Yabancı dil eğitimine ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olduğunu biliriz hep. Peki ama kaç yaşında başlamalı bu eğitim? İkinci dil eğitimi sırasında ebeveynler nelere dikkat etmeli? Yabancı bakıcı tutmak iyi bir çözüm olabilir mi? Anne babaların çocuklarda yabancı dil eğitimi konusunda en çok merak ettiği soruları Emsey Hospital'dan Psikolog Tuba Yıldırım Üstünel'e ilettik. İşte Üstünel'in Mynet Kadın'a verdiği yanıtlar...
Çocuklar yabancı dili nasıl öğrenir?
Çocuklar büyürken doğal süreçler içinde kendi ana dillerini öğrenirler. Dil becerisi, öncelikle duymakla ilgili bir durumdur. Çocuk duymaya başladığı andan itibaren dil gelişimi de başlar. Anne karnındaki bebeğin iç kulağı, yani duyma organı pek çok organdan daha önce gelişimini tamamlar.
6 aylık bebekler anne karnında, annelerinin sesleri ile hareket edebilir hale gelir. Yani bebek daha doğmadan anadili ile tanışır. Çocuk, anadilinin konuşulmadığı bir ülkede yaşıyor olsa bile, dil gelişiminin tüm evreleri içinde anadilini mutlaka duyması ve geliştirmesi gerekir.
İnsan beyni dil öğrenirken ilginç bir yöntemle 8-9 yaşına kadar anadilini beynin anadil bölgesi olarak tanımlanan bir bölgesine kaydeder. Anadilin ilgili bölgeye işlenip kaydedilmesinden sonra öğrenilen diğer diller artık farklı bir bölgeye yerleştiriliyor. Bu yüzden yaş ilerledikçe dil öğrenmek daha zorlaşıyor ve daha çabuk unutuluyor.
Çocuklar yaklaşık iki yaşına kadar az sayıda sözel ifade kullanıyor fakat her şeyi beynine kaydediyor. 4-5 yaşına geldiğinde ise dili kullanma becerisini kazanıyor.
Küçük yaşlardaki çocuklarda yabancı dil öğretimi sırasında hem kendi anadilinde hem de öğrendiği ikinci dilde bazı gecikmeler yaşanması normal olarak karşılanmalıdır.
Bu gecikmenin sebebi, yaşı küçük çocukların aynı kelimenin farklı dillerdeki karşılıklarını hemen hemen aynı zamanda öğrenmesidir. O nedenle dil öğreniminde en önemli kural, ailenin çocuğun konuşma çabalarını pekiştirmesi ve desteklemesidir.
Yabancı dil eğitimi kaç yaşında başlamalı?
Çocuklara yabancı bir dili öğretmenin kesin bir kuralı ve yaşı yoktur. Ancak yabancı dil eğitimine 3 yaşından önce başlanması dilin öğrenilmesini kolaylaştırıyor. Genellikle bir dilin etkin bir şekilde kullanımı 4 yaş itibariyle mümkün oluyor ancak 3 yaş öncesi çocuklar bir yabancı dile ne kadar fazla maruz kalırlarsa bu dili konuşmaları o kadar hızlı oluyor.
Doğumdan itibaren yabancı dil eğitimi, en azından bebeği öğretilmek istenen dile maruz bırakarak, onunla konuşarak ve müzik dinleterek başlatılabilir. Bebeklere söylenebilecek ya da dinletilecek İngilizce ninni bile onların dili hafızasına kaydetmesini sağlar.
İngilizce eğitime küçük yaşta başlanmasa bile, çok geç kalınmış sayılmaz. Dil öğrenme yeteneği ilerleyen yaşlarda da devam eder. Örneğin, 5 yaşına kadar bir çocuk yabancı dil konuşulan bir okula gönderilirse, daha önce dil öğrenmeye başlayan çocuklarla arasındaki farkı hızla kapatabilir.
Ergenliğe geçmeden önce yabancı dille tanışan çocuklar, bu yabancı dili sürekli ve düzenli şekilde yaşamına sokarsa, aksansız şekilde anadili gibi bu dilleri konuşabilir.
Bir çocuğun bebeklikten 3 yaşına kadar olan zamanda çevresinde sürekli olarak konuşulan dili, ergenliğe kadar olan zaman diliminde, öğrenmeye yatkınlığı sürer. Ayrıca öğretmeye başlanılan diğer dillerin çocuğun yaşamındaki sürekliliğini sağlamaya da özen gösterilmelidir.
Anne babanın farklı anadili konuşuyor olması çocukta dil sorunu yaratır mı? Çocuk iki anadili aynı anda nasıl öğrenir?
Anne ve babası farklı ana dillere sahip çocukların doğumdan itibaren iki dile maruz kalmasının hiçbir zararı yoktur. 0-3 yaş arasındaki bebeklerin bile anadili dışında bir yabancı dile maruz kalırsa "aynı anda öğrenme" denilen yöntemle her iki dili de öğrenebilmesi mümkündür. Bebeklikten 3 yaşa kadar olan süreçte düzenli şekilde 2 ya da daha fazla dile maruz kalan çocukların bu dilleri öğrenme şekline "aynı anda öğrenme" denir. Bu duruma otomatik öğrenme de denilebilir.
5 yaşından önce ikinci dile maruz kalma, beynin dili öğrenme mekanizması açısından daha doğal bir süreç yaşaması anlamına gelir. Bu çocuklar beyinlerine iki dili de kodluyor ve iki dil arasında kendiliğinden geçiş yapabiliyor. Üstelik çocuk hangi ebeveyniyle hangi dili konuşacağını bilerek konuşuyor ve dilleri birbirine karıştırmıyor.
Eğer bir bebekle düzenli ve tutarlı şekilde ikiden fazla dil konuşuluyorsa, bebek belirli bir yaşa geldiğinde bu dillerin hepsini anlama ve kullanma kapasitesi ortaya çıkar. Burada önemli olan nokta, çocukla iletişimde olan kişilerin dilleri düzenli ve tutarlı şekilde konuşmasıdır. Bu yaklaşım, "tek ebeveyn tek dil" kuralıyla özetlenir. Çocukla iletişimi olan kişilerden her biri tek bir dili benimsemeli ve çocuğa hitaben yaptığı konuşmalarda diğer dile geçmeden hep bu dili konuşmalıdır.
Diğer ebeveyn de çocukla iletişimini daima kendi benimsediği diğer dilde devam ettirmelidir. Bu şekilde karışıklık durumu engellenir ve çocuk sağlıklı şekilde, sunulan tüm dillere hâkimiyet sağlayabilir. Yapılan araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlara göre, 2 yaşındaki bir çocuk aynı anda 4 ayrı dili öğrenme becerisine sahip oluyor. Bazı görüşlerin aksine son araştırmalar çocukların hiç zorlanmadan ve her bir dili kendi gramer yapısı içinde, kendi akustiğiyle öğrenebildiğini ve dilleri asla birbirine karıştırmadıklarını gösteriyor.
Çocuğun ikinci dili doğduğu andan itibaren duyması için yabancı bakıcı tutmak doğru bir tercih mi?
İkinci dilin çocuğa verilebilecek en erken dönemde verilmesi, dilin öğrenilmesi açısından önemlidir. İkinci bir dili en kolay ve doğru yollarla öğrenmeleri için 6 yaş öncesinde o dil konusunda eğitime başlamak avantaj sağlayabilir. Bu dönem çocukların dinleme becerilerinin en esnek olduğu, öğrenmek için en fazla istek ve merak duydukları ve motivasyonlarının da en yüksek olduğu dönemdir.
