Hepimizin bu nahoş hareketle ilgili anıları vardır. Annemizden babamızdan yediğimiz tokatlar, öğretmenlerimizin fiskeleri, dedelerimizin büyükannelerimizin Osmanlı tokadına özenen şiddetli avuç içleri... İşin kötü tarafı bu çocuk yetiştirme taktiği, çok evveliyle ilgili bir kanıtımız olmasa da içten içe biliyoruz ki Bronz Çağı'na kadar dayanıyor olsa gerek!
Çocuklar yaramazlık yapar, ebeveynlerini sinirlendirir, nihayetinde suratlarında trafik ışıkları gibi izler ve yaşlı gözlerle odadan ayrılırlar. Gel gelelim artık 21. yüzyıldayız. Psikoloji bilimi çok gelişti, daha iyi insanlar yetiştirmenin nasıl davranışlardan, ipuçlarından geçtiğini çok daha iyi biliyoruz. E halâ çocuklarımıza tokat mı atıyoruz!?
Atıyorsanız şu aşağıdaki zararlara sebebiyet verdiğinizi bilin de, belki suçluluk duygunuzla bundan sonra elinizi korkak alıştırır, çoğunuza disipline etmek için farklı yöntemler bulursunuz.
Tokat atmak çocukların ruh sağlıklarında kalıcı hasarlara sebep olur.
Çünkü tokat yemek çocuklar tarafından neredeyse her zaman haksızlık olarak görülür; bu haksızlığı yaşamak onlara adaletsizliği hissettirir, adaletsizlik de öfkeyi doğurur. Kişisel haklarının ihlal edildiğini hisseder, üstelik bu hissiyat sadece tokat atana değil, çevresindeki herkese olan güvenini kırar.
Öfke ve aşağılanma hissi çocuğunuzdan bir isyancı da doğurabilir, çocuğunuz iyice içine de kapanabilir. Ancak emin olun; bu davranıştan iyi bir sonuç çıkmaz... Ayrıca tarihteki en vahşi suçluların geçmişlerinde aşırı şiddetli disiplin yattığını da hatırlatalım.
Yaptığınız her hareket, ona uyguladığınız her davranışla aslında çocuğunuza bir rol model teşkil ettiğinizi unutmayın!
Çocuklar sevdikleri ve saygı duydukları insanların davranışlarını taklit etmeye meyillidir, sizin yaptığınız her hareket onlar için doğrudur, tokat da öyle. Bu 'doğru' yıllar boyunca akıllarının bir köşesinde kalır, zaman içinde kendi akranlarına, arkadaşlarına, tanıdıklarına, kendi çocuklarına, hattâ tanımadıklarına karşı ortaya çıkabilir.
Siz evladınızı tokatlarsanız, aslında ona şiddetin gayet uygun bir reaksiyon olduğunu öğretmiş olursunuz.
İnsanların sizin hakkınızda düşündüklerine aldırmamanız, mutluluk ve huzura giden en kısa yollardan biridir. Bunu zaten hepimiz biliyoruz, değil mi?
Bilmediğimiz şey; çocukların kendileri hakkındaki düşünceleri en başlarda başkalarının onlara bakış açıları sayesinde şekillenir. Anne babaların en önemli görevlerinden biri de çocuklarının kendilerini değerli hissetmesini sağlamaktır, bu da onlara değer verildiğini göstererek olur. Tokat attığınız anda çocuğunuza yolladığınız sinyaller karışır, çocuğunuz ona değer vermediğini düşünür, dolayısıyla o da kendisine değer vermez.
Çocuğunuzun yeterince 'iyi' olup olmadığını sorgulaması yalnızca bir tokatla başlar. Kendini hem zayıf, hem de çaresiz biri olarak tanımlar, yıllar içinde endişe ve duygusal karmaşa kendini gösterir.
Tüm bu etkilerden sonra, halâ çocuklarınızı tokatla mı yola getireceksiniz?
Kaynaklar: Davidwolfe.com, Nytimes.com, Handinhandparenting.com & Askdrsears.com