Çocuklarda bağışıklık sisteminin henüz tam gelişmemiş olması, allerjik eğilimlerin sıkça görülmesi ve üst solunum yolu infeksiyonlarının daha sık görülmesi onları burun boşluğu ve yüz kemikleri içerisindeki sinüz denilen havalı boşlukların iltihaplanması anlamına gelen sinüzit hastalığına daha çok eğilimli kılıyor. Ayrıca çocuklarda görülen ve halk arasında geniz eti denilen adenoid dokusu mikrobik odak olarak yada kitle etkisi ile sinüslerin temizlenmesini bozarak çocuk sinüzitlerinin oluşmasına yol açabiliyor.. Kulak, Burun, Boğaz uzmanı Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, "Çocuk sinüzitleri 3 yaşından sonra başlar ve7-8 yaşlarına kadar sıkça görülebiliyor . Çoçukların ana okuluna yada ilkokula başladıkları dönemde görülme sıklığında bir artış yaşanır. Ciddiye almak gerekir. Aksi takdirde işitme kaybından kronik akciger sorunlarına kadar pekçok hastalığı beraberinde getirebilir." dedi.
Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, çocuk sinüzitlerinin en önemli belirtilerinin burun tıkanıklığı, burundan konuşma, burun ve geniz akıntısı , inatcı öksürükler, sık sık nezle ve grip olduğunun söylenmesi ve dalgınlık-dikkat kusurları gibi yakınmalar olduğunu belirtti. Yakınmaların 10 günden fazla sürmesi halinde önlem alınması gerektiğin de belirten Dr. Şerbetçi, "Bir üst solunum yolu infeksiyonu belirtileri 10 günden fazla sürüyorsa burada bir sinüs tutulması vardır ve bu belirtiler 3 aydır sürüyorsa sinüzitin kronik hale gelmiş demektir" dedi.
Dr. Şerbetçi, çocuk sinüsleri henüz tam olarak gelişmedikleri için iltihaplanmaları durumunda erişkinlerden farklı klinik tablolara ve birçok ciddi yan etkiye yol açabileceğini belirterek "Çocuk sinüzitleri işitme kaybı ile sonlanabilecek orta kulak sorunlarına yada kronik akciğer sorunlarına yol açabileceği gibi daha nadiren körlük ve menenjit yada beyin absesi gibi ciddi akut komplikasyonlara da yol açabilirler . Günümüzde çocuk sinüzitlerinin tedavisi uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçların yeterli bir sürede uygulanması ile tedavi edilebilmektedirler." dedi.
Günümüzde çocuk sinüzitlerinin tanısının çok kolaylaştığını, burun içerisi ve geniz boşluğunu gözler önüne koyabilen ince endoskopik muayene ile bunu sağladıklarını belirten Doç. Dr. Şerbetçi, şunları söyledi:
"Çocuk sinüzitlerinin tanısında artık çoğu kez klasik röntgen incelemeleri yapılmamaktadır . Muayenehane koşullarında ve çocuğa her hangi rahatsızlık vermeden yapılabilen endoskopik muayenede sadece sinüzit değil, geniz etinin varlığı ve büyüklüğü de kesin bir şekilde saptanabilmektedir. Böylelikle tedavi kararı da uygun olarak alınabilmektedir. Eğer endoskopik muayenede sinüzit oluşumuna sebep olabilecek bir geniz eti saptanmış ise bir geniz eti ameliyatı gerekebilir. Ancak çocuk sinüzitlerinin çoğunun tedavisi uygun ilaç tedavisi ile yapılır . Ayrıca deniz suyu gibi doğal yöntemler de önerilmektedir. Bazı kalıtsal ve allerjik sebepli inatçı vakalarda da günümüzde yakın takip ile başarılı sonuçlar alınmaktadır . Çok nadiren küçük hastalara sinüzit ameliyatı, polip gelişimi yada komplikasyonlu durumlarda gerekebilir .Çocuk sinüzitlerinin ameliyatı yeni endoskopik yöntemlerle ve mutlaka bu konuda özel eğitimli ve deneyimli uzmanlar tarafından yapılmalıdır"