CMUK'ta 'telekulak' reddi
ANKARA (İHA) - TBMM Adalet Komisyonu'nda, CMUK tasarısının görüşmeleri sürerken 'telekulak' olarak bilinen 'gizli izleme' ile ilgili hükme AK Parti ve CHP milletvekilleri karşı çıktı. Müzakerenin ardından 'telekulak' önergesi' reddedildi.
CMUK (Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu) tasarısı ele alınıyor. Tasarının 'gizli soruşturmacı görevlendirilmesi'ne ilişkin madesi kabul edildi. Yeni hükme göre soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, hakim veya savcı kararı ile gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek. Bir kamu görevlisi olan gizli soruşturmacının kimliği değiştirilebilecek. Bu kimlikle hukuki işlemler yapılabilecek. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belgeler hazırlanabilecek, değiştirilebilecek ve kullanılabilecek. Gizli soruşturmacı uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, silahlı örgüt, silah kaçakçılığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'nda tanımlanan suçlarda kullanılabilecek.
Görüşmelerde hükümet, tasarıya, 'Gizli izleme' başlığıyla yeni bir madde eklenmesi için önerge verdi. Değişiklik önergesinde, 'suçların örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde şüpheli ve sanığın kamuya açık yerlerdeki her türlü faaliyetleri ile işyeri, meskeni veya konutunun teknik araçlarla izlenmesi, ses veya görüntü kaydı' hükmünün yasa metnine alınması istendi. Aynı önergeyle gizli izleme kararının ençok dört haftalık süre içinde verilmesi ve bu sürenin gerektiğinde bir defaya mahsus uzatılması da düzenleniyordu. Ancak önerge AK Parti ve CHP'li milletvekillerinin tepkisiyle karşılandı. Komisyon üyeleri arasında sadece CHP'li Orhan Eraslan önergeyi savunarak "Zabıtanın elinden teknik takibi alırsanız suçu nasıl ortaya çıkaracaksınız? Suçla etkin mücadelenin olmadığı yerde devlet olmaz. Aksi takdirde devlet dışı örgütler boşluğu doldurur, üzülürüz" dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, "Gizli izleme, eyvah hukuk devletinden sapıldı' demek yanlış olur. Biz DGM'leri kaldırdık, şimdi İngiltere'de DGM'lere benzer mahkemeler getirilmeye çalışılıyor. Gizli izleme girdi diye AB standartlarından ayrı düşmedik. Bir yere kadar Avrupa'yı önemseriz, öte yandan Türkiye'nin ihtiyaçlarını da gözardı edemeyiz. İhaleye fesat karıştırma, kara para gibi suçlar için bu madde mutlaka gereklidir" ifadelerine yer verdi.
Komisyon Başkanı Köksal Toptan ise Türkiye'nin anarşi dönemlerini yaşadığını belirterek, ülkede hukuku egemen kılmak adına, hukukun deneyimleriyle getirilen önlemlerin gözardı edilmemesi gerektiğini söyleyerek, hiç bir toplumun kendisini yoketmeye çalışanlara izin vermeyeceğini belirterek, getirilen önergeyi savundu. CHP'li Feridun Baloğlu da, bu yeni düzenlemenin kendisine geçmişi hatırlattığını, eskiden 'ajan' denilirken, şimdi 'gizli görevli' denildiğini belirterek, "Emniyet güçlerinin kullandığı pek çok kişinin sonra kendi başlarına iş yaptıkları görülüyor. Bunlar o kadar popüler oldular ki, haklarında televizyon dizileri, filmler yapılıyor. Bu düzenlemelere karşı çıkanların, yasadışı örgütlerle mücadeleyi sekteye uğrattığı görüşü de yanlıştır. Ben 42 yıldır siyasetin içindeyim. Her sefer emniyet güçleri yasadışı örgütleri çökertti. Yirmi kere çökertti. Ben 12 Eylül döneminde, bir çok örgütün avukatlığını yaptım. Onlara uygulanan yasadışı yöntemler nedeniyle bunu yaptım. İddianameleri görseniz şaşarsınız. Biz olağanüstü dönemlerde uygulanan yöntemleri yeniden getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Ardından söz alan Bakan Çiçek, getirilen önergeyi savunarak "Bu madde lüzumludur. Devlet kadar, oksijen kadar lüzumludur. Bu maddeyi düzenleyelim ancak hakim ve savcı teminatı da alalım" dedi. Ancak komisyonda, bu tartışmaların ardından hükümetin istemesine rağmen, gizli izleme önergesi reddedildi.
