HABER

Çocuk sahibi olamayan kadınlar için "kök hücre" uygulaması tanıtıldı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürkan Arıkan: - "Hanımlar, bir kürtaj ya da gebelik kaybı sonrasında çok az adet görüyor veya hiç göremiyorlar. Burada yapışıklıklar meydana geliyor ya da rahim içi dokusu niteliğini yitirdiği için ne kadar güzel embriyoları olursa olsun gebe kalamıyorlar. Asherman Sendromu dediğimiz bu durum için Türkiye'de ilk kez (kök hücre yöntemi) uygulamaya başladık" - "Kemik iliğinden lokal anestezi yöntemiyle alınan kök hücre, hematoloji ve kök hücre laboratuvarında saflaştırılarak temizleniyor. Daha sonra hasta organa, rahim içine veya yumurtalıklara uygulanıyor"

İSTANBUL (AA) - Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürkan Arıkan, rahim içi hasarı sebebiyle çocuk sahibi olamayan kadınlar için ilk kez kök hücre yöntemini uygulamaya başladıklarını söyledi.

Prof. Dr. Arıkan, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, tıbbın kalp, eklem, akciğer, karaciğer hastalıklarının tedavisinde de kullandığı kök hücrelerin en çok kemik iliğinde bulunduğunu, vücudun diğer dokularında ise daha az miktarda olduğunu belirtti.

Kök hücrelerin gerektiğinde hasarlı dokulara ulaşarak orada tamirat yaptıklarını ve hasarlı dokuya transforme olduklarını ifade eden Arıkan, bu etkilerden kısırlık tedavisinde de faydalanmak isteğiyle yola çıktıklarını anlattı.

Arıkan, kök hücreleri burada iki ayrı durum için kullandıklarına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Bunlardan biri, rahim içi zarı diye tabir edilen endometrium dediğimiz, dokunun basit veya çok sayıda kürtajla hasarlandığı durum. Hanımlar bir kürtaj ya da gebelik kaybı sonrasında çok az adet görüyor veya hiç göremiyorlar. Burada yapışıklıklar meydana geliyor ya da rahim içi dokusu niteliğini yitirdiği için ne kadar güzel embriyoları olursa olsun gebe kalamıyorlar. Asherman sendromu dediğimiz bu durum için Türkiye'de ilk kez (kök hücre yöntemi) uygulamaya başladık. Yumurtalıklara PRP diye tabir edilen yöntemle tedavi mevcut. Bu şekilde kök hücrenin de uygulanması, orada yumurtalık rezervi azalan, hormon değeri düşmüş, yumurta sayısı ve kalitesi düşük olan, hiç yumurta veremeyen hastalarda bir umut ışığı oldu."

- "Etik komisyon ve Bakanlık izin aşamalarımız tamamlandı"

Arıkan, kemik iliğinden lokal anestezi yöntemiyle alınan kök hücrenin hematoloji ve kök hücre laboratuvarında saflaştırılarak temizlendiğini belirterek, "Daha sonra, bizim belli miktarlarımız var, o miktarlarda hasta organa, rahim içine veya yumurtalıklara uygulanıyor. Taze uygulanması mümkün veya uzun pasaj dediğimiz, kök hücrelerin saflaştırılması, sayılarının artırılması ve üretilmesinden sonra uygulanıyor ki bu Sağlık Bakanlığı tarafından izne tabi. Bizim de etik komisyon ve Bakanlık izin aşamalarımız uzun süreçler sonucunda tamamlandı. Bunu uygulayabiliyoruz. Mesela yumurtalıklarda uygulama sonrasında AMH hormon değerlerinin yükseldiği, rahim içerisinde zayıf olan, ince kalan dokunun kalınlaştığı veya gebeliklerin olduğu rapor edilmiş durumda. Biz de bu yönde tecrübeler edindik." ifadelerini kullandı.

Tedavi sonucunda gebe kalma durumuna ilişkin bilimsel bir kanıt olmadığını da dile getiren Arıkan, "Bazı gruplar yüzde 50'ye kadar gebelik başarısı tarif ediyorlar. Buna ilk sansasyonel açıklamalar diye bakmak gerekir. Herkese uygulandığında bu başarı olmayacaktır ama iyi seçildiğinde hakikaten yüzde 50 veya daha fazlası olabilir. Dokunun rejenerasyonu için hemen uygulamadan sonra değil, en azından bir iki ay beklemenin yeterli olacağı kanaatindeyim. Buna hasta bazında karar vermek gerekir." dedi.

Arıkan, şu ana kadar bu yöntemi 4 hastada uyguladıklarına işaret ederek, aylık 10 ila 20 hastaya kök hücre tedavisi uygulayabilecek laboratuvar kapasiteleri olduğunu söyledi.

Kök hücre uygulamasının ardından rutin kontrole gelen hastalara gerekli görülürse hormon desteği verildiğini anlatan Arıkan, dokunun rejenerasyonu için bekleme aşamasında tüp bebek tedavisine yönelik de ön hazırlıklar yapıldığını belirtti.

- "Çok yüksek başarıları kritik gözle görmek gerekir"

İspanya ve Hindistan'da az sayıda araştırmacı grup tarafından bu yöntemin uygulandığına işaret eden Arıkan, rahim içi uygulaması olarak bunun Türkiye'de bir ilk olduğunu vurguladı.

Arıkan, yönteme ilişkin şunları anlattı:

"Bir şey yapıldığını duyduğumuzda, raporları okuyarak biz daha iyi ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. İspanya'daki gruplara göre, rahim içi hasarlı dokuya mikroenjeksiyonlar şeklinde hemen ince zarın altına uygulanması hassas bir cerrahi işlem. Bu bizim üstüne eklediğimiz bir ilerleme. Diğer grup, damardan uygulayarak 'Kök hücre gitsin orada bulsun.' şeklinde bir yorumla yaklaşıyor. Hindistan'daki grup ise hücre sayısı laboratuvar teknolojisi açısından eş değer değil, onların çok üzerindeyiz. Onlar bir çalışmada çok yüksek başarılar tabir ettiler. Bu çok yüksek başarıları kritik bir gözle görmek gerekir. Biz dizayn, çalışma stili, laboratuvar teknolojisi olarak çok müsterihiz."

Prof. Dr. Gürkan Arıkan, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere doğurganlık konusunda düzenli muayeneye gitmelerini önererek, "Doğurganlıklarını zamanında muayene ettirmeleri gerekiyor. Özellikle kürtaj veya rahim içi ara duvar ameliyatı gibi operasyonlardan sonra adet kanamalarında düzen bozulduğunda, şiddeti azaldığında veya adet kanaması göremez hale geldiklerinde organda bir hasar var manasına gelir. Beklemek yerine doktora vaktinde gitmek şansı yükseltir." şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler