“çocuklara Oynamak Ve Okumak Yakışır, Evlenmek Değil”

Psikolog Enise Öziç, kız çocuklarının adet dönemine girmesinin o çocuğun evlenmek için hazır olduğu anlamına asla gelmeyeceğini, ‘çocuk’ olarak nitelendirilen dönemde evlendirilen kişilerde fiziksel, zihinsel ve dolaylı olarak psikolojik açıdan kalıcı ve ciddi hasarlar oluştuğunu söyledi.Toplumda çocuk nüfusu fazla ve Türkiye’nin de genç nüfusa sahip bir ülke olduğunu belirten Medicalpark Samsun Tıp Merkezi Psikologu Enise Öziç, “Bu genç nüfusun tek tek her birinin psikolojik, fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı yetişmesi toplum geleceği için ciddi derecede önem taşımaktadır. Ancak toplumun bazı kesimlerinde bu durum aynı şekilde algılanmamaktadır. Dolayısıyla bazı ailelerde gerçekleştirilen birtakım bilinçsiz ve sorumsuz davranışlar bu önemli oluşuma kalıcı zararlar vermektedir. Bu zararlardan biri ve en önemlisi çocuk yaşta yapılan ‘evlendirmeler’ olmaktadır. Çocuk yaşta yapılan evlilikler psikolojik olarak kesinlikle uygun görülmemesinin yanında Türk Medeni Kanunu’nun 124. maddesi gereğince kadın ve erkeğin 17 yaşını doldurmadıkça evlenemeyecekleri hükmü de bulunmaktadır. Hukuken de 18 yaş altındaki kimselerin evlenmesi ve evlendirilmesi suçtur” dedi.REGL DÖNEMİNE GİREN HER ÇOCUK EVLİLİĞE HAZIR ANLAMINA GELMEZÇocuk olarak nitelendirilen dönemde evlendirilen kişilerde fiziksel, zihinsel ve psikolojik açıdan kalıcı ve ciddi hasarlar oluştuğunun altını çizen Öziç, “Buradan yola çıkıldığında ‘çocuk kimdir?’ diye bir soru sorulmalıdır. Çünkü evlilik yaşı çocuk yaşıyla asla bağdaşmamaktadır. Çocuk özet olarak psikolojik, fiziksel ve zihinsel gelişimini oluşturma evresi içerisinde olan 18 yaşının altındaki kişiye verilen isimdir. Fiziksel ve zihinsel gelişimden anlatılmak istenen ‘çocuk’ diye nitelendirilen kişinin evlenmek için gerekli donanıma henüz sahip olmadığıdır. ‘Çocuk’ olarak nitelendirilen dönemde evlendirilen kişide fiziksel, zihinsel ve dolaylı olarak psikolojik açıdan kalıcı ve ciddi hasarlar oluşmaktadır. Çocuk yaştaki kimselerin evlenmesini normal karşılayan bazı kişilerin yaptığı hatalardan biri kız çocuğunun regl dönemine girmesiyle evliliğe hazır olduğunu düşünmeleridir. Kız çocuğunun ‘regl dönemine’ yani halk deyimiyle ‘adet dönemine’ girmesi o çocuğun evlenmek için hazır olduğu anlamına asla gelmemektedir. Regl dönemi yetişkinlik yolunda atılan ilk ve en önemli adımdır. Ancak yetişkin olması demek değildir. Başka bir ifadeyle üreme organlarının yetişkin gibi oluşmaya başlamasının sadece ilk adımlarından biridir. Bu adımdan sonra diğer fiziksel gelişimler hızla oluşmaya ve belirli bir yaşa gelene kadar da şekillenmeye devam etmektedir. Çocuk yaşta yapılan evlilikler bu oluşumun fiziksel olarak yapılanmasına destek olacak olan psikolojik ve bilişsel gelişime ciddi ve kalıcı zararlar vermektedir. Bu zararlar sayılamayacak kadar çoktur ancak bir kaçı ağır psikososyal sorunlar, kalıcı travmatik etkiler, kişilik bozuklukları, davranış bozuklukları ve suisidal girişim yani intihar olarak belirtilebilir. Bu da çoğu zaman psikolojik ama kimi zaman da fiziksel ve gerçek bir cinayet oluşması demektir” diye konuştu.ÇOCUKLARA EVLENDİRİLMEK DEĞİL, OYNAMAK YAKIŞIRÇocuk evliliklerine engel olunması gerektiğini belirten Öziç, “Bu nedenle bizlere düşen duyarlı olmaktır. Evlendirilen çocuklara ağlamak ve onlar için üzülmek asla yeterli olmamaktadır. Suç olan çocuk evliliklerine engel olunmalıdır ve bunun için yapıcı ve somut adımlar atılmalıdır. Örneğin anne ve baba çocuğunu bu zarardan korumak adına hiçbir şey yapmıyorsa, ilgili devlet birimleri bu durum hakkında bilgilendirmeli ve bir suçun işlenmesine, daha da önemlisi bir çocuğun yaşamının, geleceğinin yok edilmesine mani olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklara evlendirilmek değil, oynamak ve okumak yakışmaktadır” şeklinde konuştu.