TUNCAY BEKAR - Yayla ve hayvancılık geleneğinin yaşatılmasında önemli görevler üstlenen ancak birisinin beceriksiz olduğunu anlatmak için "10 koyunu güdemez" örneği verilerek hafife alınan çobanların, sanılanın aksine bir çok konuda "uzman" olması gerektiği bildirildi. Halen Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Toraslar'daki yaylalarda sürdürülen hayvancılıkta önemli görevler üstlenen ve devletin cazip hale getirmek için "sürü yöneticisi unvanıyla" kadroya almayı planladığı çobanların, kolay gibi görülmesine rağmen yağmurlu ve karlı havalarda açık alanda koyunların yanında, gece de çadırda kalarak aslında çok zor bir iş yaptığı belirtildi. Mesleğin incelikleriyle ilgili bilgi ve beceriye ihtiyaç duyulan çobanlıkta, şişmanlaması ve sağlıklı olması için iyi beslenmesi gereken hayvanların otlak alanları, otlatma şekilleri, yavrulama dönemi, yemlenmesi ve hastalıklara karşı korunmasının şart olduğu ifade edildi. Koyunların kaybolmaması, yabani hayvanların saldırısına uğraması veya sürüye katılan yabancı bir koyunu sahibine teslim etmek için sayısı bini bulan sürüdeki koyunları tek tek tanıması gereken çobanların, hayvanları yemleme konusunda gerekli bilgiye sahip olmaması ve yanlış ya da bol miktarda yem vermesi durumunda hayvanın hastalanmasına hatta ölümüne yol açabileceği kaydedildi. Çobanların koyun ve kuzuların sağlıklı yetişmesi için hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği konusunda bilgi sahibi olması ve gerekli bazı teknikleri kullanabilmesinin şart olduğu vurgulanıyor. Çobanların, koyunları tanımak için boya ile işaretleme, hayvanların kulaklarına kesici aletle kısa sürede iyileşebilecek küçük kesilerle işaret koyabildiği ya da boynuzlu olup olmadıklarına, tüy renklerine bakarak da hayvanlarını tanıyabildiği belirtiliyor. -"Bu işi herkes yapamaz" Bayburt'ta çobanlık yapan Mehmet Bekar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çobanlıktan anlamamanın koyunların canına mal olabildiğini ifade ederek, "Hayvanların dilinden anlamak gerekiyor. Çobanlık kışın soğuk hava ve doğumlar olduğu için zor. Doğuran bazı koyunlar kuzularını sahiplenmiyor. Koyunu kuzusuna alıştırmak için onları sürüden ayrı bölüme koyuyoruz" dedi. Kışın saat 08.00'den 18.00'e kadar, yazın ise saat 06.00'dan akşama kadar koyunları otlattıklarını anlatan Bekar, “Koyunlarla dağ taş geziyoruz. Çobanlık dışarıdan görüldüğü gibi kolay değil, bazı incelikleri var. En başta koyunların dilinden anlamak gerekiyor. Bu işi herkes yapamaz" şeklinde konuştu. Bekar, koyunları ayırt etmek için çeşitli yöntemler belirlediklerini de söyleyerek, “Koyunları renklerine göre kelik, çal, manos, karaçal gibi isimlere ayırıyoruz. Kiminin kuyruğu siyah, kiminin başı, kiminin gözü, kiminin ağzı. Yani hepsinde bir farklılık var. Tabi birbirine benzeyenleri de ayırt etmek zor" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz