BURSA (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AK Parti Hükümeti'nin misyonerlere göz yummakla suçlandığını belirterek, "Eğer siz kendi çocuklarınıza dinini adam akıllı öğretirseniz onlar gidip Hıristiyan falan olmaz. 'Çocukları dinini adam akıllı öğretelim, anayasanın 24.maddesinin emri budur' dediğimiz zaman birisi kalkıp gericilikten söz ediyor" dedi. Bakan Çelik, Türkiye aleyhinde mikro milliyetçiliği kabartan, adına 'ulusalcılık' denen bir hareketin özellikle pompalandığını da öne sürdü.
Bursa'da AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Küreselleşme ve Ulusalcılık" konulu konferansta konuşan Milli Eğitim Bakanı Çelik, kimsenin kimseye, "Benim gibi ol" deme hakkına sahip olmadığını bildirdi. Milliyetçilik adına herkesi tek tipleştirme çabasında bulunmanın iyilik olmayacağını bildiren Bakan Çelik, "Biz herkese, 'benim gibi ol' deme hakkına sahip değiliz. Demokrasi bunu kabul etmez. Biz küresel bir dünyada yaşıyoruz. Dünya avuç içi kadar küçüldü. Ticaret, siyaset küreseldir. Ben IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü'nü tanımıyorum diyen kendine fenalık eder. Gündüz ortasında gözünü kapayan sadece kendisine gece yapar" diye konuştu. AK Parti Hükümeti'nin misyonerlere göz yummakla suçlandığını hatırlatan Bakan Çelik, "Hükümetimizi neyle suçluyorlar biliyor musunuz?
'Misyonerler kol geziyor, gençleri Hıristiyanlaştırıyorlar, apartmanda kilise açıyorlar, AK Parti Hükümeti seyrediyor, dinimiz elden gidiyor' diyorlar. 'Dinimiz elden gidiyor' diyenlerin dinle imanla alakası yok. Avrupa'da 5 bin cami olduğunu biliyor musunuz? Avrupa'da yüzde 90'ınını Türkler'in açtığı 5 bin cami var. Lahey'de Türk işçileri havrayı satın alıp camiye çevirmişler. Ama onlar buraya getirip 2 İncil dağıtırsa onlara göre memleket elden gider. Misyonerliğin neresi iğrençtir biliyor musunuz? İnsanların fakirliğinden çaresizliğinden yararlanıp maddi karşılık sonucu din değiştirmeye zorlarsanız bu iğrençtir. Burada yapmamız gereken şudur.
Eğer siz çocuklarınıza aşı yaparsanız, salgın hastalıktan korkmazsınız. Sen kendi çocuklarına dinini adam akıllı öğretirsen onlar gidip Hıristiyan falan olmaz. 'Dinini adam akıllı öğretelim, anayasanın 24. maddesinin emri budur' dediğimiz zaman birisi kalkıp gericilikten söz ediyor, böyle bir şey olmaz. Pakistan kaynaklı bir cemaat var. Bunlar Londra'nın merkezinde gelen giden İngiliz'e 'gel buraya' diyor. Amentü'yü okuyor, 'Allah bir, Kuran-ı Kerim kitabı, Muhammed peygamberi' diyorlar.
Yarın ahiret gününde bana bildirmediler deme, şimdi git' diyorlar. Adamlar buna tahammül ediyor" şeklinde konuştu. Halk arasında, "Batı bizi yuttu" anlayışının bulunduğunu hatırlatan Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi kimsenin yutacağı falan yok, bunlara dayanarak bizim aleyhimizde Türkiye'de bir milliyetçiliği, mikro milliyetçiliği kabartan, adına ulusalcılık denen bir hareket özellikle pompalanıyor. Kıbrıs sevdalısı oldu bunlar. 'Kıbrıs elden gitti, AK Parti sattı' diyorlar. Bizim bir yeri sattığımız yok. Kıbrıs milli davadır. Dün neyse bugün odur. Çok milliyetçi geçinenlere bakın. 1974'te barış harekatını yaptık. 32 yıl geçti çözümsüz kaldı. Sayın Ecevit Başbakan iken Helsinki'ye gitti. Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olmasına imza verdi. Ama biz Kıbrıs'ta ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve KKTC'nin halkını savunma konumundan çıkardık. İlk defa dünya arenasında haklı konuma geçmiştir. Bize göre, vatanını, milletini seven, milliyetine, diline, dinine, değerlerine sahip olan baş tacıdır. Vatanı sevmek, onun için çalışmak, onun için canımızı feda etmek bütün değerlerin üzerindedir. Dar bir ideoloji haline getirilen vatan sevgisi, gerçekte vatan sevgisi değildir."
Bakan Çelik, muhalefetin 'AK Parti devleti ele geçirmeye çalışıyor' iddialarına ise ilginç bir cevap verdi. Çelik, "Yıllardır bunu duyuyoruz. Solcular, Kürtler, dinciler şu devleti ele geçirmeye çalışıyor. Ele geçiriyor denilen insanları toplayınca nüfus çıkıyor. İnsan sahip olmadığı şeyi ele geçirir. Sahipse onu ele geçirmeye çalışır mı? Eğer Türkiye'de o kadar geniş kitledeki insan devletin sahibi olmadığı düşüncesine sahip olmuşsa burada bir yanlışlık var. Kimsenin devleti ele geçirmeye çalıştığı falan yok. Bu memleket hepimizin. Ne demek devleti ele geçirmek? Birisi kiracı, diğer ev sahibi değil ki" şeklinde konuştu.