Çocuğunuzun öfke nöbetlerinde nasıl davranmanız gerektiğini biliyor musunuz? Eğer bu gibi durumlarda işin içinden çıkamıyor ve çocuğunuzu sakinleştiremiyorsanız, hazırladığımız bu yazı tam size göre!
Dr. Arzu Türkkan'ın Pozitif Yayıncılık'tan çıkan "Bebeğinizi Büyütürken..." adlı kitabından faydalandık ve çocukların öfke nöbetlerinde nasıl davranmanız gerektiğini yazdık. İşte kendinizi çaresiz hissettiğiniz bu öfke nöbetleri anlarında yapmanız gereken şeyler...
Köşede durma cezası
Üç yaşındaki kızınız çok dik başlı ve sonuçlarına aldırmaksızın her istediğini yapmaya meraklı. Bu nedenle yaramazlık yaptığında onu bir odanın köşesine gönderip 10-20 saniye orda durma cezası verirseniz. Bu çok uzun bir süre gibi gözükmemekle beraber sakinleşip kendine gelmesi için yeterli bir süre olabilir. Ayrıca böyle bir durum tekrar kalkıp istediği bir şeyi yapmasını önleyecektir. Şimdiye kadar bu yöntem oldukça işe yaradığını tecrübe edebilirsiniz.
Koltukta oturma
Çocuğunuz yaramazlık yaptığında ona verilecek en iyi cezalardan biri "koltukta oturma" cezasıdır. Anck bu cezanın çok da uzun olmasına gerek yoktur. Çocuk yaramazlık yaptığında onu kısa bir ara için koltuğa oturtmanız bile sakinleşmesi için ona yeter. Ancak bu iş için onun sıkılabilceği ve oyun oynayan arkadaşlarını uzaktan görebileceği bir yer seçin. Bu onun bir dahaki sefere yaramazlık yapmaması için iyi bir derstir. Ancak bazen çocuk için bu ceza yeterli olmaz ve histerik bir şekilde yaramazlık yapmaya devam edebilir. Bu durumda onu kucağınıza alıp sakinleşene kadar onunla konuşmaktan başka çare bulmakta zorlanabilirsiniz.
Uykuya yatırmak
Yaramazlık yapan çocuğunuza hiç bir zaman uyku cezası vermemenizi tavsiye ederim. Bir koltukta oturtmak ya da bir köşede yalnız kalmasını sağlamak iyi bir ceza olabilir. Ancak çocuğunuza yatağı bir ceza olarak göstermek sadece daha sonra uyuma konusunda sorun çıkarmasına neden olacaktır çünkü böyle bir davranış zihninde uykuyu ceza ile özdeşleştirmesine sebep olabilir.
Oyuncaklarından mahrum etme
Yoksa çocuğunuzun sorun çıkarmasına bir oyuncak mı sebep oluyor ? Dolapta bu tür oyuncakları koyabileceğiniz bir raf ayarlayın. Bu yöntem özellikle çocuğunuzun sevdiği oyuncak ayısının birden silahlı kötü bir adama dönüştüğü durumlarda yararlıdır. Çocuğunuzun kötülüğü, şiddeti ya da adam öldürmeyi bir oyun haline getirmesine hiç bir zaman izin vermeyin. Çünkü bu kötülüğü onun gözünde sıradanlaştıracak ve kötü tavırları zamanla olağan görmesini sağlayacaktır. Ki bu da çocuğunuzun ilerideki kişiliği açısından büyük bir tehlikedir.
Seçenek bulunmaması
Çocuklarınıza karşı hiç bir zaman teslim bayraklarını çekmeyin ve kendinizi bir çöküşe doğru sürüklemeyin. Bir annenin yapac ağı en büyük hatalardan bir tanesi iki yaşındaki oğluna "Yemek mi yemek istersin oyuncaklarınla mı oynamak istersin?" diye sorması ve kontrolü tamamen çocuğun eline bırakmasıdır. Elbette kimi zaman çocuğunuzun o an ne istediğini öğrenmek için bu tip sorular sorabilirsiniz ancak önemli olan gene de sonucu sizin belirlemenizdir.
Ayrıca bir şey yapmak için çocuğunuzdan izin istemeyin. Çocuğunuza, "Yemeğini yerken tavşanını da buraya koyalım mı?" diye sormanız sadece bir öfke krizine ortam hazırlayacaktır. Siz sadece kararlı bir ses tonuyla, " Biz yemeğimizi yerken tavşancık da koltukta otursun" deyin ve çocuğunuzun elinden tutarak onu yemek yiyeceğiniz yere götürün. Ufaklığın fikrini sormadığınızda ne kadar çok sorunu bertaraf ettiğinize inanamazsınız!
Neyse onu söyleyin
İstediklerinizi net bir şekilde bildirin. Büyükanneye giderken sadece yolda "Yaramazlık yapma" demek yeterli olmaz. Çocuğunuza nerede nasıl davranmasını gerektiğini açık açık anlatın. Yemekteyken uslu durup konuşmamasını ama yemekten sonra dışarı çıktığınızda koşup oynayabileceğinizi söyleyin. Büyükanne bir hediye verirse teşekkür etmeyi unutmamasını da tembihleyin.
