İstanbul ve Tekirdağ'da anlaştıkları hastanelere yeni doğmuş hasta bebekleri sevk eden şebeke dehşete düşürmüştü. Bu yolla devleti milyonlarca lira zarara uğratan ve bazı bebeklerin de ölümüne sebep olan şebekeye yönelik soruşturmada tüyleri diken diken eden yeni detaylar ortaya çıktı. Başında tutuklu doktor F.S.'nin olduğu şebekeyi polis, 6 ay boyunca dinledi, skandal telefon konuşmaları da tespit edildi.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma dosyasına giren konuşmalar bebeklerin nasıl ölüme terk edildiğini ortaya koydu.
19 Ekim 2023'te şebekenin anlaştığı bir hastaneye İstanbul dışından sevk edilen ve yenidoğan yoğun bakım servisine yatışı yapılan bir bebek yaşamını yitirdi. Polisin 6 aylık dinleme yaptığı dönemde meydana gelen ölüm olayında, hastanede görevli hemşireler yoğun bakım doktoruna bebeğin solunum yoluna gıda kaçması sonucu hayatını kaybettiğini söylüyor. Görüşmede doktorun, “Aspirasyondan mı öldü?” sorusuna hemşire, “Öleceği zaten belliydi. Hemşire arkadaş yemeğini yedirmiş. Gazını almış bir sonraki bebeğe geçtiğinde ölmüş. Fark ettiğinde geri döndürme şansı yokmuş” yanıtını veriyor.
Konuşmanın devamında ise bebeğin ihmalden ötürü hayatını kaybettiğini gizleme çabaları yer alıyor. Kayıtlarına göre hemşire doktora, “Dosyada kötüleşen entübe olmuş gibi göstereyim. Bu şekilde ölüm kaydı düşelim” diyor. Hemşirenin önerisine olur diyen doktora hemşire tekrar, “Diğer günlerde stabil, yani entübe edecek bir durum yok ama öldü bir kere ne yapalım” derken doktor ise skandal bir şekilde, “Diğer günlerden yani hastaneye geldiği günden itibaren entübe olarak göster. Hayırlısı olsun. Üzüldüm bu çocuğa. Zaten ölecekti. Kurtuldu” talimatını veriyor. Öte yandan bebek hayatını kaybettiğinde yoğun bakımda görevli doktorun o esnada hastanede olmadığı, hemşirelerin telefonla ulaştığı başka bir doktor tarafından müdahale için yönlendirildiği de tespit edildi.
Kayıtlara hastanelerde görevli hemşirelerin doktorlarla ve kendi aralarındaki skandal konuşmaları da yansıdı. Hemşire Ç.D.’nin telefonda görüştüğü doktor İ.G.’ye hasta bir bebek hakkında, “Bu bir 80-82 oluyor, sonra 98 oluyor. Artık ben bıraktım. Ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın ya” dediği konuşma kayıtlarında belirlendi. Yine hastanelerin birinde görevli iki hemşirenin hasta bir bebek hakkında yaptığı konuşma kan dondurdu. Hemşire H.B.’nin “M.S., çocuğu öldür” sözüne hemşire M.S. “Öldüreceğim de, öldürsem de bir dert biliyor musun” şeklinde cevap verdiği kaydedildi.
Hastanede entübe haldeyken hayatını kaybeden bir bebeğin ölümünden sonra ölüm dosyası hazırlayan hemşirelerin, hayatını kaybeden bebeğin dosyasında akciğer grafisi olmadığını fark ettiği kayıtlara yansıdı. Durumu yeni doğan yoğun bakım doktoruna bildiren hemşirelere doktorun, “Entübe durumdaki başka bir bebeğin akciğer grafisini çekin ve ölen bebeğin dosyaya koyun” dediği de telefon kayıtlarına yansıdı.