Birçok farklı alanda konuklar ağırlayarak öğrencilerine sosyal, kültürel ve sanatsal anlamda değer kazandıran Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi (CMSBL), bu defa genç profesyonel fotoğrafçı Nevzat Yıldırım’la, yaşayan ressam, yazar ve fotoğrafçı Rasim Soylu’yla söyleşi düzenledi.Konukların fotoğraf çekimi konusunda verdiği küçük teknik bilgiler, Nevzat Yıldırım’ın dinleyicilerle paylaştığı kendi fotoğraf çalışmaları, Rasim Soylu’nun fotoğraf, resim ve edebiyatı harmanlayıp yaptığı konuşmalarla renklenen söyleşi çok verimli bulundu. Soylu ve Yıldırım’ın samimi sohbeti öğrenciler tarafından çok sevildi.Genç fotoğrafçı, kendi başarı hikayesinden, çektiği fotoğrafların anılarından, fotoğrafın teknik anlamda nasıl ele alınması gerektiğinden ve ilerisi için fotoğraf konusunda yapmak istediği işlerden bahsetti. Popüler kültürde fotoğraf makinelerinin bu denli yaygınlaşması konusuna da değinen Nevzat Yıldırım, “Fotoğraf makinesi günümüzdeki algıya göre boyna asılacak bir ‘aksesuar’ oldu. İnsanların bu bilinçsizliği beni hayli üzse de öte yandan çarpıtılmış da olsa yaygınlaşan bir fotoğraf kültürü gelişmesi de beni mutlu ediyor” dedi. Fotoğrafın yalnızca yetenekten ibaret olmadığının, desteklenmeyen kişilerin ilerleyemeyeceğinin ancak desteklenirse büyük fotoğrafçılar yetişeceğinin altını çizerek, doğuştan olmasa bile ilerletilebilecek bir yeti olduğunu belirten Yıldırım, “İçinizde benden daha iyi fotoğraf çekenler çıkması mümkün” sözleriyle öğrencileri adeta teşvik etti.Yöneltilen ‘sanatın etiketleştirilmesi’ üzerine sorulara cevap veren Rasim Soylu, “Picasso’nun fırçasını temizlediği tuval bile sanat eseri olarak değerlendiriliyor, sırf Picasso olduğu için. Sanat adına yapılmayan çirkinlik kalmamıştır yahut çok az kalmıştır şu dünyada. Günümüzde de denenmeye devam ediyor bu marjinal sanatçılık akımı. Tabii, ünlü biri imzasını attı diye herhangi bir objenin sanat eseri olarak sanat müzesine kaldırılması ne kadar doğrudur, tartışılır” diye yanıt verdi.Soylu, 50-70 boyutlarındaki Da Vinci’nin en meşhur tablosu olan Mona Lisa’nın müzede tam karşısında çok ilgi çekici bir eser olduğunu ama insanların akın akın Mona Lisa’yı görmek için geldiğini altını çizerek, kendisinin de bildiği bir sanatçının eseriyle ilgilenirken daha çok özendiğini dile getirdi. Yaptığı heykel çalışmasının bir kısmını taş halde bırakan heykeltıraştan örnek vererek, fotoğrafçının da çevredeki ve doğadaki hammaddeyi kullanıp yeni bir bakış açısı ortaya çıkarması gerektiğini söyleyen Soylu, “Her şey sizin etrafınızda. Yalnızca sizin bunları yontmanız ve içindekini dışa vurmanız gerekiyor” diye konuştu.Bu tür söyleşilere, konferanslara ve etkinliklere programında yoğun bir şekilde yer veren Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nin ilerleyen günler için yeni kişilerle farklı konular hakkında konuşulacağı belirtildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz