BURSA (İHA) - Okula yeni başlayan çocukların eğitim yaşantısında, öğretmenin ilk başta sergilediği tutumun büyük rol oynadığı belirtildi.
Uzmanlar, toplu yaşama, çalışma ve oynamaya yatkın olmayan çocukların okulda uyum sıkıntısı yaşadığını ifade ettiler.
İHA muhabirinin www.okuloncesi.net adlı siteden derlediği bilgilere göre, ailelere 'çocuklarınızı okula ve öğretmenine hazırlayın' uyarısında bulunuldu.
Çocuğun okula başladığında, çevresinde uygulaması gereken kurallarla, özümsenmesi beklenen bilgileri bulduğunu kaydeden uzmanlar, "Çocuk birlikte yasamaya yatkın ve okul olgunluğundaysa uyum da zorluk çekmez. Sınıf içi ve dışı etkinliklere katılır. Kendini ifade etmede zorlanmaz. Tam tersine kişilik özelliği ya da ailenin yanlış tutumu sonucu, toplu yaşama, çalışma ve oynamaya yatkın değilse okula uyumda zorlanır. Çocuğun okula başlama konusunda hazır bulunuşluğu farklıdır. Bu farkı gözardı etmek sağlıksız sonuçlar doğurabilir" dediler.
Psikologlar, öğretmenin öğretim yılı başında sergilediği tutumun önemine dikkat çekerek, "Bu tutum olumsuz davranışları pekiştirebildiği gibi daha iyi ve doyum sağlayıcı bir okul hayati için yeni umutlar meydana getirebilir. Her çocuğun kendini duygusal ve sosyal açıdan güvenli hissedebileceği, korkularını ve güvensizliğini yenebileceği öğretmeninin ve arkadaslarının ona gülmeyeceği bir ortama ihtiyaci vardır. Ancak bundan sonra çocuk korkuların ve güvensizliğini yenmeye ve okulda basarılı olmaya başlayabilir. Ailesi tarafından gerekli ihtiyaçları karşılanmayan ve kendine güveni olmayan çocuktan okulda yardım olmaksızın kendine olan güvenini geliştirmek beklenmez. Bu durumda öğretmene önemli bir rol düşmektedir. Çocuğa başarabileceği görev ve sorumluluklar verilmeli, sınıf gazetesini yönetme, müzik kolu baskanlığı, sınıf başkanlığı gibi fırsatlar tanınmalıdır. Böylece çocuk, yeni yetenekler geliştirebilir. Kendine olan güvenini kazanabilir" değerlendirmesinde bulundular.
Başarısız olan, öğrenmekten ve keşfetmekten doğan heyecan ve memnuniyeti tadamamış çocukların, normal okul çalışmaları konusunda yeterince gayretli olmasının beklenmeyeceğini vurgulayan uzmanlar, şunları kaydettiler: "Başarısız çocuklar, düşük performansları yüzünden bir türlü gerçeklestirmedikleri paylaşmaya siddetle ihtiyaç duyarlar. Başarısız çocuk genellikle kaybetmekten korkar. Öğretmen çocuğun zayıflıklarından çok, iyi ve güçlü taraflarindan yararlanarak bu korku ile başa çıkmasında yardımcı olabilir. Başarısız çocuk, öğretmenin kendisini anladığından emin olduğu taktirde onu memnun etmek amacıyla bir çaba içine girebilir."