HABER

Çocuk İstismarını Önleme Araştırma Komisyonu Raporu Genel Kurulda

CHP'li Bozkurt: "Çocuk istismarını önlemenin yolu ahlaklı bir toplum yaratmaktan geçer" - MHP'li Depboylu: "(Kimyasal kastrasyon) Bu yöntem sorunu tek başına çözmüyor, zihniyet çok önemli"

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, çocuk istismarını önlemenin yolu ahlaklı bir toplum yaratmaktan geçtiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu görüşülüyor.

Rapor, Danışma Kurulu önerisiyle, gündemin Özel Gündemde Yer Alacak İşler kısmına alındı.

Rapor üzerinde MHP Grubu adına söz alan Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, komisyonun çalışmalarını dar bir çerçevede yürüttüğünü, yeterli saha çalışması yapmadığını savundu.

Toplantıların, komisyona gelen akademisyenler ve kurum yöneticileriyle sınırlı kaldığını belirten Depboylu, "Toplantılarımızda çocuk ihmali, çocuğa yönelik fiziksel istismar, suça yönelen çocuklar, sokakta yaşamak zorunda kalan çocuklar ve hatta erken yaş evlilikler üzerinde durulmadı, bu konularla ilgili olarak araştırma ve incelemelerde maalesef bulunulmadı." dedi.

Mecliste bulunan tüm siyasi partilerin ortak görüşü olmasına rağmen, daimi bir çocuk hakları komisyonun kurulmasının Meclis tarafından kabul edilmediğine dikkati çeken Depboylu, şunları söyledi:

"Cinsel istismarda bulunan, özellikle çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunan kişilerin ciddi bir şekilde cezalandırılması gerekiyor. Ceza, her zaman tek çözüm değildir, suçun tekrardan oluşmasını önleyecek tek bir yöntem değildir; cezayla birlikte yapılması gereken çok fazla çalışma vardır. Bunun içerisinde toplumsal cinsiyete duyarlılık, yine, erkek çocuklara ve kız çocuklara kendilerini koruma…

Sadece kız çocuklar da değil, erkek çocuklar da istismar mağduru olduğuna göre her birine iyi bir eğitim verilmesi, ailelerin de eğitimden geçirilmesi gerekiyor ama bununla birlikte verilecek cezaların caydırıcılığı çok önemli. Bu caydırıcı cezaların nasıl düzenleneceğiyle ilgili de ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Her ne olursa olsun çocuğa yönelik cinsel istismarların hiçbir şekilde ceza hafifletme durumuna sokulmaması, en ağır cezaların verilmesi önemli.

Kimyasal kastrasyon gündemde olduğuna göre uygulanabilir ama kimyasal kastrasyon nedir? Tıbbi olarak uygulanan bir yöntemle belli periyotlarla faile ilaç vererek cinsel etkinliğinin sonlandırılması anlamına gelir. Bu yöntem sorunu tek başına çözmüyor çünkü bu, kullanılan organların işlevsiz hale getirilmesidir ama sadece olay burada bitmiyor, zihniyet çok önemli. Bu zihniyetle nasıl mücadele edileceği. Bu şahısların sadece belli bir yöntemle etkisiz hale getirilemeyeceğinin de görülmesi gerekiyor. O kişi eğer kafasına koyduysa çocuğu daha farklı yöntemlerle de istismar edebilir. Bu riskin de gözden kaçmaması çok önemli."

Depboylu, bu konuda Bakanlar Kurulu bünyesinde bir komisyon oluşturulmasının sevindirici ancak yeterli olmadığını belirterek, tüm siyasi partilerin de buna destek vermesi amacıyla Mecliste komisyonun hemen kurulması gerektiğini söyledi.

- "Ülkemiz kanıyor"

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt ise görüşmelerde, TBMM Genel Kurulunda AK Parti'li milletvekillerinin bulunmadığını vurgulayarak, bu durumu eleştirdi.

Bozkurt, "Şimdi, ben deminden beri sayıyorum. 5 sayın AKP'li milletvekili kardeşimi saygıyla selamlıyorum. Neden bunu söylüyorum? Yani savaşı konuşuyoruz, kimse yok. Ölümleri konuşuyoruz, kimse yok; iç barışı konuşuyoruz, kimse yok; çocuk istismarını konuşuyoruz, kimse yok." ifadelerini kullandı.

Son 10 yılda çocuk istismarındaki artışın yüzde 700 olduğuna dikkati çeken Bozkurt, Türkiye'nin çocuk istismarıyla ilgili olarak dünyada yapılan sıralamada üçüncü olduğunu ifade etti.

Bozkurt, şunları kaydetti:

"Çocuk istismarını önlemenin yolu ahlaklı bir toplum yaratmaktan geçer. İnsan ahlakı dediğiniz şey aldatmamak ve fedakarlık üzerine kuruludur. Ahlak, utanma duygusuyla eş anlamlı bir kavramdır. Utanması olmayan adamın hangi dinden olursa olsun ahlakı olmaz.

Ülkemiz yıllardır kanıyor. Biz, sürekli birbirimizi ötekileştirerek bir yere varma şansına sahip değiliz. Gelin kendi Kürt'ümüzle barışalım, gelin iç barışımızı sağlayalım, gelin çocuklarımızı sevelim.Topluma sunduğumuz bu manzaradan asla bir milli birlik çıkmaz, asla bir beraberlik çıkmaz. Gelin burada hep beraber olalım, bu toplumun bütün sorunları çözülebilir sorunlardır."

En Çok Aranan Haberler