar karşısında bir uzmana başvurulmalıdır.
"Treponema pallidum" bakterisi ile ortaya çıkan frengi, uzun vadede oldukça büyük sağlık sorunlarına neden olabilir. İleri aşamalarında kalp, karaciğer veya beyin gibi organlarda tutuluma, dolayısıyla ölüme neden olabilir. Hastalığın 3 evresi bulunur.
Hastalığın ilk evresi, cinsel birleşmenin gerçekleştiği andan 10 ile 90 gün arasındaki zamanı kapsar. Hastalığın semptomları bu zaman aralığında ortaya çıkar. Ağız, dudak, cinsel bölge ile rektum bölgelerinde kırmızı ve çıban biçiminde yara oluşumuyla gözlemlenir. Yaralar zaman içinde iyileşebilir, ancak hastalık iyileşmemektedir.
Bel soğukluğu; serviks, üretra ve rahim ağzı adı verilen nemli ve sıcak vücut bölgelerinde kolay bir şekilde üreyebilen bir rahatsızlıktır. Bel soğukluğunun anneden bebeğe doğum esnasında geçme riski de bulunur. Erkeklerde 2-7 gün zaman aralığında ortaya çıkan üretral akıntı ve testislerde şişme, ağrı ile kendini gösterebilir. Kadınlarda ise vajinal akıntı, idrarda yanma veya regl dönemleri arasında kanama ile görülebilir. Bazı hastalarda semptomlar görülmeyebilir. Bu nedenle düzenli kontrol yaptırmak, hastalığı ilk evrede yakalayabilmek için oldukça önemlidir.
Bağışıklık sistemi hücrelerine saldırıda bulunan HIV, bağışıklık sistemini zayıflatır ve enfeksiyonların artmasına yol açabilir. HIV korunmasız bir şekilde girilen cinsel temas ile, bununla birlikte aynı enjektörü kullanarak da bulaşabilir. HIV hastası annelerin bebeklerinde de HIV riski görülür. HIV virüsünün tam olarak bir tedavisi yoktur. Ancak virüsün yayılımını engelleyip bariyer oluşturan yöntemler bulunmaktadır. Düzenli kontrol ve tedaviler sayesinde kişiler, uzun bir ömür yaşayabilir.
İştahsızlık, bulantı, kusma, deri döküntüsü ve ateş gibi semptomlar gösteren Hepatit B, tedavi edilmediğinde karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanseri gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Hastalık erken dönemlerinde teşhis edildiğinde kısa sürede kontrol altına alınabilir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar her zaman belirti vermeyebilir ve sağlığı tehdit etmeyebilir. Bu hastalıkların yaklaşık yüzde 70’i bu kategoride yer alır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri aşağıdaki gibidir:
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların birçok belirtisi bulunmakla birlikte herkeste aynı belirti yaşanmayabilir. Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri şudur: hastalıkların erken evrede görülen semptomları birkaç hafta içinde düzelebilir. Ancak, hastalık devam ederse daha büyük sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavi yöntemler hastalığa göre değişmektedir. Bu hastalıkların bazıları antibiyotik tedavisi ile tedavi edilebilmektedir. Ancak HPV, HIV ve AİDS, HSV ve Hepatit B gibi hastalıkların kesin tedavisi olmamakla beraber ömür boyu ilaç tedavisi uygulanır. Hepatit B ve HPV aşısı olarak bu enfeksiyonlara karşı önlem alınabilir. Diğer hastalıkların tedavisi ise antibiyotikler ile yapılır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın en bilinen yolu korunmalı cinsel ilişkidir. Bu noktada prezervatif kullanımı söz konusu olabilir ve bu önemlidir. Bununla birlikte düzenli kontrol de önemlidir. Erkeklerde ürolojik kontrol ile HPV tarzı lezyonların varlığı ve kan testleri ile hepatit ve HIV kontrolü gerçekleştirilebilir. Kadınlarda da aynı şekilde düzenli jinekolojik muayene ile vajinal smear ve kan testleri ile değerlendirme yapılmalıdır.