ABD'li bir aile tarafından evlat edilen 42 yaşındaki Cristina Prisco, yıllarca bir yalanı yaşadığı keşfetti. Çocuk ticareti kurbanı olduğunu öğrenen genç kadın, araştırmalarının ardından ailesine kavuştu ve onları tanımanın tadını çıkarıyor.
Ömrü boyunca hikayesini merak ederek yaşadığını anlatan Prisco, onu evlat edinen ebeveynlerinin kendisine, Şili'de fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini, annesinin onu büyütecek koşullara sahip olmaması nedeniyle onu Katolik bir yetimhaneye verdiğini anlattığını söyledi.
Prisco'nun üvey babası Benito Zagaglia, 1980 baharında, Augusto Pinochet'nin diktatörlüğü altında ülkeye girmek için bir İtalyan pasaportu kullanarak Şili'ye gitmiş, Mayıs 1980'de Prisco'yu eve getirmişti. Anne Ann Marie Zagaglia da baba Benito da, bebeklerinin çocuk ticareti kurbanı olduğunun çok az bilincindelerdi.
Prisco, geçen yıl izlediği bir televizyon programında kendi hikayesine benzettiği bir hikayeye rastladı. Benzer bir şekilde evlat edinilen genç bir adamın aslında çocuk ticaretine kurban gittiği hikayesini anlattığı bu program Prisco'yu harekete geçirdi. Çünkü anlatılanlara göre Augusto Pinochet'nin döneminde 70 ve 80'lerde Şili'de binlerce çocuğun yasadışı ve zorla evlat edinildiği tahmin ediliyordu.
Bu kişinin kurduğu ve ücretsiz DNA testi hizmeti veren bir kurumla temasa geçerek gerçek ailesine ulaşan Prisco, hızla onlarla iletişime geçti. Kısa bir süre sonra üvey annesiyle birlikte, öz ailesiyle tanışmak için Şili'ye uçtu. Aralarındaki benzerlik ve uyum üzerine şaşkına dönmüştü.
Öz annesi, doğumdan sonra Prisco'ya sarılık teşhisi konduğunu, bu sebeple bir gece daha hastanede kalmalarının istendiğini ancak bunu karşılayacak gücü olmadığı için kızını hemşirelere emanet edip eve döndüğünü anlattı. Ertesi gün geldiğinde Prisco'yu orada bulamamıştı. Bebeğini takip edemeyecek kadar fakir olduğu için de bu durumu herkesten sakladı.
Prisco, kendisini evlat edinen ailesiyle her ne kadar iyi bir hayat yaşamış olsa da, çocuk ticaretine kurban gitmesine etkisi olan herkese karşı üzgün ve kızgın hissettiğini açıkladı. Her şeye rağmen şu anda kocaman, mutlu bir aile olduklarını söyleyen üvey anne Zagaglia da aileye daha fazla dahil olmak için İspanyolcasını geliştirdiğini itiraf etti.