İkinci bir dilin gelişimi açısından bu dönemi değerlendirmek çok yararlı sonuçlar verir. Şarkılar, şarkılı oyunlar, parmak oyunları çocukların ikinci bir dili öğrenirken işlerini kolaylaştıran yöntemlerin başında gelir. İkinci dil eğitimini çocuğa kimin vereceği konusu aileyi düşündüren konular arasındadır. İkinci dilin, anadili o dil olan biri tarafından verilmesi en idealidir. Çocukların aksanı olan bir kişiden o dili duymaları ve öğrenmeye çalışmaları ideal bir durum değildir. O aksana alışarak dili öğrendikten sonra anadili olan bir kişiden duyduklarında söylenenlerin anlamını kavramaları zor olabilir. Dili öğrendikten sonra farklı aksanları duyması yararlıdır, anlaması da daha kolaydır.
Yabancı bir bakıcının çocuğa en büyük katkısı iyi bir dil eğitimini de beraberinde getiriyor olmasıdır. Çocuğunun dil öğrenmesini isteyen anne babalar için farklı bir yol olan yabancı çocuk bakıcı seçimi çiftleri zorlasa da, çocuğun geleceği için faydalı olabiliyor.
Anne baba ile farklı bir dilde ya da aksanda konuşan bakıcı çocuğun anadil gelişimini nasıl etkiler?
Öncelikle birden fazla dilin olması konuşma ve dil bozukluğuna yol açmaz. Çok sık olmasa da iki dilin birden kullanımına bağlı olarak konuşma gecikmesi denilen bir tür konuşma geliştirememe ya da konuşma becerisinin kendisinden beklenen düzeyin altında olması durumuna neden olabilir. İki dili eş zamanlı olarak öğrenen çocuklarda bu belli bir ölçüye kadar normal kabul edilir. Bu nedenle bu çocukların dikkatle izlenip gelişimlerinin takip edilmesi önemlidir. Eğer çocukta konuşma gelişiminin gecikmesi yaşanırsa bir uzmana danışılmalıdır.
Anne babayla aynı dilde fakat farklı bir aksanda konuşan bakıcı, çocukta kafa karışıklığına neden olabilir. Çocuk en fazla duyduğu dili ve aksanı öğrenme eğilimindedir. Çocuk anne babasının aksanını 3 yaşına kadar kavrar. Bu yaştan sonra farklı aksanlı bakıcı çocuğun aksanında çok fazla değişikliğe yol açmayabilir. Fakat doğumundan itibaren anne babadan farklı bir aksanla konuşan bakıcıyla çok fazla zaman geçiren çocuk, bakıcının aksanını alabilir.
Çocuğun yabancı dil eğitiminde anne babalar genel olarak nelere dikkat etmeliler?
Dil öğrenmenin zeka ve hafıza gelişimi açısından ciddi yararları vardır. Gerek kendi ana dilini öğrenirken gerekse başka bir dili öğrenirken ailenin tutumu son derece önemlidir. Tek ihtiyaçları sadece biraz desteklenmek olabilir. Aile dil eğitiminde özellikle şu noktalara dikkat etmelidir:
• Çocuğa yaşına uygun dil eğitimini verin.
• Bunun için öğretilecek dili iyi bilen bir kişiyle çalışın.
• Önce oyunlarla dil öğretimine geçin.
• Bir dil öğrenmeye çalışan çocuğa o dili bilmiyorsanız asla müdahale etmeyin.
• Olayı bir ders gibi görmeyin ve asla ders gibi çalıştırmayın.
• Bir dil konuşularak öğrenilir. Konuşurken yanlışlar yapılacağını da unutmayın.
• Küçük öykü kitaplarıyla dil gelişimine destek verin.
•Günlük kısa programlarla başlayın. Daha başında yabancı dilden soğumasına sebep olmayın.
• Dil yavaş yavaş öğrenilir ve önce uzun süre alıcı dil belleğine kaydedilir. Bir anda öğrendiklerinin size geri dönmesini beklemeyin.