KADIN

Çocuğunuza Kendi Çocukluğunuzu Yaşatmayın

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zafer Atasoy, geleceğin sağlıklı nesillerini yetiştirmenin sırlarını anlattı.

Çocuğunuza Kendi Çocukluğunuzu Yaşatmayın

Pek çok insan çocuk yetiştirme ile ilgili olarak çevresinden ya da kendi yetiştirilme deneyimlerinden faydalanır. Kendi çocukluklarında yaşadıklarını model alıp çocuklarına uygular. Bir süre sonra da kendilerini kaçınılmaz bir biçimde nasihat verirken bulur. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zafer Atasoy, geleceğin sağlıklı nesillerini yetiştirmenin sırlarını anlattı.

Adil ve tutarlı bir disiplin uygulayın

Disiplin ebeveynlerin çocuklara neyin kabul edilebilir, neyin edilemez bir davranış olduğunu göstermelerine olanak sağlar. Çocukları için sınırları belirlemelerine, onlardan beklenenleri ve toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini öğretmelerine yardımcı olur. Çocukların karşısında toplumu ilk temsil edenler anne babalardır. Dolayısıyla toplumun beklentilerini ve bu beklentilerin nasıl karşılanacağını en yumuşak şekilde iletebilecek kişiler de anne babalardır. Çocuğu toplumla uyumlu bir yetişkin haline getirilmesi önem taşır. Aynı zamanda adil ve tutarlı olmak gerektiğinden disiplin uygulamak hassas bir konudur. Tutarlılık konusundaki zaaf, ilişkilerinde kendi sınırlarını kurmaya çalışan çocukların kafasının karışmasına neden olabilir.

Özgüvenini sağlamak için eleştiriyi dozunda tutun

Bir çocuğun gelişimi her gün değişiklik gösterir. Onlar sadece ebeveynlerinin söylediği kelimeleri değil, kelimeleri söylerkenki tonlamalarını da duyar. Kendi vücut dillerini gözlemler, tanır, yüz ifadelerini izlerler. Çocuk ve ebeveynler arasında ilişki diğer tüm insan ilişkilerinden daha yoğun biçimde, sözel iletişimin dışında sözel olmayan iletişim aracılığı ile gelişir.

Ebeveynler çocuklarına tutarsız, eleştirel veya sevgisiz davrandıkları zaman çocuklar kendilerini değersiz hissederler. Bazı ebeveynler çocuklarının kötü davranışları üzerine odaklanır ve onları sürekli eleştirirler. Belli bir dereceye kadar eleştiri gerekli olabilir, fakat çocuk sadece öfke ve eleştiri duyarsa özgüveni zayıflayacaktır. Bunun da ötesinde, çocuk olumsuz davranışlarının dikkat çektiğini düşünürse, bu davranışları sergilemeyi özellikle sürdürebilir. Çocuk duygu olarak sevgi içinde büyüyebilir, sevginin olmadığı her türlü ortam çocuk için olumsuz ortamdır.

Ona sarılın ve sevdiğinizi söyleyin

Çocuğunuza sarılmak, onu övmek ve sevdiğinizi söylemek iyi davranışlar geliştirmesini sağlar. Eğer çocuğunuz olumsuz bir davranış sergilerse, yalnızca davranışını eleştirin, çocuğunuzu değil. Nitekim, birçok ebeveyn bu durumu daha da ilerletip çocuklarını uzun bir zaman zedeleyecek kelimeler sarf ediyorlar. Psikoterapistler, danışanlarının çocukluklarında karşılaştıkları sert dil yüzünden zarar gördüklerini söyleyebilirler. "Seni görmek istemiyorum”, "beni iğrendiriyorsun”, hepsinin en kötüsü "seni artık sevmiyorum” gibi cümleler çocukları oldukça fazla incitir, sonraki yaşamlarında ilişkilerini olumsuz etkiler. Çocuğunuzu başka çocuk veya kardeşleriyle karşılaştırmak ve aşağılamak da zedeleyici bir diğer davranıştır.

Çocuğunuzu planlarınıza dahil edin

Günümüz çalışma koşullarında aile bireylerinin birbirlerine vakit ayırmaları oldukça zor. Bu nedenle birçok ebeveyn sadece birkaç sosyal aktivitede çocuklarının yanında olabiliyorlar. Çocuğa daha fazla zaman ayırabilmek için tüm aile bireylerinin akşam yemeği dahil paylaşılabilecek tüm ortamlarda bir araya gelmesi ve bunu çoğaltacak tutumlar geliştirilmesi önem taşıyor. Ancak burada yaratılan zaman tek başına yeterli değildir. Önemli olan paylaşımın da verimli ve karşılıklı doyurucu olmasıdır. Nicelik olarak artmış ancak nitelik olarak değersiz paylaşımların ne çocuğa ne de anne babaya katkısı olmayacaktır.

Yemekte bir araya gelmek, yaşadıklarını paylaşmaya önemli bir fırsat tanır. Ayrıca çocuklar haftanın belli günlerinde sosyal aktivitelere anne ve babalarının eşliğinde gidebilirler. Örneğin perşembe öğleden sonra kütüphaneye babasıyla giderken, cuma akşamları yüzmeye annesiyle gidebilir. Çocuğunuzu planlarınıza dahil etmeye çalışın. Ortak zaman hem sizin hem de çocuğunuzun keyif alacağı zaman olmasını göz önünde tutmak gereklidir.

Onu sabırla dinleyin

Çocuklarınız herhangi bir zamanda yanınıza gelip konuşmak ya da soru sormak istediğinde onlara zaman ayırın, sabırla dinleyin. Her soruya cevap vermeye çalışın. Çocuklar meraklıdır. Eğer anne baba bu merakı gidermezse başkaları bu işi yapacaktır. Cevaplar ders verir biçimde olmamalı, mümkünse kısa ve somut olmalıdır. Cevabını bilinmeyen soru ile karşılaşıldığında bu cevabı bulmak için gerekli çabanın içine girmek gerekir. Eğer, çocuklarınız sizinle konuşmaya geldiğinde sürekli "şu an uygun değilim” yanıtı ile karşılaşırlarsa hayal kırıklığına uğrayıp kendisinin hiçbir zaman birinci öncelikte olmadığını ve önemsiz olduğunu düşünebilir.

Sorumluluklarının farkına varmasını sağlayın

Eğer çocuklarınıza beklentilerinizi anlatır, ilişkinizdeki kuralları açıklarsanız onlar da kendi sorumluluklarının farkına varırlar. Örneğin geç saatte eve gelme, yatağa geç girme gibi. Böylece çocuğunuz dürüst ve açık davranmayı da öğrenecektir. Aile içinde bir problem yaşadığınızda bunu çocuğunuzla konuşup tartışmaya açın. Çocuklarınızla birlikte doğru çözümü bulmayı deneyin. Görüşmenizde çocuğunuzun da katılımcı olmasına izin verin ve en iyi çözümü bulmaya çalışın. Böyle bir görüşmeye katılan çocuğun hem özgüveni gelişir hem de etkin iletişimi öğrenir.

Onun rol modeli olduğunuzu unutmayın

Çocuğunuz sürekli size bakarak hayatta nasıl var olması gerektiğini öğrenir, konuşmalarınız ve davranışlarınızı izleyerek sizi tekrar eder. Çünkü çocuğunuz için en iyi model sizsiniz. Eğer çocuklarınıza saygı, şefkat, dürüstlük, sıcakkanlılık, cömertlik gösterirseniz ve böyle davrandıklarında onları takdir ederseniz, bu davranışları sergilemelerini sağlayabilirsiniz.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler