YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çivisi Bile Yok Ama Yüzyıllardır Ayakta

Kastamonu merkeze bağlı Kasaba köyünde 14'üncü yüzyılda çivi kullanılmadan 'bindirme' tekniğiyle yapılan ve yangın olasılığına...

Çivisi Bile Yok Ama Yüzyıllardır Ayakta

Kastamonu merkeze bağlı Kasaba köyünde 14'üncü yüzyılda çivi kullanılmadan 'bindirme' tekniğiyle yapılan ve yangın olasılığına karşı elektriğin kullanılmadığı Mahmut Bey Camii, başta Japonlar olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden turist çekiyor.

Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilen Kasaba köyündeki Mahmutbey Camii, kendine has ahşap mimarisiyle dikkat çekiyor.

14'üncü yüzyılda Candaroğlu Beyliğinden Adil Bey'in oğlu Emir Mahmut Bey tarafından yaptırılan dış cephesi moloz yığma taştan içi ise ahşap el işçiliğiyle yapılan tarihi cami, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Çivi kullanılmadan, bindirme tekniğiyle yapılan tarihi camideki ahşap oymalar, görenleri adeta büyülüyor. Kastamonu ormanlarında yetişen bitkilerden elde edilen kök boyaları kullanılarak caminin direk ve tavanlarına yapılan motifler, tarihi yapıya ayrı bir değer katıyor.

Tarihi camide, olası bir yangına sebebiyet vermemek için elektrik kullanılmıyor. 24 saat özel güvenlik görevlileriyle korunan camide ısınma sistemi bulunmuyor. Caminin aydınlatması, küçük 12 penceresinden sağlanıyor.

Dünyanın sayılı ahşap işçiliği eserleri arasında gösterilen Mahmut Bey Camii'nin ahşap işlemeli sanat eseri kapısı, tarihi eser kaçakçıları tarafından 1997 yılında çalındı. İnterpol tarafından aranan kapı, yurt dışına çıkarılamadan Manisa İstiklal İlkokulu bahçesinde terk edilmiş halde bulundu.

Tarihi kapı, tekrar çalınma riskine karşı Kastamonu Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi'nde sergilenirken, şu an camide kullanılan kapının Kastamonulu ünlü ahşap oymacısı Hikmet Değirmenci tarafından aslına uygun yeniden yapıldığı belirtildi. Caminin inşaatı sırasında yapılan deprem kolonları ise yıllar geçmesine rağmen 360 derece dönebiliyor.

Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Yavuz Yücebıyık, 1366 yılında Candaroğulları Beyliği'nden Adil Bey'in oğlu Mahmut Bey tarafından yaptırılan caminin Türkiye'nin önemli tarihi eserlerinden biri olup içinin ahşap bindirme tekniği kullanılarak yapıldığını söyledi.

Kalem işleri açısından caminin hem ilin hem de Türkiye'nin önemli eserlerinden biri olduğunu anlatan Yücebıyık, şöyle konuştu: "Hem emniyet tedbiri olarak ve hem de yapının orijinalliğini korumak adına bugüne kadar elektrik tesisatı yapılmadı. Vakıf eseri olması nedeniyle 2006 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne devredildi. 2006 yılında projesi yapıldı. 2007 yılında restorasyonu yapıldı. Restorasyon çalışmaları sırasında kalem işlerine hiç dokunulmadı. Mevcut taş minarenin camiye zarar vermesi nedeniyle caminin güvenliği için yıkılarak yerine ahşap minare yapıldı''

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler