Çocukluk çağında hipertansiyonunda en sık nedenlerinden biri olan böbrek reflüsünün vakit kaybedilmeden kontrol atına alınması gerekir. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Mustafa Akman, halk arasında böbrek reflüsü olarak bilinen vezikoüreterik reflü hakkında bilgi verdi.
İdrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda görülebiliyor
Böbrek reflüsü, mesaneden böbreğe doğru idrarın geri kaçışıdır. Genetik yatkınlık sonucu, doğumsal ya da mesane çıkış problemlerine bağlı olarak ortaya çıkabilen böbrek reflüsü çocukların %1-2 ‘sinde görülürken, bu oran idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda %40’lara kadar çıkabilmektedir. Bu sıklık oranı nedeniyle ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren her çocuğun böbrek reflüsü bakımından kontrolden geçirilmesi önemlidir. Böbrek reflüsü, yenidoğanlar arasında erkek bebeklerde daha fazla görülürken ilerleyen yaşlarda kız çocuklarında daha sık yaşanmaktadır.
Tansiyon yüksekliği böbrek reflüsünün habercisi olabilir
Böbrek reflüsü ile ilgili belirtiler konusunda bilinçli olunması erken tanı ve tedaviye imkan tanımaktadır. Ateşli idrar yolları enfeksiyonu geçiren ve idrar yapmakta zorlanın çocuklarda böbrek reflüsü riski her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Reflünün böbreği etkilemesi, çocukluk dönemindeki hipertansiyonun en sık rastlanan nedeni olabilmektedir. Araştırmalar; böbrekleri etkilenmiş çocukların %30’unun ileri evre böbrek hastası olma riskini ortaya koymaktadır.
Aile öyküsü varsa çocuğunuzun taramalarını aksatmayın
Aileler ve özellikle ikiz çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar, böbrek reflüsünün genetik bir temele sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Kardeşinde böbrek reflüsü bulunan çocuklarda reflü gelişimi %30 iken, bu oran anne veya babası reflü olan çocuklarda %70’lere kadar yükselmektedir. Genetik miras oranının yüksek olması nedeniyle reflüsü olan çocukların kardeşlerinin ve ileride doğacak çocukların mutlaka reflü bakımından değerlendirilmesi gerekir.
Erken teşhis kalıcı böbrek hasarını engelleyebilir
Hastalığın erken teşhisi, yaşanabilecek kalıcı böbrek hasarlarını önüne geçebilmektedir. Genetik miras oranlarının fazla olmasından dolayı, aile öyküsü teşhiste önemli yer tutmaktadır. Fiziki muayene, idrar tahlili ve idrar kültürü ile böbrek işlevinin değerlendirilmesi gerekiyorsa serum kreatinin düzeylerinin belirlenmesi gerekmektedir. Reflünün derecesinin ortaya konması ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir. Bunun için en sık kullanılan “Voidin sisto uretro grafi” denilen radyolojik görüntüleme ile mesane içine verilen özel sıvı sayesinde idrar çıkarma sırasında yaşanan geri kaçak ve dışarı atılırken izlenen yol belirlenebilmektedir. Bu radyolojik görüntüleme yöntemi ile idrar kanallarının yapısı net olarak ortaya konulabilirken; böbrek dokusunu gözlemlemek için sintigrafi, alt idrar yollarının işlevsel anormalliklerini ortaya çıkarmak için “Urodinami” gibi tetkiklerden faydalanılmaktadır.
Bebeğinizin bol sıvı almasını sağlayın
Tedavinin hedefi; çocukta normal böbrek gelişimine olanak sağlamak ve kalıcı böbrek hasırını önlemektir. Bunun için farklı tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Hastalığın klinik seyri, reflünün derecesi, böbrek işlevi, mesane kapasitesi ve işlevi ile çocuğun yaşı gibi etkenler tedaviye yön vermektedir. Reflü, çocuk büyüdükçe kendi kendine geçebileceğinden 1 yaşına kadar olan bebeklerin yüksek miktarda sıvı içmelerinin ve idrar keselerinin tam boşaltılmasının sağlanmalıdır. Bu süreçte düşük doz antibiyotik verilerek koruyucu tedavilerle birlikte bebekler takibe alınmalıdır. Erken bebeklik döneminde yapılacak cerrahi girişim, mesane işlevinde ağır hasara neden olabilmektedir.
Çocuğunuzu sünnet ettirin
Böbrek reflüsü teşhisi konular erkek çocuklarda sünnetin önemli faydası bulunmaktadır. Sünnet olan çocuklarla olmayan çocukların idrar yolları enfeksiyonu geçirme oranları farklıdır. Erkek çocuklarda idrar yolları enfeksiyonlarını azalttığı bilinen sünnet, tedavinin bir parçası olarak tavsiye edilmektedir.
Tedavi yöntemi çocuğa özel planlanıyor
Böbrek reflüsünün tedavisinde uzun dönem önleyici antibiyotik tedavisi, cerrahi girişimin alternatifi olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte koruyucu antibiyotik tedavilerine rağmen yinelenen ateşli enfeksiyonlarda cerrahi işlem önerilmektedir. 1-5 yaş arası, üçüncü düzeye kadar reflüsü bulunan çocuklar koruyucu takibe alınırken, 4 ve 5 düzeyde böbrek reflüsü olan çocuklara ise genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. Bütün ateşli olgularda ve böbrek reflüsünün kendi kendine geçmesinin beklenemeyeceği bir yaşa kadar reflüsü devam eden kız çocuklarında cerrahi girişim kaçınılmazdır.