Okulun ilk bir iki ayı, çocuk için olduğu kadar ebeveynler için de zorlu bir süreçtir. Ancak önceden hazırlıklı olunduğunda bu zamanı rahat bir şekilde geçirmek de mümkündür. Bu yazı dizisi, yaşanabilecek muhtemel zorluklarla ilgili 3-5 yaş arası çocukların ebeveynlerini bilgilendirmek ve öneriler sunmak için bir rehber niteliğinde hazırlandı. Serinin ikinci yazısı, çocuk okula başlamadan önce yapılabilecekler ile ilgilidir.
3-5 yaş aralığındaki çocuklar için okul seçerken dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili serinin ilk yazısına buradan ulaşılabilir.
Her şeyden önce, çocuğunuzu okula başlatmak ile ilgili kafanızda soru işaretleri varsa, sorularınızın yanıtlarını almak için bir uzmanla görüşmenizde fayda var. Sizin okul hakkında endişeleriniz varsa, bu durum büyük ihtimalle çocuğunuza yansıyacak ve çocuğunuzun okula alışma sürecini zorlaştıracaktır.
Okul başlamadan çocuğu okul ile ilgili sorularla yormamaya çalışın. ‘Hazır mısın’ ‘heyecanlı mısın’ ‘böyle yaparsan nasıl okula alışacaksın’ gibi sorular çocuklara sıklıkla soruluyor. Çocuğun sevdiği aktivitelere, ilgilendiği projelere, ona özel yönlerine, istek ve ihtiyaçlarına gösterilmeyen ilgi okula başlama süreci ile ilgili gösterildiğinde çocuk bundan bunalabilir ve bundan dolayı okulu sabote etmeye başlayabilir.
Başlamadan önce okulu çocuğunuzla birlikte ziyaret edin. Etrafı birlikte gezerek tanıyın, çocuğunuzun merak ettiği yerleri görmesini sağlayın. Sınıf, tuvalet, serbest oyun alanı, yemekhane gibi yerleri çocuğunuz ile birlikte keşfedin. Hatta çocuğunuz da isterse bu bölümlerin fotoğrafını çekin, dilerse evde tekrar bakma şansı olsun.
Çocuğunuz ile okul hakkında bilgilendirici rol oyunları yaratabilirsiniz. Okula yeni başlayacak bir çocuğun okulda geçen ilk gününü oyuncak figürler üzerinden oynayarak anlatabilir, çocuğunuzun aklında görsel bir şema yaratmasına yardımcı olabilirsiniz. Çocuklar neler olacağını görselleştirebildikleri zaman kendilerini güvende hissederler.
Okul başlamadan bir hafta önce, okula giderken izlenecek rutini yaşamaya başlayın. Erken kalkın, kahvaltı edin ve evden çıkıp bir yerlere gidin. Eğer çalışıyorsanız, çocuğunuza bakan kişilerin takip edebileceği haftalık etkinlik planı belirleyebilirsiniz. Tüm gününü evde geçiren, geç saatlere kadar uyuyan çocuğun bir anda okul temposuna geçmesi pek çok açıdan zordur.
Özellikle tuvalet, yemek ve uyku gibi alanlarda ihtiyaçlarını karşılamak için ebeveynlerine bağımlı olan çocuğun yeni sosyal ortamlarda stress yaşaması muhtemeldir. Eğer çocuğunuz 3 yaşından büyükse, artık kendi yemeğini kendisi yemesi, hala kullanıyorsa bezden kurtulması, kendi yatağında uyuyabilmesi desteklenmelidir. Bunlar çocuğun özgüvenini belirleyen en temel alanlardır. Ancak çocuğun bağımsızlığını geliştirmek demek, ona olan desteği geri çekmek demek değildir. Her zaman sevgi dolu bir dil kullanmak, çocuğa duyulan güven ve inancı ifade etmek, küçük de olsa attığı adımlara ve başarılarına karşı coşkulu ve heyecanlı yaklaşmak gerekir. Özgüveni yüksek çocuk okula daha rahat alışır.
Çocuğunuz okul ile ilgili korku ve endişelerini ifade ettiğininde bunları duyun, önemseyin, bunun hakkında konuşun ve sorularını dürüstlükle yanıtlayın. Korkular bastırılarak yok olmazlar, çocuğunuz ile duyguları hakkında konuşmaktan ve onu anladığınızı ifade etmekten çekinmeyin. Sorduğu sorular içerisinde yanıtını bilmedikleriniz için ‘ben de bilmiyorum, yarın bunu okula birlikte soralım, ne dersin?’ diyebilirsiniz. Bunu yapmanız, çocuğunuzun ruh sağlığının ve aranızdaki güvenli ilişkinin yıllar boyu en temel belirleyicisi olacak.
Okulu abartmayın. Okulda öğreneceği şeyler, tanışacağı öğretmenler, edineceği arkadaşlıklar hakkında konuşurken sade, dürüst ve doğal olmaya çalışın. Çocuk okul için heyecanlansın ve okulu hevesle beklesin diye okulu abartıyla anlatmak, beklediğini bulamayan çocukta hüsran ve hayalkırıklığına sebep olur.
Çocuğunuzun okulda geliştirmesi gereken becerilerini önceden öğretmeye çalışmayın. Bu durum çocuğun okuldan sıkılmasına, sınıfta yapılanları takip etmek istememesine yol açar. Ebeveynlerin aktivitesi çocuklarıyla oyun oynamak, sohbet etmek, keyifli vakit geçirmek olmalı. Bırakın alfabeyi öğretmek okulun işi olarak kalsın. Eğer ilerde bu konuları öğrenmek ile ilgili zorluk yaşadığını anlarsanız elbette destek olabilirsiniz, ancak çocuğu önceden hazırlıklı bir şekilde okula göndermeye çalışmak, çocuğunuzun gözü önünde okulu küçümsemek olur. Siz küçümserseniz, o da küçümseyecektir.
Çocuğunuzun okula başlayacağı ilk haftanın nasıl geçeceği hiç belli olmaz. Kimi çocuk okula başlama fikriyle ilgili çok rahat görünmesine rağmen okul başladığında zorluk yaşar, kimi çocukta ise durum tam tersi olur. ‘Çocuğumuz zaten hazır’ diye düşünerek bu konuya karşı hassasiyet göstermekten vazgeçmeyin. Çocuğun tatilinin son haftasını ve okulunun ilk haftasını olabildiğince keyifli aktivitelerle dolu, stresten uzak, birlikte verimli zaman geçirdiğiniz bir hafta olmasına özen gösterin. Size ailecek en çok kahkaha attıran şeyleri keşfedin, bu aralar sıklıkla ihtiyacınız olacak.
Bir sonraki yazımızın konusu:
‘Çocuğum Okula Başlıyor’ Yazı Dizisi 3 – Oryantasyon Haftası Nelere Dikkat Etmeli?
Pelin Kılıç
Uzman Psikolog, Oyun Terapisti
Yeni Terapi
Cemil Topuzlu Cad No:20/6 Çiftehavuzlar, İstanbul
0216 407 1222 · info@yeniterapi.com
www.yeniterapi.com · facebook.com/yeniterapi