Olumlu davranışlar üzerinde durma
"Seni seviyorum" ve "Benim için gerçekten önemli ve özelsin" diyerek çocuğunuza değer verdiğinizi gösterin. Disiplin adına ondan sevginizi hiç bir zaman esirgemeyin. Çocuğunuz sevgiye doyarak yetişsin. Bu şekilde o da ileride sevmeyi öğrenecektir. Ayrıca yeteneklerini de takdir etmeyi ihmal etmeyin. Zayıf yönlerini vurgulamak için alaycı sözler sarf etmeyin ya da onunla dalga geçmeyin. Bunun yerine olumlu gözle bakarak iyi yönlerini de ön plana çıkarın. Güzel davranışlarını ödüllendirin ve beraber eğlenmeye bakın. Bu olumlu ebeveynlik stratejileri çocuklara uslu olmalarını öğretmede en etkili yöntemlerdir. İyi davranışları ödüllendirmeyi hiç bir zaman ihmal etmeyin, çünkü çocuğunuz bir dahaki sefere aynı olumlu tavrı sürdürmek için bir teşvik unsuruna ihtiyaç duyacaktır.
Biraz ara verin
Çocuğunuz her an kontrol altında tutulması gereken çok hareketli bir çocuk olabilir. Bazen sizi gerçekten de çileden çıkartıyor. Ona en çok kızdığınız anlardan biri de saçını eline makas alıp dördüncü kez kestiğini öğrendiğiniz an. O an ona o kadar kızdınız ki ikinizin de farklı odalarda biraz sakinlemesi gerektiğine karar verdiniz. Bazen bu tip araların sadece çocuklar için değil anne ve babalar için de verilmesi gerektiğini düşünmek doğru olabilir. O gün kızınıza bir yerde durup beklemesini söyledikten sonra siz de başka bir odaya gidip zihninizi topladınız ve onu mantıklı bir şekilde disipline edebilmek için o odada adeta hazırlık yaptınız. Bu kısa süre düşüncelerinizi toparlamak ve sinirinizi kızınızdan çıkarmamak için sakinleşmenizie yarıyor. Siz de zaman zaman çocuğunuza sinirlenebilirsiniz. Bu kötü bir anne olduğunuzu göstermek. Ancak kendinize hakim olmanız ve mantıklı davranmaya devam etmeniz son derece iyi bir anne olduğunuzu gösterir.
Orta yol
Çocuklarınız üzerinde mantık kullanın. Bir çocuk sırf dikkat çekmek için yaramazlık yapıyorsa dikkat çekeceği ortamı ortadan kaldırarak yaramazlığını engelleyebilirsiniz. Örneğin gerçekten bir şeye kızdığından değil de sadece size gösteri yapmak için bağırıp çağırarak evde koşuşturuyorsa bu yöntem işe yarayacaktır. Ben genellikle bu tip durumlarda "Böyle yapacaksan gidip odanda koştur" derim.
Hedef belirleyin
Çocuklarınızın yaramazlıklarına karşı içinizde gelişen kızgınlığı engelleyebilmenin en etkili yollarından biri konuyu düşünmeyi ertelemenizdir. Örneğin çocuğunuz evdeki değerli bir vazoyu kırdı. Hemen öfkelenmeyin. Kendinize düşünmek için biraz süre tanıyın. Örneğin konuyu düşünmeyi akşama bırakın. Emin olun akşam vazonun kırılmasını çok daha olgun, sakin ve itidalli karşılayacaksınız. Ancak akşam olduğunda çocuğunuzla bu konuyu konuşmayı sakın ihmal etmeyin.
Ayrıca kendinize telkinde bulunmanız da işe yarar bir yöntem olabilir. Örneğin çocuklarınızın herhangi bir davranışı sabrınızı taşırıyorsa kendi kendinize, "Bağırmayacağım" diye telkinde bulunarak onunla tatlı bir ses tonuyla konuşmaya çalışın. Repertuarınızdan bağırmayı kaldırdığınızda nasıl yapıcı yollar bulduğunuza siz de şaşıracaksınız. Yerinde bir bağırmanın işe yaradığı durumlar tabi ki mevcuttur ama bu silahınızı devamlı kullanırsanız bir süre sonra etkinliğini kaybeder. Bağırma hakkınızı akıllıca kullanın. Bu şekilde çocuğunuz gerçekten işin ciddi olduğunu anlayacaktır. Ancak buradaki bağırma sözünü sakın yanlış anlamayın. Burada avaz avaz kontrolsüz bir şekilde konuşmaktan bahsedilmiyor. Bağırma dediğimiz olay sadece her zamankinden biraz daha ciddi ve sert bir tonda konuşmaktan ibarettir. Diğeri sizin asaletinize ve görgünüze yakışmayacaktır.